Çukurları yüreğimize kazdılar

Sur'da, PKK'nın saldırıları nedeniyle iş yerini kapatan esnaf büyük mağduriyet yaşıyor. Sur esnafı; "Sur'daki çukurlar sokaklara değil yüreğimize kazıldı" dedi.

Çukurları yüreğimize kazdılar

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde PKK'lı teröristlerin saldırılarından en fazla etkilenenlerin başında, iş yerlerini kapatmak zorunda kaldıkları için geçim derdine düşen esnaf geliyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarının kazdığı çukurlar ve kurduğu barikatların kaldırılması ve güvenlik güçlerine yönelik saldırıların engellenmesi amacıyla ilan edilen sokağa çıkma yasağı 5 mahallede sürüyor. Bu bölgedeki iş yerlerini 3 ayı aşkın süredir açamayan esnaf büyük mağduriyet yaşıyor. Esnafın bir bölümü Yenişehir ve Kayapınar ilçelerindeki meslektaşlarının yanında işçi olarak çalışıyor, bazıları da dükkanlarından kurtarabildiği mallarını işportada satıyor.

- Çözüm Süreci'ndeki ortam özleniyor

Sur'daki bir iş merkezinde hediyelik eşya satışı yapan İ.Y, uzun yıllardır yaptığı işten geçimini sağlayabilecek kadar para kazandığını söyledi.

Çözüm Süreci'nin başlamasıyla yerli yabancı birçok turistin kente akın ettiğini aktaran İ.Y, o dönemde müşteri yoğunluğu sayesinde yüksek gelir elde ettiğini kaydetti. Çözüm Süreci öncesinde de huzur ortamı sağlanmadığı için büyük sıkıntı yaşadıklarını ve yeterli kazanç elde edemediklerini dile getiren İ.Y, şöyle konuştu:

"Daha önceleri 1-2 ürün ya satıyorduk ya da satamıyorduk. Çözüm Süreci'nde ise ayda bir rafları boşalıyordu. Çok sayıda müşteri geldiği için sadece ben değil ayakkabıcısından kahvaltıcısına kadar bütün esnaf iş yapıyordu.1 yılda yapamadığımız işi Çözüm Süreci'nde 1 ayda yapıyorduk. Yoğunluktan bazen yemek yemeği unutuyorduk, yemeğe fırsat kalmıyordu. Bundan güzel bir rahatlık var mıydı? Bir de şimdiki ortama bakın?"

- "Çukurları bir şekilde engellemeye çalışırdık"

İ.Y, Sur ilçesinde çukurların kazıldığı dönemi "kara gün" olarak nitelendirerek, bölgede oturanların, durumun bu aşamaya geleceğini tahmin etmediğini söyledi.

Çukurları ilk başta pek ciddiye almadıklarını ve böyle sonuç beklemediklerini vurgulayan İ.Y, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Orada binlerce aile evini terk etmek zorunda kaldı.Hiçkimse işin bu kadar ileri gideceğini düşünmüyordu. Oradaki insanlar bunun farkına varmış olsa zaten en başta buna izin vermezdi. Çukurları bir şekilde engellemeye çalışırdık. Durum ortada, tarifini yapamıyorum, tarifi bile acı. İnsan konuşurken bile acı çekiyor çünkü kimse ekmek kapısından olmak istemez, kimse oturduğu evden çıkmak istemez. Bunun bilincinde olmadığımız için '1-2 günlüktür' diye düşündük ama bu duruma geldi."

- "Çukurlar hepimizin bağrına, yüreğine kazıldı"

İ.Y, çukurların esnafa büyük zarar verdiğine dikkati çekerek "O hendekler, o çukurlar sokaklara kazılmadı hepimizin bağrına, yüreğine kazıldı. Orada bizi bitirme noktasına getirdiler demiyorum çünkü bizi gerçekten bitirdiler" ifadelerini kullandı.

Olaylarda çok sayıda tarihi mekanın zarar görmesine büyük üzüntü duyduğunu dile getiren İ,Y, dünyada eşi benzeri olmayan bu eserleri eski halinde görmek istediğini kaydetti.

- "En büyük pişmanlığı biz yaşıyoruz"

İ.Y, çukurları kazan teröristlerin pişmanlık yaşaması gerektiğini vurgulayarak, "Şimdi en büyük pişmanlığı biz yaşıyoruz. Müdahale edemediğimiz, bu durumu bilmediğimiz ve bu duruma gelebileceğini düşünemediğimiz için o yüzden pişmanız" dedi.

İş yapamayınca zor duruma duruma düştüğünü ve bu nedenle dükkanını kapatmak zorunda kaldığını ifade eden İ.Y, şunları kaydetti:

"İşsiz kalınca evde oturmaya başladım ancak psikolojim bozuldu. Her işsiz gibi kahve yolunu tutmaya başladım. Bu şekilde gidemeyeceğine karar vererek bir alışveriş merkezinin müdürü ile görüşerek yaşadığım mağduriyeti anlattım. Onun sayesinde elde kalan eşyalarımı merkezde tahsis edilen yerde satışa sunmaya başladım."

Kaynak: Diyarbakır Söz