Tarafların polemiği büyüyor!

Büyükşehir Kayyımı Karaloğlu ile Mimarlar Odası arasındaki "kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşüme" ilişkin karşılıklı suçmalar büyüdü.

Tarafların polemiği büyüyor!

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Munir Karaloğlu ile Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır Şubesi arasındaki "kaçak yapılaşma, kentsel dönüşüm ve imar" konusundaki tartışmalar giderek büyüyor. Dün de taraflar farklı açıklamalarla birbirlerini suçladı.

KAYAPINAR'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kayapınar Belediyesi ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu’da yerinde dönüşüm başlattı. Vali ve Büyükşehir belediye Başkanvekili Münir Karaloğlu, düzenlenen yıkım töreninde TMMOB'yi hedef aldı.

"HİZMETKARIZ, XEBATKARIZ"

Karaloğlu, Diyarbakır’ın farklı mahallelerinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile beraber kentsel dönüşüm çalışmaları yürüttüklerini söyledi. “Vatandaşımızla el ele, gönül gönüle bir kentsel dönüşüm faaliyetini hep birlikte başlatıyoruz” ifadelerini kullanan Karaloğlu, Yenişehir’de Dicle ve Feritköşk, Benusen, Bağlar Kaynartepe’de kentsel dönüşüm faaliyetlerinin devam ettiğini iddia etti.

Karaloğlu, sonuç odaklı çalıştığını ve işinin vatandaşın sorununu çözmek olduğunu ifade ederek, Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanlığının önceki gün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak şöyle dedi; “Ben demogoji sevmem, işim de değil. Benim işim iş yapmak, iş üretmek vatandaşın sorununu çözmek. Ben sonuç odaklı bir adamım, sonuç alacak işlerle uğraşıyorum. Bu arkadaşlar basın toplantısında yine hezeyanlarını ortaya koydular. Şöyle bir ifade kullanmışlar ‘Valinin gücü gecekonduda oturanlara yetiyor.’ Devlet, valiler, kaymakamlar, devlet görevlileri vatandaşına karşı güç kullanmaz. Biz vatandaşımıza karşı güç kullanmayız. Biz vatandaşın hizmetkarıyız. Xebatkarız. Biz vatandaşla anlaşarak kentsel dönüşüm yapıyoruz. Bakın burada oturan vatandaşların hepsi burada muhtarımız burada herhangi bir vatandaşın şikayeti var mı? O zaman sizin derdiniz ne? ‘Valinin gücü gecekonduda oturana yetiyor’ demek ne demek. Hem ‘Kaçak yapıyla mücadele edilmiyor.’ diyeceksin hem de kaçak yapıyla mücadele eden valiye ‘Senin gücün gecekonduda oturana yetiyor.’ diyeceksin. Biz gücümüzü vatandaşa kullanmayız. Gücümüzü fitneci bozguncu ya kullanırız. Kimse kusura bakmasın. Bu milletin huzurunu bozmak isteyene gücümüzü kullanırız ama vatandaşa hizmet ederiz. Biz hizmetkârız”

96 YAPI TAMAMEN YIKILACAK

Buarada, Kayapınar Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Ünal Koç ise 96 yapının tamamen yıkılacağını, ilk etapta 44 yapının yıkımına başlandığını kaydederek, "2006 yılında imar planının yapıldığı, 15 yıldır ruhsatlı yapılaşmanın olduğu bu bölgede bulunan yapılar ve ahırlar kangren haline dönüşmüştür. Yerinde dönüşüm çalışmaları kapsamında bu bölgede bulunan vatandaşlarımızın mağduriyetleri göz önünde bulundurularak yapılan çalışmalarla yapı kayıt belgesi bulunan 44 hane sahibine 15 bin 800 m2 belediyemize ait arsanın satışı yapılmıştır. Toplam 96 yapının yıkımı yapılacaktır" diye konuştu.

TMMOB DİYARBAKIR İKK SEKRETERİ

Öte yandan, TMMOB Diyarbakır İKK Sekrereti Doğan Hatun, kendilerini hedef gösteren Büyükşehir Belediye Başkanvekili Karaloğlu'na tepki gösterdi. Hatun, "Bizi itibarsızlaştırmaya çalışanlara izin vermeyiz. Çünkü bize bu itibarı onlar vermiyor" dedi.

4 KAYYIMA SUÇ DUYURUSU YAPILDI

Hatun, kayyımların icraatlarına işaret ederek, "Kaçak yapılar göz göre göre yapılıyor. Eskiden usulsüzlükleri gizli saklı yaparlardı. Bu durumlara ilişkin belediyelere resmi yazılar yazdık. Filan ada parselde kaçak yapılıyor şeklinde. Verdikleri cevaplarda yapıların kaçak olduğu ve ceza kesildiğini belirttiler. Ama eski haline getirme sorumluluğunu yerine getirmediler. Buna ilişkin de yazılarımız cevapsız bırakıldı. 4 belediye hakkında suç duyurusunda bulunduk. Sonrasında vali bizi hedef göstererek itibarsızlaştırma çalışması yürüttü. Biz kimseye iftira atmadık. Belgelerimizle ve raporlarımızla mahkemeye suç duyurusunda bulunduk” diye belirtti.

SEÇİLMİŞ DEĞİL ATANMIŞ MEMUR 

Valinin suçlamalarına tepki gösteren Hatun, “Biz yarı resmi devlet kurumuyuz. Bilimi ve tekniği esas alarak kamusal bir çalışma yürütüyoruz. Kentte kaçak bir yapı varsa onu teşhir ederiz. Bizim muhatabımız mahkemedir. Valilikle bir ilişkimiz yok. Fakat bizi itibarsızlaştırmaya çalışanlara da izin vermeyiz. Çünkü bize bu itibarı onlar vermiyor" dedi. Kayyımın seçilmiş değil atanmış memur olduğunu vurgulayan Hatun, "Başkalarının çıkarına göre çalışan ve atanan bir kayyum. Yani sıfır irade. İrade olmadığınız bir yerde iradeli olan insanları eleştirmek büyük bir ironi. Geçtiğimiz günlerde 2 tane AKP’li vekili yanlarına almışlar sanki bu 2 milyonun iradesi! 4 tane kayyumu almış sanki bütün belediyelerin sahibiymiş gibi. Herkes yanındaymış gibi bize mesaj veriyor. Arka görsellerinde ise daha farklı bir mesaj var. Dozer ve kepçelerle halkın evini yıkıyor. Halk o gün valiye evlerinin karşılığında verilen 50 binle kiracı bile olunamayacağını söylemiş. Halkın sizi eleştirdiği kısımları niye basına vermiyorsunuz” diye sordu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE ASİMİLASYON

Kayyımın kenti “güzelleştirme” adı altında kültürel soykırım yaptığını öne süren Hatun, Fiskaya, Ben û Sen ile Kayapınar'da yapılan kentsel dönüşüme işaret etti. Hatun, "Bunlar toplumsal yapının dejenere edilmesi, yok edilmesi ve toplum gerçeklerinin ortadan kaldırma süreçleridir. Tek tip TOKİ’lerle insanların nefes alamayacağı beton binalar yapıyorlar. Kentsel dönüşüm yerlerinde oradaki halkı riskli görüyorlar ve riski alan ilan ediyorlar. Derdiniz orayı güzelleştirmek değil, bir tek derdiniz var oradaki halkı oradan kaldırıp çaresiz bırakmak. O toplumsal dokuyu yok etmek. Kentler üzerindeki asimilasyonun boyutu burada kendini gösteriyor” diye konuştu.

‘TARİH SİZİ YARGILAYACAK’

Diyarbakır’a her zaman ve her koşulda sahip çıkacaklarının altını çizen Hatun, şöyle devam etti: "Bu kentin Koruma Kurulu diye bir kurumu var. Ama neyi koruyor biz de bilmiyoruz. Bu toplumu nasıl bir bütünen tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla talan ettiğinizin canlı şahidiyiz. Şuan canlı şahidiyiz ama miras olarak arkamızda bırakacağımız raporlar ve belgelerle de tarih sizi yargılayacak."

Kaynak: Diyarbakır Söz