Su Bilimciler zirvesi

9’ncu Ulusal Hidroloji Kongresi kapsamında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden Diyarbakır’a gelen su bilimcileri, sunun dünya ve insanlık hayatı için en vazgeçilmez konumda olduğuna dikkat çekti.

Su Bilimciler zirvesi

Dicle Üniversitesinde 04-06 Ekim 2017 tarihini kapsayan 9’ncu Ulusal Hidroloji Kongresi kapsamında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden Diyarbakır’a gelen su bilimcileri, sunun dünya ve insanlık hayatı için en vazgeçilmez konumda olduğuna dikkat çekti.

DÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen kongreye 150 akademisyenin yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Cumali Kınacı ile Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen de katıldı. Kongrenin açılışında konuşan Prof. Dr. Kınacı, suyun nasıl yönetileceğine karar verebilmek için bilgi sahibi olunması gerektiğini söyledi.

Tatlı su kaynaklarının kullanımıyla ilgili ülkeler arasında tartışmalar yaşandığına işaret eden Kınacı, bilimsel verilerin bunu engelleyebileceğini belirtti.

"ÜÇÜNCÜ TARAFLAR KENDİ SİYASİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA KULLANIYOR"

Türkiye'deki barajlar sayesinde yaz aylarında Suriye'ye Fırat üzerinden daha çok su ulaştığına değinen Kınacı, şöyle devam etti:

"Türkiye, Suriye ve Irak’ta sulama suyu ihtiyacı nedir? Daha az su kullanan bitki türünün esas alarak belirlenmesi lazım. Bunları belirlemediğiniz zaman üçüncü taraflar işin içine giriyor ve bunu kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanıyor, bu bölgedeki ülkeleri birbirine düşürüyorlar. Bunun farkında olmamız lazım."

Kınacı, Afrika'da çok daha büyük sıkıntı bulunması ve susuzluktan ölen insanlar olmasına rağmen oraya ilgili duymadıklarını ifade ederek, "Afrika ile kimse ilgilenmiyor ama Fırat ve Dicle ile ilgili üçüncü taraflar çok fazla ilgileniyor. Bunun önüne geçmemiz lazım. Sadece Türkiye değil, Suriye ve Irak'ın da su kaynakları ve verimli kullanım hakkında bilgi sahibi olmaları gerekiyor." dedi.

Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şen, vakıf olarak Ulusal İlim Değişikliği Modeli'nin yazılımını yaptırdıklarını belirterek, dünya genelinde bazı ülkeler tarafından kuraklık modellerinin hazırlandığını söyledi.

Bu modellerde Türkiye'nin ileriki yıllarda tamamen kurak bir alan olarak gösterildiğine dikkati çeken Şen, bunların doğru olmadığını kaydetti.

"Tamamen çölleşecek ve kuraklaşacak diye kesinlikle öyle bir şey yok." ifadesini kullanan Şen "Vakıf olarak iklim değişikliğiyle ilgili yaptığımız çalışmada gördük ki; kesinlikle yabancıların söylemiş oldukları sonuçlar Türkiye'ye o kadar uygun değil. Çünkü Türkiye’de çok değişik iklim bölgeleri var. Karadeniz, Trakya, Doğu Anadolu'ya kuraklık gelecek diye batılıların söylediği modellere inanmamak lazım. Türkiye ile ilgili bölgesel bilgiler yok. Onun için o modeller yanlış sonuçlar veriyor." diye konuştu.

- "GÜNEYDOĞU'DA DA YAĞIŞ MİKTARI ANCAK YÜZDE 15 AZALIR"

Şen, yaptıkları modelde 2040-2045 yıllarından sonra Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde yağışta bir miktar azalma olacağını vurgulayarak, "Yine de Akdeniz Bölgesinde bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Çünkü jeolojik olarak bölge yeraltı suları bakımından bayağı zengin. Bizim modelimize göre mesela Karadeniz Bölgesi'nde ise daha da fazlalaşmanın olacağı bekleniyor. Güneydoğu'da da yağış miktarı ancak yüzde 15 azalır." ifadelerini kullandı.

DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül de kongrenin 50 yılı aşkın geçmişe sahip üniversitelerinde düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bilimsel etkinliklere çok önem verdiklerini kaydeden Gül, geçen yıl bu kapsamda 236 etkinlik gerçekleştirildiğini belirtti.

"EN KÜÇÜK SU KAYNAĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ VAZGEÇİLMEZDİR"

Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fuat Toprak, suyla ilgili tüm konuların kongrede tartışılacağını söyledi.

Tatlı su kaynaklarının azlığına dikkati çeken Toprak, "Su, hayattır. Dünyanın dörte üçü suyla kaplıdır ancak kullanıma uygun tatlı su kaynakları bunun yüzde 3'ünü teşkil etmektedir. Bu nedenle ülkemizde su israflarının, kayıp ve kaçakların önlenmesi ile en küçük su kaynağının değerlendirilmesi vazgeçilmezdir." ifadelerini kullandı.

DSİ 10. Bölge Müdürü Murat Dağdeviren ise Diyarbakır'da yürütütekleri ve GAP'ın en önemli ayağı olan Silvan Projesi'nin 8 baraj ve hidroelektrik santrali (HES) ile 23 sulama tesisinden oluştuğunu söyledi.  6,5 milyar liraya mal olacak projede Silvan, Ambar, Pamukçay, Kuruçay, Başlar, Bulaklıdere, Kıbrıs ve Karacalar barajlarının yer aldığını dile getiren Dağdeviren, projeyle 2 milyon 351 bin dekar arazinin suya kavuşacağını kaydetti.

Kongre 3 gün sürecek.

Kaynak: Diyarbakır Söz