Elçi'ye yakalama çıktı

İstanbul Bakirköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında, "Terör örgütü propagandası" suçundan "yakalama kararı" çıkardı.

Elçi'ye yakalama çıktı

Muhammed YILDIZ/Tahir KARAKEÇİ

CNN Türk'te yayınlanan "Tarafsız Bölge" programında "PKK terör örgütü değildir" diyen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında "Terör örgütü propagandası" yaptığı gerekçesiyle res'en soruşturma başlatılmıştı.

"PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL" DEMİŞTİ

Tahir Elçi hakkındaki soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak, Elçi'nin CNN Türk televizyonunda 14 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan "Tarafsız Bölge" programına katıldığını hatırlattı. Elçi'nin bu programda, "PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile PKK silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, toplumda ciddi desteği olan bir siyasal harekettir" dediğini, bu nedenle hakkında "Terör örgütü propagandası" suçundan soruşturma başlatıldığını ifade etti.

SAVCILIN RES'EN SORUŞTURMA AÇTI

Başsavcılık, bu sözler üzerine Elçi hakkında res'en soruşturma başlatıldığını belirterek, Elçi için yakalama kararı verilmesini istedi.

Başvuruyu değerlendiren Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği de, Tahir Elçi hakkında adı geçen programda "Terör örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle yakalama kararı çıkardı.

“SÖYLEDİKLERİMİN ARKASINDAYIM, BaroDAYIM”

Kararı değerlendiren Elçi, Türkiye’nin en çok izlenen bir televizyon kanalında programdaki diğer konuklarla yaptıkları bir tartışma sırasında bir Baro başkanı olarak tespit ve görüşünü ortaya koyduğunu belirterek, programda fikrini ifade ettiğini kaydetti. Ancak hemen ertesinde hakkında soruşturma başlatıldığını duyduğunu vurgulayan Elçi, “Herhalde çağırır ifademi alırlar diye düşündüm. Neticesinde kaçacak durumumuz yok, ifademizi veririz. Az önce de hakkımızda yakalama kararı alındığını duyduk. Bir Baro başkanının bile bu ülkede bu kadar hayati bir mesele ile ilgili görüş ifade etmesi ve resmi söylemden farklı bir görüş ortaya koyması hemen soruşturma ve yakalama ile karşılanıyorsa bu durum ülkede demokrasinin ve ifade özgürlüğünün geldiği bir boyut gözler önüne seriyor. Benim yani Baro başkanı ve bir aktivist olarak son 4 aydır yaptığım çabalar bu silahlı sürecin sona ermesi ve ölümlerin önüne geçilmesine yöneliktir. Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik yollarla çözümü için neler yaptığımı bütün kamuoyu biliyor. Biz söylediklerimizin arkasındayız ve Diyarbakır’daki Baro binasındayız” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz