Suriye olmak istemiyoruz!

Özellikle çatışmaların yoğun olarak gerçekleştiği Kaynartepe’de evlerini gören yaşlı, çocuk, kadın yaşananlara isyan ederek, “Artık yeter bu kirli savaş sona ersin barış olsun. Burası Lübnan, Afganistan ya da Suriye değil” dediler.

Suriye olmak istemiyoruz!

Terör operasyonlarında en çok etkilenen illerden biri olan Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağının sürdüğü bölgeler ile yasağın kalktığı yerlerdeki manzara iki ayrı yürek burkan tablo oluşturdu. Operasyonların 103’üncü gününde sona erdiği Sur’da sokağa çıkma yasağı kısmen devam ediyor. Ekipler bölgede oluşturdukları arama noktalarında vatandaşların kontrollü şekilde giriş çıkışlarını sağlıyor. Ancak tarihi Kurşunlu Cami’nin olduğu noktada ise moloz yığınlarını oluşturduğu manzara savaş alanını aratmadı.

KAYNARTEPE YARALARINI SARIYORLAR

Çukurların kapatıldığı ve barikatların kaldırıldığı Kaynartepe mahallesinde evlerine dönen vatandaşlar, onarım ve temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Esnaf, iş yerlerini temizleyerek, müşterilerine hizmet vermenin telaşını yaşıyor. Bazı vatandaşlar, terör örgütü mensuplarının evlerini kullanılamaz hale getirmesi nedeniyle mahalleden taşındı. Dükkanı hasar gören R.O, dükkanını temizlediğini ancak dükkanındaki hasarın büyük olduğunu söyledi.

8 kişiylik aile olarak günlerdir sokaklardayız diyen S. E, "15 gündür evime gelmiyordum. Allah bir an herkese iyilik versin ki barış olsun. İnsanların artık burnu bili kanamasın. Benim evim yıkılsın, ateşe verilsin ama ne bir insan, polis, asker kimse ölmesin yeter artık nereye kadar bur kirli savaş. Sokaklar boşaldı. Kimse kalmadı. Burası Lübnan, Suriye Afganistan değil. Çağrımız herkese.” İnsanların terör saldırıları nedeniyle 1 haftadan bu yana evlerine gidemediklerini anlatan Y.T, 35-40 yıl yaşanılan bir bölgeden göç etmenin yıkım olduğunu kaydetti.

Terör operasyonlarında en çok etkilenen illerden biri olan Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağının sürdüğü bölgeler ile yasağın kalktığı yerlerdeki manzara iki ayrı yürek burkan tablo oluşturdu. Operasyonların 103’üncü gününde sona erdiği Sur’da sokağa çıkma yasağı kısmen devam ediyor. Ekipler bölgede oluşturdukları arama noktalarında vatandaşların kontrollü şekilde giriş çıkışlarını sağlıyor. Ancak tarihi Kurşunlu Cami’nin olduğu noktada ise moloz yığınlarını oluşturduğu manzara savaş alanını aratmadı.

CAMİYİ CEPHANELİK GİBİ KULLANMIŞLAR

Terör örgütü üyelerinin özellikle tarihi Kurşunlu Cami'nin içerisini ise adeta cephanelik gibi kullandığı dikkat çekti. Caminin içinde tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcıların yerleştirildiği tüpler gözden kaçmadı.

Ekipler bölgedeki çalışmalarına devam ederken, gözler Nevruz kutlamaları çerçevesinde 7’inci gününde sokağa çıkma yasağının kalktığı Bağlar ilçesine çevrildi. Bölgedeki temizlik çalışmaları devam ederken evlerine gelen vatandaşlar karşılaştıkları manzaranın “barış” çağrısında bulunarak sona ermesini istedi.

DUVARLARI DELEN MERMİLER KIRILAN PENCERELER

İlçenin Kaynartepe mahallesinde özellikle mermi izinin bulunmadıı duvar ya da pencereye rastlamamak mümkün değil. Kırılan pencereler, mermilerin delip geçtiği demir kapılar ve taş duvarlar yaşanan atmosferi anlatmaya yetti.

“EVLERİMİZ YIKILSIN AMA KİMSE ÖLMESİN”

Kimi operasyonların başladığı an evlerini terk etmiş kiminin ise örgüt üyeleri evlerinden çıkmalarına izin vermemiş. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen mahalleli yaşadıklarını şu sözler ile anlattı: Saat 10’dan sonda buraya evimize baskın yapıldı.Kapıyı çaldılar sonra çocuklar içerde, hepimiz o esnada korktuk. Evde 8 kişi yaşıyoruz. Silah seslerinden çocuklar hep ağlıyordu.İçeriye kurşunlar gelince hepimiz evin bir köşesine saklandık.Örgüt üyeleri bizlere silah doğrultarak evimizden çıkmamazı söyledi. Mağdur olduk. “

“KURŞUNLAR GELİNCE KENDİMİZİ BANYOYA KİLİTLEDİK”

“15 gündür evime gelmiyordum. Allah bir an herkese iyilik versin ki barış olsun.Operasyon devam ederken sanki kendimizi Suriye’de ki gibi hissettik. Burada evimin önünde üç bomba patladığında biz içerdeydik. Barış olsun istiyoruz. İki tarafta da çocuklarımız ölmesin. Perişan olduk. Evimizden çıkmamıza izin vermediler. Operasyor olduğunda korkudan mermi seslerinden hepimiz evdekilerle birlikte banyoya saklandık. Tek isteğimiz barış olsun. İnsanların artık burnu bili kanamasın. Benim evim yıkılsın, ateşe verilsin ama ne bir insan, polis, asker kimse ölmesin yeter artık nereye kadar bur kirli savaş. Sokaklar boşaldı. Kimse kalmadı. Burası Lübnan, Suriye Afganistan değil. Çağrımız herkese.”

KAYNARTEPE YARALARINI SARIYORLAR

Yasağın kalktığı mahalle ve caddelerde tahrip olan evlerini temizleyen vatandaşlar, teröristlerin evler arasında geçiş sağlamak amacıyla yıktıkları duvarlarını onarıyor.  Çukurların kapatıldığı ve barikatların kaldırıldığı mahallede evlerine dönen vatandaşlar, onarım ve temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Esnaf, iş yerlerini temizleyerek, müşterilerine hizmet vermenin telaşını yaşıyor.

Bazı vatandaşlar, terör örgütü mensuplarının evlerini kullanılamaz hale getirmesi nedeniyle mahalleden taşındı. Teröristlerin saldırısı sonucu dükkanı hasar gören R.O, dükkanını temizlediğini ancak dükkanındaki hasarın büyük olduğunu söyledi.

EVLERİMİZİ TALAN ETMİŞLER

Terör örgütüne tepki gösteren esnaf Y.T de örgütün halka zulmettiğini dile getirerek, "İnsanların huzurunun bozulması, evlerinin talan edilmesi için elinden gelen her şeyi yapıyorlar. İnsanları evinden yurdundan edip çoluk çocuğa zarar veren terör örgütünden hayır gelmez. İnsanların evlerine girmişler, evlerini talan etmişler. Herkesin bir düzeni vardı. Bunu darmadağın ettiler. Bu büyük bir zulümdür" diye konuştu.

İnsanların terör saldırıları nedeniyle 1 haftadan bu yana evlerine gidemediklerini anlatan Y.T, 35-40 yıl yaşanılan bir bölgeden göç etmenin yıkım olduğunu kaydetti.

"Bu insanlar yoksul ve bir ekmeği bulamayacak insanlar var. Halkını koruduklarını söyleyenlerin, halkına zulmetme hakkı yoktur. Hiç kimsenin kimseye zulmetme hakkı yok" diyen Y.T, bu yıkımın önüne bir set çekmek gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

YETER ARTIK ZULMÜN SONU ZULÜMDÜR

"Yeter artık zulmün sonu zulümdür. Bir yerde insan artık 'dur' diyecek. Çukuru git başka yerlerde kaz. Halkın huzurunu niye bozuyorlar. Herkesin eline silah alıp savaşmasını mı istiyorlar. Bütün bunlardan millet zarar görüyor. Herkes beddua ediyor. Ne zaman bu zulme son verecekler." Terör saldırılarından dolayı sıkıntılarını Kürtçe anlatan yaşlı kadın A.K ise terör saldırılarının bir an önce bitmesi temennisinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz