ABD vizesi başvurusunda, sosyal medya hesapları da inceleniyor

 Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kırby, başkent Washington'da düzenlediğigünlük basın toplantısında, California eyaletine bağlı San Bernardino kentinde düzenlenen terör saldırısında, saldırganlardan birinin 'nişanlılık vizesi' olarak bilinen K-1 vizesi ile ABD'ye girdiğinin belirlenmesi üzerine, konu ile kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtta, vize başvurularının yalnızca Dişişleri Bakanlığı değil İç Güvenlik Bakanlığı ve başka kurumlar tarafından incelendiğini belirterek, Herhangi bir vize turu başvurusu durumunda, K-1 turu olup olmadığını bakılmaksızın, her başvuru tek tek ele alınıyor.. Başvuruyu inceleyen görevli vize başvurusu görüşmesi sırasında, işin kendi üzerine düşen bölümünde gereklilik duyarsa, başvuruda bulunan kişinin sosyal medya hesaplarına bakabilir ve bakıyorlar dedi. Kırbi, sosyal medya kullanıcılarının hesaplarını koruma altında ttuuklarını yada farklı adlar kullandıklarını da belirterek, yalnızca buradan yapılacak bir denetlemenin başarı sağlamayacağını bildiklerini de dile getirdi. 

 RUS GAZETECİ YİNE SAHNEDE 

 Geçtiğimiz hafta, Türkiye'nin Musul'a asker çıkarması ile ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün ağzından, Türkiye karşıtı sözler almak için art arda aynı soruyu sorduğu için sözcünün sert tepkisini çeken Russia Today (RT) televizyon kanalının muhabiri Gayane Chichakyan, bu kez de Türkiye'nin İŞİDin petrol kaçakçılığına ortak olması konusunu gündeme getirdi. Chickakyan, Kırby'ye ABD Maliye Bakanlığı Terörizm ve Finansal İstihbarat Sorumlusu Müsteşar Vekili Adam Szubin İŞİD, petrolün büyük kısmını Esad rejimine satıyor. Petrol Türkiye'ye de girmenin yollarını buluyor dedi. ABD, bu konuda elinde bulunan bilgileri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ile paylaşmayı planlıyor mu sorusunu yöneltti. Kırby'nin soruya karşılığı da, Böyle bir plan olduğunu bilmiyorum. Bu kürsüden daha önceleri de açıkladığımız gibi, Türkiye'nin İŞİD ile petrol kaçakçılığı yaptığına ilişkin bir belirti yada başka bir şey yok şeklinde oldu. Kriby, Rus gazetecinin ABD Maliye Bakanlığı Terörizm ve Finansal İstihbarat Sorumlusu Müsteşar Vekili Adam Szubin, İŞİD petrolünün bir bölümünün Türkiye'ye geçtiğini söylüyor. Siz de BMGK'yı bilgilendirmeyi planlamadığınızı söylüyorsunuz sözlerine de Petrolün bir bölümünün Türkiye'ye geçiyor olması, Türkiye'nin böyle kaçakçılık içinde olduğu anlamına gelmez ki yanıtını verdi. Chickakyan'ın, Bunu anlıyorum, anlıyorum. Soru BMGK ve ABD'nin bu konuda bildiği ne varsa BMGK ile paylaşıp paylaşmayacağı idi sözlerine de Kırby'den, Böyle bir planımız yok karşılığı geldi. Chickakyan, bu kez sorusunu Şubat ayında. ABD, BMGK'nın üye ülkeleri İŞİD'in petrol ticareti ile ilgili bilgileri paylaşmaları gerektiği karar tasarısına imza attı. ABD bunu neden yapmıyor şeklinde sordu. Kırby, buna karşılık da Bunun böyle olup olmadığını bilmiyorum, sorunuz bunu yapmadığımızı öngörüyor ancak, herhangi bir bilgi paylaşımı olup olmadığını bilmiyorum. Sorununuzu kayıda alacağım dedi. Türkiye'de ABD'ye ve Amerikalılara yönelik tehdit sürüyor Güvenlik tehdidi nedeniyle, geçtiğimiz hafta İstanbul Başkonsolosluğunu kapatan ABD, bu kez de Ankara'daki ABD Büyükelçiliği için uyarıda bulundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kırby, ABD Büyükelçiliği'nin, güvenlik tehdidi ile ilgili bir mesaj yayınladığını belirterek, Açıkçası, bizim için Amerikalıların güvenliğinden daha önemli bir konu yok. Özellikle yurt dışındakilerin. Bu konuyu çok ciddiye alıyoruz, onun için elçilik yeni bir güvenlik mesajı yayınladı dedi. Kırby, özellikle Türkiye'ye seyahat edecek Amerikalıların, Dışişleri Bakanlığının resmi internet sitesinden Akıllı Seyahat Kayıt Programı'na kayıt olmaları çağrısında bulundu. Tehdide yönelik ayrıntılara girmeyeceğini, ancak Türkiye'de ABD temsilcilikleri ve Amerikalılara yönelik tehdidin sürmekte olduğunu anlatan Kırby, “Bu sefer ki tehdit Ankara'ya yönelik. Tehditler bize anlamlı geldiği için bu kararı aldık. Elçiliğin verdiği hizmetlere bir süreliğine kısıtlama getirildi. Yerel yetkililerle birlikte çalışarak ne olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz. Elbette bu kalıcı bir durum olmayacak ve elçilik tüm görevlerini yapmaya yeniden başlayacak. Ama normale döneceğimiz günden daha önce normale dönmemek gerektiğini de biliyoruz diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz