Evlat nöbeti 24 saate çıktı

Diyarbakır'da, PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen ve HDP il binası önündeki oturma eylemini 405'inci günde de sürdüren aileler, eylemlerini 24 saat sürdürme kararı aldı.

Evlat nöbeti 24 saate çıktı

Diyarbakır'da 5 yıl önce 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Özkan için evlat nöbeti tutan Süleyman Aydın, HDP'nin annelerin gözyaşlarına karşı terör örgütü PKK'nın marşıyla karşılık verdiğini belirterek, bundan sonra eylemlerini aralıksız sürdüreceklerini söyledi. Aydın, "Biz bir yıldan fazladır bu halkın çocuklarını çalan partinin önünde çocuklarımızı istiyoruz. Bugün annelerin feryadına karşı HDP, PKK marşıyla karşılık verdi. Bunların demokrasi anlayışı budur. Annelerin gözyaşlarına karşı marş çalıyorlar. Artık bütün Türkiye HDP'nin iç yüzünü görsün. Biz akşama kadar burada bekliyorduk. Bu eylemimizi HDP'ye karşı 24 saate çıkardık. Artık 24 saat boyunca HDP'nin kapısından kalkmayacağız. Bizim de canımıza tak etti, artık. Bunlarda hiç mi vicdan ve Allah korkusu yok? Biz çocuklarımızı istiyoruz. Onlar PKK marşı çalıyor. O yüzden hiçbir yere gitmeyeceğiz. Ya burada öleceğiz ya da HDP çocuklarımızı nasıl dağa götürmüşse öyle de getirsin. Ben eminim ki bu HDP bir gün bu annelerin gözyaşında boğulacak" dedi.

'BU YOLA ÖLÜMÜNE BAŞ KOYDUK'

Evlat nöbetinin başladığı 3 Eylül 2019'dan bu yana HDP önünde PKK'lı teröristlerce kaçırılan oğlu Mustafa için eşi Rauf Biçer ile birlikte eylem yapan kanser hastası Ayşegül Biçer, anne babaların feryat figan ettiğini, ancak bunun yetersiz geldiğini belirterek, eylemlerini 24 saat sürdüreceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bir yılı aşkın süredir anneler ve babalar burada feryat figan ediyor. Demek ki bu yetersiz geliyor. Artık 7 gün 24 saat anne babalar burada eylemde. HDP'yi kapatmakta kararlıyız. Bu mücadeleye ölümüne başladık. Sonuç ölüm de olsa evlatlarımızı kazanacağız. Yeter artık. PKK uzantısı HDP, pis ellerini çeksin çocuklarımızın üzerinden. Evlatlarımızı bize geri göndersinler. Kararlıyız, ölümüne baş koyduğumuz bu yolda ölümüne de varız."

Kaynak: Diyarbakır Söz