Belediyeler de kayyum paniği!

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, partisinin belediye başkanları adına yaptığı açıklamada, “Kayyımlarınızın adımları bu binalardan içeri giremeyecektir. Bu halk buna izin vermez. Hangi bedellerle kazanımlar elde ettiklerini biliyor. Bu yolu yol olarak bellemeyin ve seçmeyin diyoruz. Bu, sizin karşınıza daha fazla direniş demektir.” dedi.

Belediyeler de kayyum paniği!

Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediye başkanları, Diyarbakır'da bir araya gelerek düzenledikleri toplantıda belediyelere kayyum atanması tartışmalarını değerlendirdi. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, belediyelere kayyum atanmasına halkın izin vermeyeceğini belirterek, "AKP'nin belediyelerimize dönük her türlü müdahalesine karşı direnip, mücadele edeceğiz. Kayyum ataması gibi bir yöntemi asla kabul etmeyeceğiz. Kayyumlarınızın adımı bu binalardan içeri giremeyecek. Bu halk buna izin vermez" dedi.

Ak Parti Hükümeti'nin DBP'li belediyelere kayyum atayacağı tartışmaları üzerine Diyarbakır'da bir araya gelen DBP'li belediye eş başkanları, olası gelişmelerin paniğiyle değerlendirme toplantısı yaptı. Bağlar Belediyesi Konferans Salonu'ndaki toplantının açılış konuşmasını yapan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, belediyelere kayyum atamalarını kabul etmeyeceklerini söyledi.

"MESELELER NE HENDEK, NE DE BARİKATTAN ÇIKMIŞTIR"

Konuşmasında hendek tartışmalarına da değinen DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, "Meseleler ne hendekten, ne de barikattan çıkmıştır. Meselenin özü 100 yıldır çözülemeyen Kürt sorunudur. 100 yıldır halkımızın yürütmüş olduğu özgürleşme mücadelesine karşı, Türkiye'nin geliştirdiği imha politikalarıdır. Bu imha, yok sayma politikaları, çatışmaların da, savaşın da, yaşanan sürecinin de temel nedenidir" dedi.

"PİŞİREREK Mİ YİYELİM, ÇİĞ ÇİĞ Mİ YİYELİM BUNU TARTIŞIYORLAR"

AK Parti içinde DBP'li belediyelere dönük kesin alınmış bir karanın olduğunu savunan Yüksek, yöntemi konusunda iki ayrı görüş bulunduğunu ifade ederken, şöyle dedi:

"Pişirerek mi yiyelim, çiğ çiğ mi yiyelim' bunu tartışıyorlar. Ama yeme kararı almışlar. Şimdi bir kesim; 'Hiç tartışmadan görevden alalım, kayyum atayalım, hiç tartışmaya uzatmaya gerek yok. Daha kestirmeden bu işi bitirelim' diyor. Bu da, darbe koşullarında gerçekleştirilen bir şeydir. İç hukukta, mevzuatta böyle bir şey yok. Diğer kesim ise; 'Hayır, kayyum atama yoluna gitmeyelim. Zaten bazılarını görevden aldık, bazılarını da tutukladık, bazıları hakkında ise soruşturmaları sürdürelim. Etkin olanları görevden uzaklaştırmaya çalışalım ve yetkilerini kısıtlayalım. Kayyum atama yerine yetki kısıtlamasına gidelim. Belediyelerin yetkilerini kısıp, il özel idareler ile valiliklere devredelim' diyor. Bu iki ayrı çizgi var. Ama her iki çizgi de, halkın elindeki, halkımızın büyük bedellerle elde ettiği belediyeleri alma ya de tümden işlevsiz bırakacak bir yol alma kararı almış. Şimdi tekrar her türlü yol, yöntemi geliştirip, buraları kendi eline geçirip, hırsızlıklarınıza, yolsuzluklarına merkez haline getirmek istiyorsunuz."

"TOPLUMA HİZMET ETMEDİĞİNİZ BELEDİYELERİMİZİ GELİN İNCELEYİN"

Belediyelere kayyum atamalarını asla kabul etmeyeceklerini ifade eden Yüksek, DBP'li belediyelerin incelenmesi için çağrıda bulunarak, şöyle dedi: "Topluma hizmet etmediğiniz belediyelerimizi gelin inceleyin. AKP'nin belediyelerimize dönük her türlü müdahalesine karşı, direnip, mücadele edeceğiz. Kayyum ataması gibi bir yöntemi asla kabul etmeyeceğiz. Demokratik yollarla, sandıkla elde edilmiş belediyeleri, darbe yollarıyla halkımızın ellerinde almalarına, hırsızlık ve yolsuzluk merkezi haline getirmelerine asla izin vermeyeceğiz. O kayyumlarınızın adımı bu binalardan içeri giremeyecek. Bu halk buna izin vermez. Bu halk, hangi bedellerle bu kazanımları elde ettiğini iyi biliyor. Öyle kolay kolay bu halk size bu belediyeleri teslim etmez. Bu yolu yol olarak bellemeyin ve vazgeçin diyoruz. Bu sizin karşınızda daha fazla direniş, mücadele, demektir. Bu durum, AKP açısında daha fazla savaşı körüklemektir. Gelip, belediyelerimize el koymanıza izin vermeyeceğiz."

"CHP'Lİ MHP'Lİ BELEDİYELERİN DE YETKİLERİ KISITLANACAK"

Yüksek, belediyelere kayyum atamaları yerine yetki kısıtlamaları tartışmalarını eleştirirken, böylesi bir durumda CHP ve MHP'li belediyelerin de yetkilerinin kısılacağını ifade etti. DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün yaptığı açıklamada; Şırnak, Tunceli ve Hakkari'ye milletvekili atayacağı sözlerine tepki gösterdi. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

BİLDİRİYİ FIRAT ANLI OKUDU

Buarada toplantı sonunda hazırlanan bildiriyi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş başkanı Fırat Anlı okudu. Anlı, Ak Parti hükümetinin, 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan siyasal iradeyi tanımayarak ve halkın iradesine ipotek koyduğunu ileri sürerek, "Özelde Kürtlerin yaşadığı şehirler kuşatılmış, sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş, çocuklar, yaşlılar, anneler, gençler katledilmiş ve cenazeleri günlerce sokaklarda çürümeye bırakılmıştır" dedi. Fırat Anlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"100'e yakın eş başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, il genel meclis üyelerimiz ve belediye çalışanımız gözaltına alınmış, tutuklanmış, haklarında soruşturma açılmış, görevden uzaklaştırılmış ve aranır pozisyona sokulmuştur. Yine son dönemde kamuoyuna yansıyan hükümetin iç tartışmalarında görüldüğü üzere belediyelerimize karşı özel politikalar ele alınmış ve kararlaştırılmıştır. Bu bağlamda Büyükşehir Yasası'nın değişimi, yetkilerin valilere ve kaymakamlara devri, araçlara el konulması, bütçelerin sınırlandırılması ve kayyum atayarak belediyelerimize el konulması tartışılmıştır."

BİZİ SEÇENLER VAR ATANMIŞ DEĞİLİZ

İktidarın yaptığı tehditlerin kendilerini yıldıramayacağını da söyleyen Fırat Anlı, "Bizler, sizin tarafınızdan bu görevlere atanmış değiliz. Bizi seçen ve buralara getiren halkımızdır. Dolayısıyla yerimiz ve yönümüz bizi seçen halkımızın yanıdır. Onların siyasal tercih ve eğilimlerinin yanındayız. Bu bağlamda en insani, en demokratik talebi olan özyönetimleri desteklediğimizi ve yanlarında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz" dedi.

Fırat Anlı, üye oldukları Türkiye Belediyeler Birliği'ni, Tarihi Kentler Birliği gibi birliklerin yapılan baskılara karşı duyarlı olması gerektiğini belirtirken de "Şehirler, tarihi ve kültürel miras tahrip edilirken sessiz kalmamaya ve heyetler oluşturarak incelemeye davet ediyoruz. Aksi halde bu birliklerin varlık sebepleri anlamsız hale gelecektir" diye konuştu.

Fırat Anlı, DBP'li belediyelerle ilgili hükümete yakın medyada itibarsızlaştırma ve hedef göstermeye dönük iddiaların asılsız olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz