Leyleklerin uğrak yeri!

Diyarbakır'ın Karacadağ bölgesinde yaklaşık 50 yıllık geçmişe dayanan taş kuleler, İlkbahar mevsiminin habercisi olan leyleklerin vazgeçilmez adresi haline gelmiş durumda.

Leyleklerin uğrak yeri!

Karacadağ bölgesinin birçok mahallesinde başta çobanlar olmak üzere mahalle sakinlerince yapılan 2 ile 6 metre arasında değişen yükseklikteki taş kuleler, leyleklerin kuluçkaya yatması için büyük kolaylık sağlıyor.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da kış mevsimini geçiren leylekler, ilkbaharın gelmesiyle birlikte sürüler halinde Türkiye’ye göç etmeleri şubat ayı sonundan mayıs sonuna kadar devam ediyor.

Genellikle sulak alanları tercih eden leylekler; besinlerinin çoğunu yerden, kısa bitki örtüsü içinden ve sığ sulardan topluyor. Çubuklardan oluşturdukları ve birkaç yıl kullanılabildikleri yuvalarda yumurtalayan leyleklerin yavruları yumurtadan çıktıktan yaklaşık 2 ay sonra yuvadan ayrılıyor.

Her geçen yıl bölgede artış gösteren leylekler için mahalle sakinleri tarafından yapılan taş kuleler, yılan ve tilki gibi hayvanların saldırılarına karşı korunaklı yapısı görenlerin ilgisini çekiyor.

"LEYLEKLER ARTIK YUVALARINI ÖĞRENMİŞLER"

Çınar ilçesine bağlı Bellitaş (Xırbésitıl) mahallesinde inşa edilen kuleler hakkında bilgi aktaran mahalle sakinlerinden Zeki Atlı, "Çok eski zamanlardan bu yana leylekler senede bir kez buraya gelip yuva yapıyorlar. Onlar artık yuvalarını öğrenmişler. Her geldiklerinde burada 2'şer yavru yapıyorlar. Bu yavruları kanatlanıp gittikten sonra hangi bölgelere göç ettiğini bilemem fakat asıl leylekler bir sonraki yılın ilkbaharında tekrardan buraya gelirler." dedi.

Atlı, "Bu taştan kuleleri mahalle sakinleri oluşturmuş, leyleklerde bu kulelerin üzerine yuvalanmışlar. Bu kuleleri tercih etmelerinin sebebi de yüksek oluşlarındandır. Leylekler bu tür yüksek yerleri gördüklerinde çevrede çalı-çırpıları toplayarak bu kulelerin üzerine götürüyorlar. Hatta bir seferin de bizim çobana ait tesbih ve misvakı alıp götürmüştü." ifadelerini kullandı.

"KULELERİN YÜKSEK OLMASI LEYLEKLERİN GÜVENLİĞİ AÇISINDAN AVANTAJDIR"

Leylekler açısından kulelerin en çok yükseklik bakımında tercih edildiğine dikkati çeken Vasfi Emsen ise bu yapıların farklı özelliklerini şu ifadelerle dile getirdi:

"Bu kulelerin yaklaşık 30-40 yıl öncesine ve belki de daha evveline dayanıyor. Yani ben kendimi bildiğimden bu yana kuleler var. Bu kuleleri çobanlar yapmış. Yüksek olmalarının sebebi de diğer hayvanların zararlarından korunabilmeleri amacıyladır. Şayet bu kuleler yüksek olmasa bölgemizde en çok görülen hayvanlardan tilkiler ve yılanlar onlara ve yumurtalarına saldırıp zarar vereceklerdir. Aynı zamanda kulelerin yüksek olmasındaki bir diğer avantaj ise bu leyleklerin rahatlıkla havalanıp konabilmeleridir. Yani o dengeyi daha iyi sağlayabiliyorlar."

"LEYLEKLERİN GELİŞİ BAHARIN MÜJDESİDİR"

Mahalle sakinlerinin, leyleklerin bahar ve bereketi temsil ettiği inancıyla hareket ettiklerine vurgu yapan Emsen "Bu leyleklerin gelişi baharın müjdesidir. Yani onların gelişiyle baharın geldiğini hissediyoruz, anlıyoruz. Bölge halkı leyleklere bereket nazarından bakıyor. Yani toplumda, onların gelişiyle beraber bahar ve bereketin geldiği inancı var. Ondan dolayı kimse leyleklere yaklaşmaz ve zarar vermezler." şeklinde konuştu.

Emsen "Büyüklerimizin bize aktardıklarına göre bu leyleklere veya yuvalarına zarar verenlerin kendileri de zarar görmüş. Şu süreçte çevremizde kimse onlara zarar vermek amacıyla yaklaşmaz. Hatta yaklaşan olursa mahalle sakinleri tarafından engellenir, müdahale edilir." diye belirtti.

Kaynak: Diyarbakır Söz