Takasla hediye alıyor

Sur ilçesi Cami Nebi Mahallesi'nde oturan ve antikacılık yapan Garip Seyyah, 5 yıl önce 'Bir çocuk da sen mutlu et' projesi başlattı. Bir esnafın da destek verip iş yerinin bir bölümünü ayırdığı projede değerli taş, ip ve boncuklardan oluşan atıkları düzenli olarak toplayan Seyyah, bunları kolye, tespih ve bilekliklere çeviriyor. Seyyah, bu ürünleri daha sonra sosyal medya üzerinden oyuncak karşılığında takasa çıkarıyor. Topladığı oyuncaklar yeterli sayıya ulaşınca da daha önceden belirlediği bir köye, otostopla giderek çocuklara dağıtıyor. Proje kapsamında Seyyah, bugüne kadar farklı illerdeki köylerle birlikte toplam 2 bin 10 köy gezerek topladığı oyuncakları dağıttı. Seyyah´ın hedefi yıl sonuna kadar kent merkezine bağlı 578 köydeki çocuklara ulaşarak oyuncakları dağıtmak.

'KENDİ GÜCÜMLE İLERLEMEYE ÇALIŞIYORUM'

Gittiği köylerde çocukların çoğunun oyuncağının olmaması üzerine böyle bir proje başlattığını aktaran Seyyah, "Oyuncakları getiren insanlara hediye veriyorum. Eski veya yeni onu elimle işliyorum. Bir taş veriyorlar bana ben de onu işliyorum, kolye, boncuk ve tespih haline getiriyorum. Bunları da satıyorum ya da 5 veya 10 oyuncak karşılığında veriyorum. Sosyal medyada kendi gücümle ilerlemeye çalışıyorum. 2 sene öncesine kadar 575 köyü dolaşmayı hedefliyordum. Diyarbakır'ın tamamı merkez 575 köyden oluşuyor. Şu ana kadar 2 bin 10 köy gezdim. Binlerce çocuğa ulaştım. Hakkari'den Şırnak'a, Mersin´e ve Manisa'ya kadar çoğu köylere gittim. Oyuncaklarımla gittim, futbol, voleybol ve basketbol sahaları yaptım. Sosyal medyadan güzel insanlar sayesinde bunları yaptım. Bunları kendi menfaatim için yapmadım. Hep takasla, güzelliklerle ulaştım. Onlar da beni kırmayıp bu güzelliklere imza attılar" dedi.

'BEN SADECE KÖPRÜYÜM, İYİLİKLE DOLU DÜŞÜNCE VE KALP İSTİYORUM'

Otostop çekerek daha çok seyahat ettiğini dile getiren Seyyah, "Belediye araçları belli bir noktaya kadar gidiyor. Köyün 4-5 kilometre ilerisinde bekliyorum. Genellikle otostopla gidiyorum. Sosyal medya üzerinden de duyuru yapıyorum. Bazen çıkmıyor, otobüs veya otomobil geçtiğinde köye kadar gidiyorum. Mutlaka yürüyorum. Benim ekstradan yaptığım işler de var. Antikacılık yapıyorum ve bu da mükemmel bir hobi oldu. Hem herkes seviniyor hem de mutlu oluyor. İnsanlarla çocuklar arasında ve esnafla hediye alanlar arasında köprü oluyorum. Ben sadece ufak birkaç dokunuş yaparak hediye ediyorum. Düşünceleri çoğaltmak istiyorum. İyilikle dolu bir düşünce istiyorum. Kalp istiyorum, zihin ve akıl ikna edilebilir ama kalbi kazanmak zorundasın. Bu kalp kazanılmak zorunda. Geleceğimizin inşasında balkonda otururken bile bir çocuğa seslenirken, haykırırken o çocuğun kalbini kazanmak zorundayız. Erken veya geç fark etmez o çocuk bizim geleceğimizdir. Biz mutlaka geleceğimizin inşasındaki çocukların temelini şimdiden atmalıyız. Pandemi sürecinden dolayı kargolar azalsa bile bu yıl sonunda 578 köyün tamamını bitirmeyi düşünüyorum. İnşallah destek çıkan olursa bu sene bitireceğim" diye konuştu.

'HEM BİZİ MUTLU ETTİLER, HEM DE BİZ KENDİLERİNİ MUTLU ETTİK'

Oyuncak getirerek takas yapan Nüzbeh Çelik, bu projeyi arkadaşı sayesinde öğrendiğini ve inanmadığını ama daha sonra gelip kendisi görmek istediğini belirtti. Çelik, şunları söyledi:

"Bizzat şahit oldum. Teşekkür ediyorum bu projeyi yapan arkadaşımıza. Çok mutluyum güzel de bir bileklik sahibi oldum. Oyuncaklar bir döneme ait oluyor. 1-2 yıl kullanılıyor ve rafa kaldırılıyor. Evde biraz daha oyuncaklarımız var. İnanıyorum ki herkesin evde kullanmadığı oyuncaklar vardır. İnşallah halkımız bu projeye destek verir de memnun da kalırlar. Sağ olsunlar hem bizi mutlu ettiler hem biz kendilerini mutlu ettik. Hem de proje için güzel bir destek oldu."

İş yerinin bir bölümünü proje için ayıran Zekeriya Denizdamla da kehribar işi yaptığını ve Garip Seyyah'ın çocuklar için çalışması amacıyla küçük bir yer tahsis ettiğini ve bir nebze de olsa yardımcı olduğunu dile getirdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz