Eski yaşantımızı istiyoruz, hendekleri değil

Terör mağduru D.S "7 yaşındaki kızım her gün etajerin üstüne çıkıp, 'Anne burada bana bir şey değmez. Kurşunlar üstümden geçip duvara gider. Biraz ekmek ver. Burada kalacağım' diyordu" derken, B.S ise "Huzurluyduk, kimse bize karışmıyordu. Çocuklarımız okullarına rahat bir şekilde gidip geliyordu. Kendi evimize gitmek istiyoruz" dedi.

Eski yaşantımızı istiyoruz, hendekleri değil

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki terör saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan aileler, bir an önce eski yaşantılarına dönmek istiyor.

İlçede 28 Kasım'da Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını kaybettiği, polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Adem Erdur'un şehit olduğu terör saldırısının ardından başlatılan operasyonlar sürüyor.

Sokağa çıkma yasağı uygulamasının sürdüğü Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde yoğunlaştırılan operasyonlarda, polislere jandarma ekipleri de destek veriyor.

Terör saldırıları nedeniyle ilçedeki evlerini terk etmek zorunda kalan ailelerden bir bölümü akrabalarının yanında, bazıları da kentin başka semtlerinde kiraladıkları evlerde barınıyor. Gidecek yeri bulunmayan ve maddi durumları yetersiz olan ailelere ise Sur Kaymakamlığınca konaklama imkanı sunuluyor.

4 AİLE BİR EVDE KALIYORLAR

Mağdur vatandaşlardan D.S, 16 kişilik 4 ailenin kiraladıkları aynı evde barındıklarını söyledi.

Terör saldırıları nedeniyle büyük mağduriyet yaşadıklarını belirten D.S, "Çocuklarım silah seslerinden korkup ağlıyordu. 7 yaşındaki kızım her gün etajerin üstüne çıkıp, 'Anne burada bana bir şey değmez. Kurşunlar üstümden geçip duvara gider. Biraz ekmek ver. Burada kalacağım' diyordu" ifadelerini kullandı.

Sur'daki evlerinde geçirdikleri son günleri anlatan D.S, yüzleri maskeli teröristlerin dışarıdaki çocuklara kazma kürek vererek hendek kazmaya zorladıklarını dile getirdi. Bu nedenle çocuklarını sokağa çıkarmadıklarını kaydeden D.S, "Çocuklarımız evin bir köşesinde saklanıyorlardı. 'Anne buradan gidelim' diyorlardı" dedi.

D.S, kendilerine ev ve iş imkanı sağlanmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

MASKELİLER BIRAKMIYOR

Aynı evde yaşayan B.S. ise evlerini terk ederken teröristler yüzünden eşyalarını alamadıklarını belirtti.

Yaşadıkları mağduriyete değinen B.S, şöyle devam etti:

"Kardeşimin ve bizim eşyalarımızı yaktılar. Halkın evini kullanıp yakıyorlar. Çocuklarımız okullarından geri kaldı, gidemediler. Kitapları, defterleri ve her şeyimiz evde kaldı. Şu an esnafa borçluyuz. Sur ilçesindeki esnaf ve manavlar bizi tanıyordu. Bütün esnafımız abi gibi davranıyordu. Geçiniyorduk, kimseye muhtaç değildik. Bir komşum, kızlarının çeyizlerini alamadığını söyledi. Ben de kim bırakmıyor deyince 'Maskeliler bırakmıyor. Evimi almışlar, ben de oğlumun evine geçtim' dedi."

B.S, Sur'da teröristlerin hemen evinin yanında sokakta hendek açtığını, barikat kurduğunu anlattı.

Silah seslerinden duydukları rahatsızlığı dile getiren B.S, "Huzurluyduk, kimse bize karışmıyordu. Çocuklarımız okullarına rahat bir şekilde gidip geliyordu. Kendi evimize gitmek istiyoruz. Eski yaşantımızı istiyoruz, hendekleri değil" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz