Diyarbakır’dan 4 bin şikayet!

Başdenetçi Malkoç: 10 yılda Diyarbakır’dan 4 binin üzerinde şikayet gelmiş

Diyarbakır’dan 4 bin şikayet!

Diyarbakır’da bulunan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, 10 yıllık tarihleri boyunca kentten 4 binin üzerinde şikayet geldiğini ifade ederek, “Terörden en çok mağdur olan insanların yaşadığı şehir. Özellikle hendek, çukur, bombalama ve terör olaylarının sona ermesiyle birlikte Diyarbakır eski canlılığını, eski huzurunu yeniden buldu. Şikayetlerimize baktığımızda bizim 10 yıllık tarihimiz içerisinde Diyarbakır’dan 4 binin üzerinde şikayet almışız. Türkiye ortalamasının üzerinde bir şikayet gelmiş. Geçmişte yaşanılan sıkıntılar hatırlandığında da bu da gayet normaldir” dedi.

BASINLA BULUŞTU

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve beraberindeki heyet, ‘Ombudsman Halkla Buluşuyor’ programı kapsamında Diyarbakır’a geldi. Bir otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen Malkoç, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Diyarbakır’ın terörden en çok çeken şehirlerin başında geldiğini söyleyen Malkoç, “Terörden en çok mağdur olan insanların yaşadığı şehir. Özellikle hendek, çukur, bombalama ve terör olaylarının sona ermesiyle birlikte Diyarbakır eski canlılığını, eski huzurunu yeniden buldu. Her alanda yapılan çalışmalardan, uluslararası toplantılara kadar Diyarbakır yeni bir merkez oldu.

4 BİN ŞİKAYET OLMUŞ

 Şikayetlerimize baktığımızda bizim 10 yıllık tarihimiz içerisinde Diyarbakır’dan 4 binin üzerinde şikayet almışız. Bu fevkalade önemlidir. Bunların önemli bir kısmını da sorunları çözerek karara bağlamışız. Türkiye ortalamasının üzerinde bir şikayet gelmiş. Geçmişte yaşanılan sıkıntılar hatırlandığında da bu da gayet normaldir. Şimdi, Bağdat’ın, Halep’in, Şam’ın veya Beyrut’un o eski fonksiyonu yok artık. Oralar yıkıldı, düzelmesi uzunca zaman alacak. İşte bu şehirlerin fonksiyonunu kültürel, sosyal, siyasi, iktisadi açıdan başta Diyarbakır olmak üzere Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin üstlenmek zorunda. Buna hazır olmalılar” dedi.

‘PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BELİ KIRILDI’

Türkiye’de 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle Türkiye’de halk ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında fevkalade önemli bir mesafenin alındığını söyleyen Malkoç, “Ancak 2013- 14- 15- 16 yıllarında PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin ve FETÖ terör örgütünün bu huzur ortamını, bu hak ve özgürlükler ortamını zehirlemesi sebebiyle başta çukur, hendek olaylarının ardından 15 Temmuz darbe girişiminde ister istemez hak ve özgürlükler alanında kısıtlamalar oldu. Olağanüstü haller ilan edildi. Ancak şunu da belirteyim ki, aradan geçen süre içerisinde Türkiye’de tekrardan normalleşme oldu. PKK terör örgütünün beli kırıldı. Faaliyetleri asgari seviyeye indi, FETÖ terör örgütüne de ağır darbeler vuruldu. Yurt içinde hareketsiz hale getirildi. İşte bu ortamda Türkiye’de hak ve özgürlüklerinin önü açıldı. Bizler de kamu denetçileri olarak devletle vatandaş arasındaki sıkıntıları problemleri yargıya intikal etmeden, bir bakıma hakem rolüyle veya arabuluculuk rolüyle veya halkın avukatı rolüyle çözmeye çalışan bir kurumuz” diye konuştu. 

EVLAT NÖBETİ YAPAN AİLELERİ ZİYARET

Diyarbakır’a gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Bağlar ilçesinde bulunan HDP il binası önündeki evlat nöbetindeki aileleri ziyaret etti. Eşi Ayşe ile evlat nöbetindeki aileleri ziyaret eden Şeref Malkoç, aileler tarafından karşılandı. Burada çadır içerisine giren Malkoç, çocukların fotoğraflarına bakarak, hikayelerini dinledi.

Malkoç, 5 yıldan bu yana devletin aldığı tedbirler sonucunda Türkiye içerisinde terörün kökünün kazınmak üzere olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Türkiye’nin etrafında Suriye’de ve Irak’ta iç savaş var. İran’da ambargo var. Ukrayna ve Rusya arasında savaş var. Biz böyle bir bölgede yaşıyoruz. Bin yıldan beri Kürt ve Türk ile diğerleriyle beraber kardeşçe huzur içerisinde bu bölgede yaşadı bu insanlar. Özellikle yabancıların araya girmesiyle PKK gibi benzeri terör örgütlerini örgütleyip milletimizin başına bela etmesi sonucu bu bahsettiğimiz olaylar meydana geliyor. Terörden en fazla mağdur olan çocuklar ve annelerdir. Bunun en açık ve somut örneği de burada. Bütün anneleri dinledik, 14-15 yaşlarında lise çağında ve 9 yaşında ilköğretim çağındaki çocukları kandırarak dağa çıkarmışlar. Bunlar çocuk ve masum insanlar. Kendi kirli emellerine alet ediyorlar. Ama şunu memnuniyetle belirteyim ki nasıl terörün en büyük mağduru çocuklar ve annelerse, annelerin çocuklarına sahip çıktığını Diyarbakır anneleri olayında çok açık ve net gördük. Biraz önce çocukların annelerini dinlerken hem gözüm yaşardı hem de göğsüm kabardı. Geleceğe olan umudum daha da arttı. Çocukları kandırılan annelerimiz bu kararlılıkta ve azimde olduktan sonra bu çocukları inşallah onların elinden alacağız. Bunda tereddüdümüz yok."

Kaynak: Diyarbakır Söz