Dava ortada kaldı

89 kişiye mezar olan, Galeria Sitesi davasının hukuki işleyişi, düğümlendi. Eksik soruşturma, iddianame iadesi derken, düğümü Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü çözecek.

Dava ortada kaldı

Diyarbakır’da 6 Şubat'ta 89 kişiye mezar olan Diyar Galeria sitesiyle ilgili dava dosyası ortada kaldı. Başsavcılık iddianameyi hazırlayıp mahkemeye gönderdi. Mahkeme ise “Eksik soruşturma yapılmış” diyerek iade etti. Savcılık üst mahkemeye itirazda bulundu. Mahkeme, “Eksiklik yok” diyerek itirazı haklı buldu ve iade kararını kaldırdı. Ağır Ceza Mahkemesi bu karar üzerine iddianamenin kabulüne karar verip duruşma günü vermesi gerekirken bu kez dosyayı kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdi.

Diyarbakır'da 89 kişinin ölümüyle sonuçlanan Diyar Galeria sitesiyle ilgili Diyarbakır Başsavcılığı, İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde görevli 4'ü Profesör 6 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı 66 sayfalık raporun ardından, Galeria sitesinin müteahhitlerinden tutuklu sanıklar Mehmet Şirin Yiğit, kardeşi Şeyhmus Yiğit, Sedat Eser, İnşaat Mühendisi Tevfik Demir ile hakkında yakalama kararı bulunan müteahhit firma yetkilileri Murat Eser, İbrahim Halil Yiğit, Hacı Metin Yiğit hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açtı.

DOSYA ORTADA KALDI

İddianame 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Ancak mahkeme 15 günlük yasal kabul süresi dolduktan sonra iddianameyi eksik soruşturma yürütüldüğünü ileri sürüp 10 maddelik gerekçe ile iade etti.

“BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDA BARİZ ÇELİŞKİLER VAR”

Mahkeme, Fırat Üniversitesi’nin ana raporu, ek raporu ve İzmir 9 Eylül Üniversitesinden alınan bilirkişi raporları arasında çok ciddi, bariz ve fahiş çelişkiler bulunduğunu, asli kusurlu ve tali kusurlu kişilerin belirlenmediğinin altını çizdi.

Teknik inceleme ve değerlendirmelerin yetersiz olduğuna vurgu yapan mahkeme iade kararında ayrıca haklarında yakalama kararı bulunan 4 sanığın yurtdışına giriş veya çıkış kayıtlarının tespit edilmediğini, sanıkların Diyarbakır'a komşu olan Irak veya Suriye'ye de kaçmış olabilecekleri ihtimaline karşı polis ve jandarma aracılığıyla bir araştırma yapmamasının da eksik soruşturma olduğu belirtildi.

Mağdurlara şikâyetçi olup olmadıkları ve davaya katılma talepleri olup olmadığının sorulmadığını, enkazda hayatını kaybeden Sedef Fatoş Özdemir'in ölü muayene ve otopsi raporunun dosya içinde yer almadığını ifade eden mahkeme, haklarında ayırma kararı verilen kamu görevlilerinin soruşturma izni için dosyalarının ayrılmasıyla ilgili sonucun da beklenmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme ölenlerin yasal mirasçılarının da dosyaya eklenmediği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi.

BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETTİ İADE KARARI KALDIRILDI

Başsavcılık iade kararına karşı üst mahkemeye itirazda bulundu. Öncelikle 15 günlük yasal sürenin aşılması sonrası iade kararının usul ve yasa gereği mümkün olmadığının altını çizen başsavcılık, 15 günlük yasal sürenin aşılması halinde iddianamenin kabulüne karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Başsavcılık, diğer iade gerekçelerinin ise soruşturma sürecini uzatacağı, sanıkların 7 aydan beri tutuklu olmaları nedeniyle ileri sürülen iade gerekçelerinin yargılama aşamasında mahkeme tarafından da giderilebileceğine vurgu yapılarak iade kararının kaldırılması talep edildi.

İtirazı değerlendiren üst mahkeme, Başsavcılığın itirazını haklı buldu ve 15 günlük yasal süresinin aşılmasından sonra usul ve yasa gereği iddianamenin iade edilemeyeceğine işaret etti. Mahkeme, dosyada kamu davası açacak yeterli derecede şüphe oluştuğu ve delillerin incelenmesiyle itirazın kabulüne karar verip iade kararının kaldırılmasına karar verdi.

İDDİANAMEYİ KABUL ETTİ AMA…

Bu karar üzerine iddianameyi kabul edip ara kararlar içeren tensip zaptı hazırlayarak duruşma günü vermesi gereken mahkeme bu kez dosyayı aynı iade gerekçeleriyle kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderdi. Bakanlıktan gelecek cevap üzerine iddianamenin kabul edilip edilmeyeceğine karar verilecek.

TADİLAT DEĞİŞİKLİĞİ İLE TAVAN YÜKSEKLİĞİ ARTIRILMIŞ

İddianamede, Tadilat ruhsatı alındıktan sonra ticari alan kat yüksekliği 6,5 metre iken 9,5 metreye çıkarılarak imar planı tadilatı adı altında değişiklik yapıldığı kaydedildi. Projeye ait statik betonarme ve tesisat projesine de rastlanılmadığı vurgulandı. İddianamede, projenin onaylanmasından sonra yapı kullanım izin belgesine rastlanılmadığı ifade edildi.

1997'de temeli atılan Diyar Galeria Sitesinin bataklık zemine, kalitesiz malzeme ile birlikte imara aykırı inşa edildiği belirtildi. Bina altındaki dükkân ve bodrumlarda kolon kesildiği, duvarların yıkıldığı, kapı açma, katlar arası bağlantıyı sağlamak için merdiven açma gibi binanı statik durumuna etki edecek derecede tadilat değişikliği yapıldığı iddialarının tüm yönleriyle araştırıldığı vurgulandı.

“İMALAT HATASI VAR, SORUMLUDURLAR”

Fırat Üniversitesi ile 9 Eylül Üniversitesinden 3 farklı bilirkişi raporu alındığı belirtildi. Kolon kesildiği iddialarının gerçek dışı olduğu raporda yer aldı. İddianamede, binanın yapı kullanım izin belgesi düzenlenmeden iskâna açıldığı bildirildi.

7 sanığın binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu oldukları, gerek proje, gerekse yapım aşamasında ve iş bitimi aşamasında üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmedikleri bildirildi.

Mesleki bilgi, birikim ve tecrübe dikkate alındığında öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ettikleri ve 89 kişinin ölümüne neden oldukları için bilinçli taksir düzeyinde sorumlu oldukları için 15'er yıl hapisle cezalandırılmaları istendi.

Kaynak: Diyarbakır Söz