Teravih camide kılınmalı!

Covid-19 salgını nedeniyle Ramazan'da teravih namazlarının camilerde kılınmayacağı kararına tepki gösteren Diyarbakırlılar, sosyal mesafe kurallarına en çok riayet edilen yerin camiler olduğuna dikkat çekti.

Teravih camide kılınmalı!

Salgın sürecinde kuralların uygulanmadığı birçok yerin aksine camilerde ilk günden beri kılınan namazlarda cemaatin maske ve sosyal mesafe kuralına ciddi şekilde uymasına rağmen teravihlerin kılınmaması yönündeki karar tepkilere neden oldu.

​Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, Ramazan ayı bilgilendirme toplantısında Covid-19 salgını nedeniyle Ramazan'da teravih namazlarının camilerde kılınmayacağı açıklamasına tepki gösteren Diyarbakırlılar, alınan kararın gözden geçirilmesini istedi.

"RAMAZAN'IN BİR GÜZELLİĞİ DE CAMİDE TERAVİH NAMAZI KILMAKTIR"

Salgın'ın Allah'ın bir takdiri olduğunu hatırlatan Ramazan Elaldı, teravih namazını da Allah'ın evi olan camilerde kılmak istediğini belirtti.

Elaldı, "Toplantılar, mitingler veya kongrelerini yapıyorlar da konu cami ve teravih oldu mu virüs akıllarına geliyor. Neden bizim dini haklarımızı engelliyorlar? Cemaatle namaz kılmak bizim hakkımızdır. Buna engel olmasınlar. Biz bu kararı kabul etmiyoruz." diye konuştu.

Teravih namazının Ramazan ayında camilerde kılınmasının ayrı bir güzellik olduğunu söyleyen Elaldı, "Ramazan ayının kendine has bir tadı var. Evimizde oturarak bu ayın tadı alınmaz, toplu ibadetle tadı alınır. Ramazan'ın güzelliği camide teravih namazı kılmaktır. Biz teravihte bütün sıkıntılarımızdan arınıyoruz. Camilerde sosyal mesafeye uyuluyor. Dışarıda ise hiçbir yerde sosyal mesafe yok. Eğer bir anket çalışması yapılsaydı halkın çoğu bu kararı kabul etmezdi. Ben de teravihler camilerde kılınsın istiyorum çünkü teravihe hasret kaldık, özledik." dedi.

"DİYANET YANLIŞ BİR KARAR ALMIŞTIR VE BEN BU YANLIŞTAN DÖNECEKLERİNE İNANIYORUM"

Teravih namazlarının camilerde kılınmaması yerine umuma açık, gereksiz yerlerin kapatılması gerektiğini savunan Salih Kopik ise camilerde sosyal mesafe kurallarının uygulandığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Teravih, İslam'ın doğuşundan günümüze kadar gelmiş bir hasenedir. Teravihi engellemek, toplumun yok olmaya yüz tutmuş maneviyatını toparlamasına mâni olmaktır. Bu yüzden ben teravih ve mukabelelerin camilerde idrak edilmesini istiyorum. 5 vakit namazı camilerde idrak edenler nasıl sosyal mesafeli ve maskeliyse aynı şekilde teravihte de aynısı olmalı. Teravihler vazgeçilmezimiz ve maneviyatımızı ateşleyen bir ibadettir, dokunulmaması lazım."

Newroz kutlamalarının sarmaş dolaş yapılmasına ve siyasi parti kongrelerinin sosyal mesafeden uzak yoğun kalabalıklarla gerçekleştirildiğine dikkatleri çeken Kopik, "Teravihler, bir sonraki yıla manevi hazırlıktır. Teravihleri evlerde değil de camilerde daha huşu içinde kılıyoruz. Diyanet yanlış bir karar almıştır ve ben bu yanlıştan döneceklerine inanıyorum." şeklinde konuştu.

"TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI FUL DOLUYKEN CAMİLERDE TERAVİH KILINMASI NEDEN ENGELLENİYOR"

Cami dışındaki birçok yerde salgın kurallarına dikkat edilmediğini dile getiren Mesut Ok, "Kafelerde kapasitelerinin üzerinde müşteri alınıyorken, toplu taşıma araçlarına maskesiz insanlar giriyorken, kahvehane ve lokantalar ful doluyken neden camilerde teravih kılınamasın ki? Bence en azından belli sayıda cemaat kabul etsinler. Yani bir cami kapasitesinin belli oranında cemaat kabul edebilsin. Aksi olan karar İslam dinine saygısızlıktır." dedi.

Yılda bir olan teravihlerin manevi atmosferini camilerde yaşamak istediğini belirten Ok, "Teravihler olmazsa tuttuğumuz orucun tam tadı çıkmıyor. Kısacası camiler teravihte kapanmasın. Verilen kararı yanlış buluyorum. Sonuçta kongre, miting gibi birçok toplu organizasyonlarda virüs yok da sadece camide namaz kılan Müslümanlara mı var? Camilerde bir görevli bulundursunlar, bu kişi sadece insanların maske ve mesafesini kontrol etsin. Camileri kapatmaya gerek yok ki!" ifadelerini kullandı.

"HER YERİN AÇIK OLDUĞU BİR DÖNEMDE TERAVİHLERE YASAK GELMESİ MANTIKSIZ"

Alınan kararı saçma bulduğunu söyleyen Furkan Şenol, "Sonuçta her yerin açık olup Allah'ın evi olan camilerde teravihler kılınmaması bana mantıksız geliyor ve bu karara katılmıyorum. Ben olsam teravihleri yasak etmezdim. Salgın öncesinde camilerde omuz omuza namaz kılıyorduk, hatta imam araların doldurulması uyasında bulunuyordu. Ama salgınla birlikte cami cemaati aradaki sosyal mesafeyi korudu." diye belirtti.

Ramazan ayı içinde bulunan Kadir Gecesi'ni camilerde idrak edilmesi gerektiğini belirten Şenol, "Ben en çok bu yıl Kadir Gecesi'ni camilerde idrak edemeyeceğimize üzüldüm. Kadir Gecesi, Ramazan ayının son 10 gününden tek rakamlı olanlarından birindedir. Ben gerçekten teravihlerin yasak olmasını istemezdim." dedi.

"YASAKLAR YÜZÜNDEN BİRÇOK ŞEYDEN MAHRUM KALIYORUZ"

Ramazan ayı için getirilen bu yasaklar yüzünden manevi atmosferinden mahrum kalınacağını ifade eden Kübra Hanım, "Düğün ve toplantılarda insanlar bir araya gelebiliyorken ibadet için neden bir araya gelemiyorlar? Cuma namazlarında olduğu gibi imamların daha dikkatli olmasıyla birlikte teravihler camide kılınabilir. Ramazan Müslümanlar için özel bir aydır. İnsanların daha fazla bir şevkle yaşaması gereken bir aydır. Fakat yasaklar yüzünden birçok şeyden mahrum kalıyoruz." şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz