Sertifika skandalı!

Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesinde "sertifika skandalı" patlak verdi. Salgın döneminde "Hijyen Eğitim" adı altında kurs açıldı. Yüz yüze eğitim verilmeden binlerce kişiye "e-sertifika" verildiği ortaya çıktı. Bakanlık müfetişleri, inceleme başlattı.

Sertifika skandalı!

Çüngüş ilçesinde koronavirüs vakalarının görülmeye başlandığı Mart ayından başlayarak, Temmuz ayına kadar onbine yakın kişiye hijyen eğitimi adı altında açılan kurslarda e-sertifika verildiği iddia edildi. Kursiyerlerden ücrette alındığı öne sürülen ve paraların bazı bürokratlar arasında paylaştırıldığı gibi vahim iddialar üzerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen müfettişin soruşturma başlattı.Soruşturma kapsamında ilçedeki kurumda görevli bazı idarecilerin tedbiren açığa alındığı bildirildi.

BİNLERCE E-SERTİFİKA VERDİLDİ

Diyarbakır İl Milli Eğitim camiası vahim boyuttaki skandal bir "e-sertifika" usulsüzlüğüyle çalkalanıyor. İddiaya göre Diyarbakır’ın en ücra ilçesi olarak seçilen 12 bin nüfuslu Çüngüş ilçesinde, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki Halk Eğitim Şübe Müdürlüğü tarafından, koronavirüs vakalarının görülmeye başlandığı Mart ayından başlayarak, Temmuz ayına kadar onbine yakın kişiye hijyen eğitimi adı altında açılan kurslarda eğitim verildi. Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Valiliğinden herhangi bir izin alınmadan, salgın yasakları hiçe sayılarak açılan kurslarda, yüz yüze eğitim verilmeden, sertifaka verilmeye başlandı. Binlerce sertifikanın ise, elektronik ortamda kursiyerlere verildiği ileri sürüldü.

DÖNEMİN KAYMAKAMI HAREKETE GEÇTİ

Daha çok inşaat şirketlerinin ihtiyaç duyduğu ve belli bir ücretin de alındığı öne sürülen hjiyen belgesi için Çüngüş gibi nüfusu az olan bir ilçein seçilmesi dikkat çekerken, on binlerce kişiye sertifika verilmesi iddiaları nasıl olur sorusunu gündeme getirdi. Kursiyerlerin büyük çoğunluğunun Diyarbakır dışındaki il ve ilçelerdeki kişiler olduğu belirlenirken, iddianın gündeme gelmesi üzerine dönemin Çüngüş Kaymakamı Mehmet Durgut, soruşturma başlattı.

MÜFETTİŞ SORUŞTURMASINI TAMAMLADI

Durgut, patlak veren "sertifika" skandalıyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığından, müfettiş istedi. Temmuz ayında bölgeye gelerek, soruşturma başlatan dönemin bakanlık müfettişi, bir çok kişinin ifadesine başvurdu. Bir süre önce yürütülen soruşturmanın tamamlandığı ifade edilirken, soruşturmada bazı üst düzey bürokratların kapsam dışı tutulmaya çalışıldığı öne sürüldü.

Yürütülen soruşturmada ortaya çıkan sertifika skandalında Milli Eğitim Bakanlığında bir daire başkanı ile iş adamından da söz edilmesi de dikkat çekiyor.

Pandemi sürecinde ilçe nüfusundan daha fazla kişiye sertifika verildiği iddiasına ilişkin sorularımızı yanıtlayan İl Milli Eğitim Müdürü Faysal Taşçıer, ilginç savunmada bulundu.

Valilik oluruyla dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü A.C ile Halk Eğitim Müdürü M.T’nin açığa alındığını doğrulayan Taşçıer, Söz Haber'e şunları söyledi;

“KARAR ALDIK VE YÜRÜRLÜĞE KOYDUK”

“Valilik kararıyla Halk eğitim Müdürümüzü hemen görevden uzaklaştırdık. Bakanlık müfettişlerimizi çağırdık, bakanlık müfettişlerimiz de gereken soruşturmayı tamamladı. Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için karar aldık ve yürürlüğe koyduk. Kaymakamlıklarımızın bilgisi ve koordinesinde İlçe Halk Eğitim Müdürlükleri kendi inisiyatifleriyle kursu açıyorlar, Kaymakamlıklarımızda orada herhangi bir hata veya kusur gördükleri zaman gereken tedbiri alıyorlar. Çüngüş Kaymakamımızda bunu görür görmez oradaki arkadaşımızı uzaklaştırdı. Bilgisini bize verdi.”

PARAYLA SERTİFİKALARIN VERİLDİĞİ İDDİASI

Binlerce kişiye sertifika verilmesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak sizin de adınızın geçtiği, kurslara göz yumduğunuz yönündeki idiala ilişkin Taşçıer şu yanıtı verdi.

“Kim bu iddiada bulunuyorsa ilgili yerlere şikayet etsin. Sonucu kendisi görür. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir kurum. Dolayısıyla bir bu kurumda herhangi bir faaliyet yürütürken, kanunlara tabiyiz. Keyfi her türlü uydurma iddialara tabi değiliz. Bizim böyle keyfi bir uygulama içerisinde olmamız mümkün de değil, duyup susmamız da mümkün değil. Zaten Kaymamaklık bu durumla ilgili tedbir alır almaz, ilgili ilçe müdürü açığa alındı, soruşturmalar başlatıldı. Soruşturma tamamlandı. Bakanlık müfettişine de bildirildi, valiliğimizin de bilgisi dahilinde.  Bu kursların açıldığı sürecinde görevde olan ilgili şube müdürü tedbiren görevden uzaklaştırıldı. Soruşturmanın sonucunu bakanlık yakında bize bildirdikten sonra bizde bunu tebliğ edeceğiz. Gereken disiplin cezalarını ve varsa idari tedbirleri uygulayacağız.”

Görevden uzaklaştırılan ve dönemin Halk Eğitim Müdürü olan M.T  ise, müfetişlerin yürüttüğü soruşturmanın içeriğiyle ilgili iddiaları iftira olarak nitelendirdi. Soruşturmanın selameti açısından açığa alındığını belirten M.T, pandemi sürecinde açılmaması gereken kursların bir hata sonucu açıldığını belirtmesi ise kafalarda soru işareti bıraktı.

Hijyen Eğitimi Kursunun açılma talebinin Çüngüş halkından gelmesi nedeniyle açıldığını öne süren M.T, para alındığı iddialarını ret ederek, eğitimlerin yüz yüze yapıldığını savundu.

 “ALLAH’A HAVALE EDİYORUM”

16 bin kişiye sertifika verilmediğini yaklaşık 10 bin kişiye sertifika verildiğini aktaran M.T, “Bakanlıktan gelen resmi yazıda istihdam kursları, hijyen kursları ve tehlikeli mesleklerle ilgili kursların pandemi sürecinde valilik izniyle açılabileceğini içeren bir yazıya istinaden biz kursları açtık. Ancak hijyen eğitimi kursu açmamamız gerekirdi. Hata oldu, eksiklik lduğunu kabul ediyorum. Gözden kaçırdık. Ben zaten daha sonra kursa gelemeyen 10 bin sertifikayı iptal ettim. Kurun içinde yaşta yanmıştır. İlçede hijyen kurslarına AVM ve marketlerde çalışanlar tarafından talep geldiği için açıldı. Kurslar yüz yüze oldu. Rakamın 16 bin değil 10 bin civarındadır. Bin lira karşılığında verildiği sözleri benim kulağıma da geldi. Başkaları aldı mı bilmem ve kimsenin günahını almam. Halk Eğitim Kursları ücretsizdir. Bizim okul aile birliği hesaplarımız açıktı. Buradan görülebilir. Benim kendi hesaplarım incelenir ve görülür. Benim icram vardır, kredi borcum vardır. Kendi arabamı sattım borçlarımı ödemek için. Ben bu süreç içersindeki her şeyi müfettişe de söyledim. Biz göreve gelirken Çüngüş’te bir enkaz devraldık. Biz bunları düzeltmeye çalışırken, bazılarının işine gelmedi. Kurslar bitince sertifikalar e-devlet sistemine düşer. Özel istek olursa sertifikaları da veriyoruz. Ben kendi adıma söylüyorum kimseden para almadım. Kurumdaki hiç kimsenin de para aldığına inanmıyorum. Soruşturmanın selameti açısından beni açığa aldılar. Müfettişlerin yapacağı soruşturma sonucunda gereken neyse yapılır. Biri para verdiğini söylesin ben öğretmenlik mesleğinden istifa ederim. Böyle şeyleri çok duyuyoruz hepsini Allah’a havale ediyorum” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz