Evlerinden Edildiler!

Kiraladıkları tek odalı büroda yaşam mücadelesi veren 8 kişilik aile, terör olaylarının bir an önce sona ermesini ve evlerine dönmeyi arzuluyor

Evlerinden Edildiler!

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bir anne, terör örgütü PKK mensuplarınca kazılan hendekler ve kurulan barikatlar nedeniyle can güvenliği endişesiyle, SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığı nedeniyle 7 yıldır yatağa mahkum oğlu ve diğer aile fertleriyle evini terk etti.

Sur'da can güvenliği endişesiyle evlerini terk etmek zorunda kalan binlerce kişiden biri olan 60 yaşındaki E.A. adlı kadın, başka bir semtte kiraladıkları tek odalı büroda, yatalak oğlu F.A. (16) ve diğer aile bireyleriyle zorlu kış şartlarında hayata tutunmaya çalışıyor.

Sokağa çıkma yasağının sürdüğü mahallelerinden 155 Polis İmdat Hattı'nı arayıp güvenlik güçlerinin yardımı sayesinde çıkabilen ve güç koşullarda yaşamını sürdüren aile, terör olaylarının bir an önce sona ermesini ve evlerine dönmeyi arzuluyor.

Anne E.A, huzurlu şekilde yıllardır yaşadıkları Sur ilçesindeki terörist saldırılardan ve ardından yaşanan gelişmelerden büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Kazılan hendekleri ilk gördüğü anda fenalaştığını belirten E.A, yaşadığı üzüntünün etkisiyle kalp krizi geçirdiğini ve baypas ameliyatı olduğunu söyledi.

Daha sonra evine dönemediğini ifade eden E.A, "Kız kardeşimin evine sığındım ancak çocuklarım ve torunlarım evimizde kaldığı için hayatlarından endişe ediyordum. Özellikle de 7 yıldır SSPE hastası olduğu için yatağa mahkum oğlumun durumu üzüntümü daha da artırıyordu. Sadece mama ve sütle beslenmek zorundaydı. Onlardan 1 hafta ayrı kaldığım günlerde sürekli ağladım" diye konuştu.

Daha sonra çocuklarının ve torunlarının da evden çıkmayı başardığını dile getiren E.A, "Çok şükür kavuştuk ve bu büroda yaşamaya başladık. Doğup büyüdüğüm mahallenin şu anki hali içler acısı halde bulunuyor. Orada mutluydum ama şimdi oraya gitsem bulunduğu halini görmeye dayanamam" dedi.

E.A'nın torunu 11. sınıf öğrencisi G.T. ise çatışmalar nedeniyle 4 gün boyunca evin tuvaletine ve banyosuna sığındıklarını belirtti.

Patlama olduğunda yatağa mahkum F.A'yı kucaklayarak banyo ve lavaboya kaçtıklarını ifade eden G.T, şunları kaydetti:

"O da çok korkuyordu ancak konuşamadığı için ifade edemiyordu. Dudakları korkudan morarıyordu. Yemek verdiğimiz anda yaşanan patlamalar nedeniyle yutamıyordu. Biz yaşadıklarımızı dile getirebiliyoruz ama o yaşadığı duyguları dile getiremiyor. Gözyaşları akıyordu. Ne yaşadığını bize anlatamıyordu. İlacı azaldığı için yarım doz veriyorduk."

Evlerine isabet eden roketatar mermisinin şans eseri patlamadığını anlatan G.T, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Allah'tan patlamadı. Ertesi günü evi terk etmek için polis amcaları aradık 'çıkıyoruz' diye. Komşularla 17 kişi elimizdeki beyaz bayraklarla çıktık. Hasta F.A'yı battaniyenin içine koyup yaklaşık 200 metre sonra bizi bekleyen ambulansa taşıdık. Gidecek yerimiz olmadığı için yaklaşık 10 gün hastanede kaldık."

- "Sadece ortopedik bir yatak istiyoruz"

G.T, dayısı F.A'ya dönemin Valisi Mustafa Toprak tarafından hediye edilen kumandalı ortopedik hasta yatağını Sur'daki evlerinden çıkaramadıkları için dayısının büyük mağduriyet yaşadığını söyledi.

Ortopedik hasta yatağı olmadığı için dayısını kaldıkları bürodaki kanepede yatırmak zorunda kaldıklarını aktaran G.T, "Dayım, o yatak olmadığı için büyük sıkıntı yaşıyor. O yatakta yatmadığı için belinde, kalçasında yaralar oluştu. Kendimiz için bir şey istemiyoruz. Sadece ortopedik bir yatak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

- Vali Aksoy'a teşekkür

Zor günlerinde kendisine yardımcı olan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile diğer yetkililere teşekkür eden G.T, okula gidemediği için eğitiminden geri kaldığını da sözlerine ekledi.

-  "8 kişi bir odada yatıyoruz"

E.A'nın diğer oğlu C.A. da çatışmalar nedeniyle Sur'u terk etmek zorunda kaldıklarını belirterek, hem işinden hem evinden hem de huzur ortamından mahrum bırakıldıklarını söyledi.

Hendek kazılmasına karşı olduklarını, temennilerinin sıkıntıların sona ererek evlerine yeniden kavuşmak olduğunu vurgulayan C.A, şöyle devam etti:

"Tek odalı büroda 8 kişi kalıyoruz. Burayı da hasta kardeşim sayesinde bulduk. Hastanede kalırken oradaki tanıdıkların vesilesiyle buraya yerleştik. 8 kişi bir odada yatıyoruz. Allah yardımcımız olsun. Ben dışarıda dayatarım ancak SSPE kardeşime yazık. Tek kaygım kalp krizi geçiren annem ve SSPE hastası kardeşim. Kardeşimin ve annemin daha iyi koşullara sahip bir evde yaşamasını istiyorum."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler