Görüş Bildir

Maviyi koruyalım

Doğu ve Güneydoğu illeri Kovid-19 risk haritasında "mavi" kalmak istiyor

Maviyi koruyalım

Sağlık Bakanlığınca açıklanan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) risk haritasında birçok ili mavi kategoride yer alan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde uzmanlar ve yöneticiler, bu durumun devam edebilmesi için rehavete kapılmadan tedbirlere sıkı bir şekilde uyulması gerektiğini vurguladı.

Kovid-19 risk haritasına göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde düşük riskli iller arasında yer alan şehirlerde kontrollü normalleşme sürecinin sevinci yaşanıyor.

Haritada düşük riskli illeri temsil eden "mavi" rengin bölgede değişmemesi için uzmanlar ve yetkililer, "rehavete kapılmama" ve "tedbirlere uyma" çağrısı yapıyor.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde İç Hastalıkları Uzmanı ve Uluslararası Doktorlar Derneği İl Temsilcisi Doç. Dr. Eşref Araç, kentte vaka oranlarının düşmesinde, uygulanan kısıtlamaların ve kış mevsimin etkisinin yüksek olduğunu söyledi.

Kentin risk haritasındaki mavi listede sabit kalması için tedbirlerin sıkı bir şekilde uygulanması gerektiğini, bu konuda herkese önemli görevler düştüğünü aktaran Araç, sıkı denetim ve halkın duyarlılığının bölgedeki illerin hem mavi alanda kalmasını sağlayacağını hem de aşıya zaman kazandıracağını belirtti.

Araç, aşılama ile genel bir bağışıklık sağlandığı zaman illerin rahatlayacağını dile getirdi.

DİYARBAKIR AĞUSTOS VE EYLÜLDE PİK YAŞADI

Her bölgenin kendine has sosyal dokusu, yapısı ve işleyişinin bulunduğunu, bu nedenle her bölgede farklı zamanlarda enfeksiyonun zirve yaptığını kaydeden Araç, Diyarbakır'da da geçen yıl ağustos ve eylül ayında pik süreçlerinin yaşandığını aktardı.

Araç, "Kendi evinde birilerinin hasta olduğunu, yoğun bakıma girdiğini ya da sonrasında vefat ettiğini gördükten sonra insanlar tedbirleri daha ciddiye aldı. Valilik ve İl Sağlık Müdürlüğünün kırsalda yaşayan vatandaşları bilinçlendirmesi, vatandaşların ailelerinde böyle bir sıkıntıyı görmüş olmalarından dolayı tedbirleri daha sıkı tutmaları önemlidir." ifadesini kullandı.

Diyarbakır'da temmuz, ağustos, eylül aylarında düğün, nişan gibi yerlerde kalabalıkların olması nedeniyle çoğu kişinin virüsten olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Araç, daha sonra insanların daha duyarlı hareket ettiğini bildirdi.

Araç şöyle konuştu:

"Seyahat ve yaş kısıtlamaları, HES kodu sorgulaması, alışveriş merkezlerindeki bazı kısıtlamalar, okulların kapalı olması vaka sayılarını etkiledi. Filyasyon ekipleri köy köy, kasaba kasaba gezerek hastaları yerinde tespit etti. Temasta olanlar yerinde tedavi edilip ve bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Kısıtlamaların yanı sıra Doğu ve Güneydoğu'da kış şartlarının çetin geçmesinden dolayı evde kalmanın daha fazla olmasının vaka sayılarının azalmasında etkili olduğunu düşünüyoruz. Evde yerinde tedavi hızlı bir şekilde hastalara ulaşıp ve sonrasındaki karantina sürecinin izlenmesi, hepsi birlikte değerlendirildiğinde bölgenin neden mavi olduğu çok daha anlaşılabilir. Tek bir şeye bağlamak doğru değil."

Bölgenin "mavi" olarak kalabilmesi, çocukların okula gidebilmesi ve esnafın mağdur olmaması için tedbirlere daha sıkı uymak gerektiğini bildiren Araç, "Rehavet vaka artışına yeniden neden olabilir." dedi.

GENÇ NÜFUS ORANI VE TEDBİR ETKİLİ OLDU

DÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İlyas Yolbaş ise bölge için mavi tablonun sevindirici olduğunu söyledi.

Yaz aylarında insanların virüsten daha az etkilenerek hastalığı atlattığını, bir bağışıklık oluştuğunu ifade eden Yolbaş şöyle devam etti:

"Mavi olan bölgelerinde vatandaşların tedbirlere uyması, genç nüfusun fazla olması Kovid-19'a karşı büyük bir avantaj sağladı. Aşılar da önemli, dünyada aşılamada 5'inci sıradayız. İlk aşı yapan ülkelerden biriyiz. Muhtemelen ülkemiz ilkbahara doğru daha da rahatlayacaktır."

Mavi tablonun devam etmesi için vatandaşların rehavete kapılmadan kurallara uyması gerektiğinin altını çizen Yolbaş, Sağlık Bakanlığın tüm önerilerine uyulması, maske, mesafe ve hijyen kuralarına dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Esnaf Atilla Altındağ ise Diyarbakır'da vaka sayılarının az olmasının sevindirici olduğunu belirterek bunun devam etmesi temennisinde bulundu.

 Vatandaşlardan Azmettin Özaydoğdu da düşük riskli iller arasında yer almanın sevindirici olduğunu, insanların kurallara uymasıyla bunun sağlandığını aktardı.

VAN VALİSİ BİLMEZ: "VAKALAR GİZLİ YAPILAN TAZİYELERDEN KAYNAKLANDI"

Van Valisi ve Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Van'ın mavi rengini muhafaza etmek ve mevcut kurallara uyulmasını sağlamak için denetimlerin devam edeceğini söyledi.

Kentte Kovid-19 vakalarının kontrol edilmesi ve karantina kurallarına uyulmasını sağlamak amacıyla yaklaşık 180 filyasyon ekibinin kurulduğunu belirten Bilmez şöyle devam etti:

"Kentte mevcut olan vakalar da gizli yapılan taziyelerden kaynaklandı. Van'da vatandaşların kurallara uyması ve yapılan çalışmalar sayesinde hastanelerde tedavisi devam eden hasta sayısı 50'nin altına düştü. Hastane yükümüz oldukça hafifledi. Vatandaşlarımızın tedbirlere aynı hassasiyetle devam etmeleri gerekiyor. Van'ın renginin mavi olmasında çaba sarf eden sağlık emekçilerimize, güvenlik güçlerimize, imamlarımıza, öğretmenlerimize meslek odalarımıza ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum."

Lokanta işletmecisi Mesut Şenol, iş yerlerini açmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek "Kontrollü normalleşme süreci bizi çok sevindirdi. Maske, mesafe ve hijyen kuralına göre müşterilerimizi ağırlamaya başladık." dedi.

HAKKARİ VALİSİ AKBIYIK: "ESAS MÜCADELE ŞİMDİ BAŞLIYOR"

Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, risk haritasında mavi bölgede olmalarının rehavete yol açmaması gerektiğini dile getirerek tüm kamu kurum ve kuruluşların gayretleriyle bu noktaya geldiklerini vurguladı.

"Özellikle sağlık teşkilatımız başarılı filyasyon çalışması yapıp belirti gösterenlere müdahale etti. Bundan sonra dinamik denetim dönemine geçiyoruz. Burada esas mücadele şimdi başlıyor. Bunun için de yine bütün kurum ve kuruluşlarımızla denetimlerimizi sıkılaştıracağız." diyen Akbıyık, vatandaşların da bu süreçte daha duyarlı davranmaları gerektiğine dikkati çekti.

Esnaf İbrahim Aşkan da kurallara uyduklarını ifade ederek tedbirleri elden bırakmadan faaliyetlerini sürdüreceklerini söyledi.

MUŞ VALİSİ GÜNDÜZÖZ: "HERKES MASKESİNİ TAKACAK"

Muş Valisi İlker Gündüzöz, koronavirüsle mücadele herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini dile getirdi.

El birliğiyle başarıya ulaşmanın mümkün olduğunu aktaran Gündüzöz, Muş'ta görevlilerin gece gündüz çalıştığını, emniyet ve jandarmanın denetimler noktasında sürekli sahada olduğunu bildirdi.

Gündüzöz şöyle devam etti:

"Muş düşük risk grubunda olan ilden biri. Bu sevindirici ama tüm vatandaşlarımızı daha dikkatli olmaya davet ediyoruz. Zaman zaman cezai işlemler uyguladık. Bunların hepsi memleketin iyiliği içindi. Temizlik, maske ve mesafe konusunda hiçbir şekilde taviz verilmeyecek. Bu denetimler insanımızın sağlığı ve toplumumuzun mutluluğu için. Herkes maskesini takacak, hiçbir gevşeme olmayacak. Maske konusunda da kural neyse öyle takılacak."

BİTLİS

Tatvan İlçe Sağlık Müdürü ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Gülver Gülen, kentte vaka sayılarının düşmesinin birçok nedeninin olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

"Halkımız aşı yaptırarak sürece destek verdi. Kış şartlarının çetin geçmesi, insanların birbirine gidiş ve gelişlerinin azalmasından dolayı vaka sayılarımız düşüşe geçti. Ekiplerimiz, bir yıllık süreçte zorlu kış şartlarında büyük özveriyle çalışarak vakalara, temaslılara ve aşılanmak isteyen vatandaşlarımıza ulaştı. Ekiplerimizin hepsine çok teşekkür ediyorum. Onlar olmadan bu büyük başarıyı elde etmek mümkün olmayacaktı."

Esnaf Berkay Miraç Öztürk ise risk haritasında Bitlis'in mavi renge dönmesinden dolayı mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Buna çok sevindik. Esnaf olarak işlerimiz pek iyi değildi. Normalleşmenin ardından inşallah toparlayacağız. Umarım bu şekilde devam eder. İnsanların mavi renge aldanmaması ve rehavete kapılmadan maske ve mesafe kurullarına uyması gerekiyor." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi