Eski YDG-H'liden şoke eden itiraflar!

A Haber'de yayınlanan Arka Plan programına örgütten kaçan eski bir YDG-H militanının itirafları damga vurdu. Gençleri ölüme gönderdiklerini söyleyen militan Kandil'de bomba ve silah eğitimi aldıklarını ayrıca HDP'li belediyelerin araçlarıyla bilgi topladıklarını anlattı.

Eski YDG-H'liden şoke eden itiraflar!

A Haber'de yayınlanan Arka Plan programına örgütten kaçan eski bir YDG-H militanının itirafları damga vurdu. Gençleri ölüme gönderdiklerini söyleyen militan Kandil'de bomba ve silah eğitimi aldıklarını ayrıca HDP'li belediyelerin araçlarıyla bilgi topladıklarını anlattı.

GENÇLERİN BEYNİNİ YIKIYORLAR

‘Örgüte 2012 yılında katıldım. Gençlik faaliyetlerinde yer aldım. Hücre evleri vardı, hücre evlerinde eğitimler aldık. Belli bir eğitimden geçtik. Bize gençleri bile bile ölüme gönderme konusunda böyle bir şeyin olmayacağı söylenmişti. ‘Aslında bütün farklı ülkelerin buradaki Kürtlerin varlığını kabul ettiği, bütün bu ülkelerin Kürtleri desteklediğini, işte Kürdistan’ın kurulmasının yakın olduğunu...’ Bu şekilde beynimizi yıkayarak, bizi de inandırarak, ütopik bir hayalle biz böyle bir  maceranın içerisinde yer aldık.’

YDG-H KÜRTLERE HİZMET ETMİYOR

‘Tabi zamanla içerisine girerken özellikle bu YDG-H'nin şehirlerdeki eylemlerine yönelik sivilleri gözetmeksizin yaşlı, çoluk çocuk gözetmeksizin yaptıkları eylemlere şahit olduk. Ben bu hareketin gerçekten Kürtlere, Kürt çocuklarına hizmet ettiğine inanmıyorum. İnanmadığım için de örgütten kaçtım.’

‘Örgüt aslında şu an YDG-H'nin ilk kuruluşu tamamen gidip dağ kadrolarında eğitim alıp gelen gençlerden oluşuyordu. Hücre evleri var, dağ kadroları geliyor bunları eğitime tabi tutuyorlar. 1,2,3 ay kesinlikle dışarıya çıkmak yasak. Aile ile iletişime geçmek yasak. İdeolojik eğitimden geçiyorlar. Tabi bu eğitimlerin tamamı dağ kadrosu tarafından veriliyor. İşte patlayıcı eğitimi, suikast eğitimi, istihbari eğitimler veriliyor. Bütün bu eğitimlerden aşama aşama geçtikten sonra artık sahaya sürülüyor.’

YDG-H  KONTROLDEN ÇIKTI

‘YDG-H aslında kontrolden çıktı. Her ne kadar da YDG-H sivil bir harekettir izlenimi yaratmaya çalışsa da örgüt bunların sivil olmadığı örgüt tarafından silahlı eğitimden geçtiği anlaşıldığı için YDG-H’i fes edip YPS adı altında birleştiler. Yani şu anda YPS'nin amacı güyağı hükümet, devlet sivilleri katlediyor izlenimini yaratmak istiyorlar. Tabi daha önce de belirttiğim gibi özellikle bu bölgede Kürt hareketinin bu şekilde terörize edilmesinin en büyük etkenlerinden bir tanesi çevremizdeki dış güçlerdir. Bunu Türkiye’ye karşı bir koz olarak kullanıyorlar. Bunlar Kürt halkını savunmuyor. Kürt halkını savunmak çoluk çocuğu katletmek değil. İnsanların evinin önünde hendek kazmak değil.’

ÖRGÜTÜN İÇİNDE YABANCILAR DA VAR

‘Örgütün içinde yabancılar var. Biz çok yabancıyla karşılaşıyorduk . Tabi bizi yabancılar konusunda şöyle uyutuyorlardı; İran'dan gelen Kürtlerdir, ya da Irak'ın belli bölgesinden gelen Kürtlerdir. Halbu ki değil,  Kürt’ün boynunda Haç ne arar?  Tabi Haç dövmesi olan var, Haç bileklik olan var, Haç kolye olan var, İncil okuyan var. Zaten bu YPS İslam dinini tamamen yok sayıyor. İnanç olarak Zerdüştlük daha ağır basıyor. Avesta kitabı daha çok okutuluyor. Avesta kitabı üzerinde eğitimler veriliyor. Avesta felsefik bir kitaptır onun üzerinden eğitimler veriliyor. Aslında dini olgulara zaten inanılmıyor. Yabancı savaşçılar da vardı yani. Mesela birçok yabancı insan gelip bizi eğitiyordu. Tercümanlar vasıtasıyla bizi eğiten yabancılar da vardı.’

İNSANLARA ACIMAAN BİR ÖRGÜT VAR

‘Fırsatını bulup kaçmak isteyenler çok, kaçıyorlar da. Biz kaçtık, bizim gibi kaçan bir sürü insan da var. O korkuyu hala yaşıyoruz. Her ne kadar kurtulduk diyebiliyorsak ama hala o korku var içimizde çünkü karşınızda insanlara acımayan bir örgüt var. Kesinlikle zaten Kürtlere acımıyor. Bazı konularda siviller öldürülüyordu. Biz bunlara karşı çıkıyorduk. Biz sivil halka zarar veriyoruz, sivil halk ölüyor dememize rağmen üstümüze çok geliniyordu.’

SURİYE’DEN TÜNELLERLE SİLAH GELDİ

‘Zaten silah desteğinin çoğu o bölgeden geliyordu bize tünellerle geliyordu.  Zamanında HDP'nin elindeki belediyeler alt yapı hizmeti yapıyoruz diye aslında tüneller yaptı. Çözüm sürecinden bugüne kadar alt sınırdan tutun tünel var mahallelerin içerisine kadar geliyor. Yani belli evlerin içerisine kadar geliyor ve o tünellerden insan geçişini bırakın yani.  Araba gider gelir o tünellerden. O kadar büyük tüneller yapılmış.’

FİNANS KAYNAKLARI BELEDİYELER

‘Çözüm sürecinde HDP'nin elindeki yerler partinin elindeki bütün imkanları  aslında bu yönde kullandılar ve hala kullanıyorlar. Finansman kaynaklarının tamamı belediyeler. Mesela biz belediye araçlarıyla gidip keşif yapıyorduk. İşte karakollarda keşif yapıyorduk, askeriye de keşif yapıyorduk. İstihbaratı onların araçlarıyla, onların işte makam araçlarıyla, pikaplarıyla belediyenin hizmetindeki. Biz bunların tamamını sağlıyorduk.’

HDP’NİN ELİTLERİ DİCLE KENT’TE

‘Yok onlar çatışma bölgesine giremiyorlar. Girer mi yani, neden girsin ki, bir milletvekili canını neden riske atsın?  Adam gider oturur, maaşını yer görüyoruz yani. HDP Genel Başkanın kızlarını hangi okulda okuduğunu çok iyi biliyoruz. Bugün Sur'da kimler yaşıyor? Kürtlerin en fakir halkı, en garibanı. Öğle yemeği olupta akşam yemeği olmayan insanlar yaşıyor. Ama Dicle kentte HDP'nin en elit kesimleri oralarda yaşıyor. Oralarda hendek kazdırırlar mı? Kazdırmazlar.’

KÜRTLERİ ÖLÜME GÖNDERİYORLAR

‘Nasıl olsa bütün devletler bize destek veriyor. Bunun başını Rusya, ABD, İran, Esad rejimi çekiyor. Silah bizden, insan kaynağı Kürtlerden. Aslında Kürtleri bile bile ölüme sevk ediyorlar, bile bile öldürüyorlar. Düşünün ya 13-15 yaşındaki çocuklar kandırılıp bize getiriliyor. Geldikten sonra ağlıyor, sızlıyor ama ne çare. Girmişsin bir kere o bataklığın içerisine. Yani onlarca sivil insan ölmüş, ya da işte gençler ölmüş. Çocuklar ölmüş bu örgütün umurunda değil ki.’

Kaynak: Diyarbakır Söz