Görüş Bildir

Güneydoğu İnanıyor

Mak danışmanlık, Doğu ve Güneydoğu'da bölgenin sorunlarıyla ilgili araştırmalar yaptı. Bu araştırma Türkiye genelinde değil, Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bitlis, Bingöl, Elazığ, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş,. Siirt, Şanlıurfa, Tunceli, Şırnak ve Van illeri ile 101 ilçe de yaklaşık 4 milyon 500 bin seçmenin yaşadığı bölgede seçmenin iki binde biri olan iki bin 250 kişi ile yüzyüze görüşmelerle yapıldı.

Güneydoğu İnanıyor

Mak danışmanlık, Doğu ve Güneydoğu'da bölgenin sorunlarıyla ilgili araştırmalar yaptı. Bu araştırma Türkiye genelinde değil, Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bitlis, Bingöl, Elazığ, Hakkari, Iğdır, Kars, Muş,. Siirt, Şanlıurfa, Tunceli, Şırnak ve Van illeri ile 101 ilçe de yaklaşık 4 milyon 500 bin seçmenin yaşadığı bölgede seçmenin iki binde biri olan iki bin 250 kişi ile yüzyüze görüşmelerle yapıldı. Bölge halkı yaşadığı sıkıntılarda PKK'ya sorumlu tutarken terör örgütüne karşı başlatılan operasyonların sonuna kadar devam etmesinden yana. İşte Doğu ve Güneydoğu'da yapılan anketin sonuçları;

BU KEZ BAŞARILACAK?

Bölgede devam eden operasyonlara halk desteği şüphesiz çok önemlidir. Halk ilk kez bu operasyonların başarılı olacağına bu kadar net inanmış durumdadır. Ancak bu operasyonların sonuna kadar gitmeyeceği endişesi mutlaka giderilmelidir. Operasyonların başarısından ziyade yarıda bırakılacağı endişesini araştırmamıza katılan hemen vatandaşta gördük.

KARARLILIK VURGULANSIN

Bu endişenin nedeni ise; geçmiş yıllarda başlayıp yarım kalan bazı operasyonların hatırlanması ve devlet istese terörü çoktan bitirirdi şeklinde halk arasında şehir efsanesine dönüşen bir kısım algı yönetimlerinin yansıması cümlelerde saklı. Dolayısıyla özellikle bu aşamada devleti temsil eden kaymakamdan Cumhurbaşkanına herkeste aynı netlikte "TERÖRLE MÜCADELE ADINA BU OPERASYONLARDA SONUNA KADAR AYNI KARARLILIKLA GİDİLECEĞİ" vurgulanmalıdır.

Operasyonların sonuçlandığı her noktada "KENTSEL DÖNÜŞÜM" ve diğer fiziki yapısal düzenlemeler hız kazanmalı ama daha önemlisi; bölge insanına yönelik mutlaka bir "GÖNÜL RESTORASYONU" yapılmalıdır.

BÖLGENİN TEMEL SORUNLARI

Her ülkenin olduğu gibi ülkemizin de sorunları vardır ve olacaktır. Bu sorunlar içinde her bölgede aynı olan; işsizlik, alt yapı, eğitim sorunları, ahlaki yozlaşma, adalet sisteminden kaynaklanan sorunların ötesinde bölgede terör sorunu çok özel bir gündeme sahip. Bu öyle bir sorun ki bölge insanı bir yandan çoluk çocuğunu terör örgütüne kaptırmamanın hassasiyetini yaşamak, bir yandan da can ve mal güvenliğini korumak durumunda.

Kendileriyle konuştuğumuz pek çok kişi bu anlamda çok ilginç hikayeler anlatıyor. Ve maalesef pek çok hikayeyi de bizzat yaşamış olarak anlatıyorlar. Bu anlamda yapısal pek çok düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ama en önemlisi de bu toplumsal travmanın giderilmesine yönelik bir dizi çalışmanın yapılması gerektiğini belirtmemiz gerekiyor.

ÖRGÜTÜN SİYASİ PARTİ MENSUPLARI

Bölgede terör örgütü ve uzantısı siyasi parti mensuplarının yoğun propagandasına rağmen bölge insanı bölgenin sorunlarında ana sorumlunun terör örgütleri olduğuna inanıyor.

Özellikle 2 yıl öncesine kadar KÜRTLERİN HAMİSİ ve ABİSİ görülen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN hakkında; başta Paralel Yapı mensuplarının ve terör örgütü mensupları ve uzantılarının yoğun propagandasıyla KÜRTLERİN KATİLİ çirkin suçlamasına rağmen, bölgedeki operasyonu SARAYIN SAVAŞI yaftasına rağmen vatandaş sağduyusu ve maşeri vicdanıyla bu iddiaları ret etmiştir.

ÇİRGİN ALGI OPERASYONLARI

Elbette bu çirkin algı operasyonlarına karşı çoklu bir çalışma gerekmektedir. Bölgede özellikle devlet memurları kadrolarının "devlet ciddiyeti ve millet hassasiyeti" duyan kişilerden oluşması için özellikle seçilmeleri, devlet içine yuvalanmış şer odaklarının ayıklanması, belediyelerin ve STK ların millete hizmet yerine teröre adam devşirme faaliyetleri yapanlarının hızla uzaklaştırılması gerekmektedir.

Eğitimsizlik ile öğretimsizliği birbirine karıştırmamak gerekir. Eğitim çok boyutlu olarak ele alınmalıdır.

Bu noktada bölge insanlarının çok fazla derecede yabancı ajan iddialı söylemlerini dikkate almak da devletin işi olsa gerektir.

Vatandaş "HENDEK SİYASETİNE, ÇUKUR SİYASETİNE, ÖZERKLİK YAPISINA" çok net tavır almıştır.

İSLAM KARDEŞLİĞİ CİMENTO

Bölge insanı birlikte yaşama iradesinin çimentosu olarak İslam kardeşliği, aynı coğrafi ve tarihsel köklerden gelmiş olmayı ve Kürt Türk ortak alanı iç içe girmiş, etle tırnak olmuş değerler bütününü görmektedir. Etrafımızdaki ülkelerde yaşanan devletsizliğin acı tecrübeleri bizim insanımız tarafından doğru okunmaktadır.

Tüm algı operasyonlarına ve yoğun propagandalara rağmen vatandaş değerlerinden kopmamış ve bu değerler manzumesinin yoğurduğu potada bir arada yaşama iradesini göstermektedir.

EĞİTİM VE ÇOCUKLAR

Çocuk ve gençlerin terör örgütlerine katılma nedenleri çok iyi irdelenmelidir. Bu noktada felsefenin temel soruları; neden? nasıl? niçin? iyi irdelenmeli, devletin tüm birimlerince yeni baştan ele alınmalıdır.

Yaptığımız araştırma sırasında maalesef devlet okulunda derste molotof yapmayı öğreten öğretmenlere, askere polise kurşun sıkarken yada insanları katletme adına canlı bomba olarak ölen eşkıyaya şehit diyen imamların, devletten maaşlı melelerin varlığı karşısında şok olduk. Okullarda çocuklara gerillacılık öğreten öğretmenleri, derslere neden geliyorsunuz arkadaşlarınız dağda sizin için savaşırken siz burada ne arıyorsunuz diyen öğretmenlerin varlığını öğrencileri diliyle öğrenmekle hayretler içinde kaldık.

ÇÖZÜM SÜRECİNDE BARIŞ

Çözüm süreci bölgede barışı tanımanın, 30-40 yıl sonra barışla tanışmanın, savaşsızda yaşanabileceğinin adıdır. Bölge insanı bu sürece çok net destek vermiştir. Ancak özellikle sürecin son döneminde kazandıkları toplumsal destek mevzilerini kaybettiklerini gören ve 7 Haziran seçimleri ile şımarıklığın zirvesine çıkan terör örgütü ve uzantısı siyasi parti mensupları kürtler adına kürtlerin barış ve kardeşlik ortamında yaşamasını imkansız kılan bir çukur, hendek stratejisi ile gerçek yüzlerini göstermişlerdir.

PARALEL YAPININ TEMASLARI

Bu noktada Paralel Yapının elindeki basın ve halkla kurdukları sıcak temasın avantajıyla ülkenin batısında ülke bölünüyor propagandası, bu bölgede ise saray size zulmediyor, Kürtler özerk olmalı propagandası yapmışlar böylece ülke insanının karşı karşıya gelmesi hedeflenmiştir. Hatta bu anlamda bölgedeki terör örgütü temsilcileri ve uzantısı siyasilerle arka kapılardan girerek lojistik destek sağlamışlardır. Vatandaş iddiaları arasında Paralel polis ve mülki idarecilerin devlete bilgi aktaran vatandaşların listesinin terör örgütü mensuplarına listeler halinde bu yapı mensuplarınca verildiği konuşulmaktadır.

ÇOK BAŞLILIK YAŞANIYOR

Propaganda da en önemli algı ise " devlet bölgeyi PKK ya bıraktı" algısıdır. Bu algı için kullanılan en önemli fotoğraf DOLMABAHÇE fotoğrafı olmuştur. Bu algı terör örgütüne mesafeli grupların, aşiretlerin devletin yanında durma direncini kırmış ve maalesef devlet birimleri aksini anlatamamıştır.

Bölge insanı çok başlılığın oluşturduğu kaotik durumdan zaten çok çekmiş görülüyor. Olabildiğince hızlı ve radikal kararlar ile sorunlarını birinci elden çözmek istiyor. Ancak; bölgede SARAYIN SAVAŞI başlıklı çirkin algı yönetiminin bir ölçüde etkili olduğu da anlaşılıyor.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİN TANIMI

Başkanlık Sisteminin bölgede çok net ve anlaşılabilir bir üslupla anlatılması gerekiyor. Özellikle Başkanlık Sisteminin bölgesel sorunları çözmede ne gibi katkılarının olacağı anlatılmalı, Başkanlık Sisteminin EYALET YAPISI benzeri bölünme izlenimi veren bir yönetim algısından farklı olduğu anlatılmalıdır.

Bölgede Başkanlık Sisteminin yanlış anlaşılmasını sağlayanların ağırlıklı olarak devlet görevlileri olduğunu, bunların başında da devlet okullarında görevli öğretmen ve imamların geldiğini çalışmamız sırasında araştırmamıza katılan vatandaşlar ifade etmektedir.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi