Tarihi cami mi, işhanı mı?

Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki 600 yıllık Melek Ahmet Paşa Cami'nin altındaki hırdavatçı ve nalburcu dükkânları, tarihi caminin önünü tamamen kapatmış durumda.

Tarihi cami mi, işhanı mı?

Sur ilçesinde Osmanlı Valisi Melek Ahmet Paşa tarafından 1587 yılında yaptırılan ve kendi adını taşıyan cami, hafta sonu turlarıyla kente giden tarihseverlerin büyük ilgisini çekiyor.

Mimari dokusuyla görenleri büyüleyen caminin ana caddeye bakan kısmın altındaki hırdavatçı ve nalburcu dükkânları ise yıllardan beri çevrede ciddi görüntü kirliliğine yol açıyor.

Cami altındaki dört dükkânın sattığı ürün ve malzemeler gelişi güzel cadde ve kaldırım üzerinde teşhir edilirken, camiyi ziyarete gidenler ise caminin avlusuna veya içine girebilmek için ana giriş kapısını bile bulmakta zorlanıyor. Tarihseverler, 600 yıllık tarihi bir esere yakışmayan bu görüntünün ortadan kaldırılmasını istiyor.

CAMİYE GELİR OLSUN DİYE…

Tarihi ve tescilli yapı olduğu için mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olan caminin altındaki dört dükkânın caminin giderlerini ve masraflarını karşılamak için kiraya verildiğini belirten yetkililer ise, caminin inşa edilirken bile bu amaçla altına ek gelir olması için dükkânların yapıldığını belirtti. Ancak dükkânların içine bakıldığında duvarlarındaki tarihi delikli taşların üzerlerinin boyandığı, elektrik ve tesisat kablolarının tarihi dokuya zarar verdiği görülüyor.

AHMET PAŞA CAMİ DE AYNI DURUMDA

Sur’un Balıkçılarbaşı semtindeki Defterdar Ahmet Paşa (Ragıbiye) Cami de Melek Ahmet Paşa Cami ile ayrı sorunla karşı karşıya. 1594 yılında Diyarbakır Defterdarlığı yapan Ahmet Zihni Bali Bey tarafından yaptırılan cami, 1832 yılında Hacı Muhammed Ragıp Efendi tarafından restore edildiği için Ragıbiye Camii olarak da biliniyor. Bu caminin altı da yine aktarlar, yiyecek ve içecek satışı yapanlar nedeniyle adeta işgal edilmiş durumda.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler