ABD'nin Golan Tepeleri kararı uluslararası hukuka aykırı

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın, "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden kararının uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler ilkelerine aykırı olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.

ABD'nin Golan Tepeleri kararı uluslararası hukuka aykırı

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden kararının, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) ilkelerine aykırı olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.

Uzmanlar, ABD'nin Suriye toprağı olan Golan Tepeleri üzerindeki İsrail'in egemenliğini tanımasına yönelik kararının hukuki, stratejik ve bölgesel açıdan etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol, "Bu karar yapılış itibarıyla ve zamanlaması bakımından daha çok İsrail ve ABD'deki iç politika gelişmelerinin bir sonucu olduğu izlenimini yaratıyor." diye konuştu.

Trump yönetiminin uluslararası hukuka aykırı bir karar vererek ABD'nin yıllardır Golan Tepeleri'yle ilgili tutumunu değiştirdiğini vurgulayan Çelikkol, "1981'de İsrail burayı ilhak ettiğinde BM Güvenlik Konseyi (BMGK) alınan bu kararı geçersiz saydı. ABD ise bu kararın çıkmasına o dönemde engel olmadı." dedi.

Çelikkol, kararın uluslararası hukuk ve BM ilkelerine aykırı olduğuna işaret ederek, "Bu kararın kuvvet kullanarak toprak ilhak edilmesi yönündeki eğilimleri güçlendirici bir yönü var." ifadesini kullandı.

BMGK kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu ve BM'nin temel ilkelerinden birinin ise kuvvet kullanarak toprak ilhak etmeyi geçersiz saydığını belirten Çelikkol, "Maalesef bu karar hem genel uluslararası hukuk ilkelerine aykırı hem de kuvvet kullanarak toprak elde etme kuralına aykırı." şeklinde konuştu.

"KARAR GAYRİMEŞRU BİR DAVRANIŞ"

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, ABD'nin Golan Tepeleri'yle ilgili aldığı kararı, "Uluslararası hukuk ve BM kararları bakımından gayrimeşru bir davranış." olarak yorumladı.

Golan Tepeleri'nin yer aldığı bölgenin stratejik önemine işaret eden Güney, "Kararla, İsrail'in 1967 savaşında askeri gücü nispetinde işgal ettiği toprakları, ABD'nin desteğiyle kendisine katması söz konusu oldu. ABD'nin Kuzey Afrika ve Orta Doğu dediğimiz, aslında Akdeniz politikasını yansıtan bir karar oldu. Geçen ay ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 'ABD için Akdeniz stratejik önemde yeni bir cephe.' demişti. Bu, ABD'nin Orta Doğu'ya yönelik İsrail'in güvenliğini de önceleyen yeni dizayn parçasının bir adımıdır." dedi.

Güney, bu kararla Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bağlamda dün Kırım'ı kendisine ilhak eden Rusya'yı şikayet edenler, bu davranış karşısında nasıl bir argümanla ortaya çıkacaklar? Bölgede zaten pek çok sorun var. Suriye başta olmak üzere Orta Doğu'daki halkların haklarını hiçe sayan ve Suriye halkının bir toprak parçasını uluslararası itirazlara rağmen ilhakını kabul eden ABD'nin çok ciddi ve tehlikeli bir oyunu sahneye koyduğunu düşünüyorum. Bu gidiş Orta Doğu'ya daha fazla kan ve sıcak çatışma getirecek."

Bu durumun ABD'nin istediği bir şey olduğunu savunan Güney, şöyle devam etti:

"ABD, Orta Doğu'da merkezi hükümetlerin çöktüğü, küçük parçalara ayrıldığı ve pazarlık gücü kalmayan bu birimleri yönetecek bir düzen arıyor. İsrail özelinde değerlendirdiğimiz zaman ise İsrail'in Orta Doğu'daki davranışları zaten pek çok BM kararına rağmen oldu. Biraz da bunun verdiği bir öz güven var. Şimdi de ABD'yi arkasına alarak bir oldubittiyle büyük İsrail'in önünü açmaya çalışıyor. Bu gidişata uluslararası toplumun 'dur' deme zamanı geldi geçiyor. Aksi takdirde bu durum dünya barışı ve bölge barışı adına çok büyük bir sorun."

- "KARAR GÜÇLÜLERİN HUKUKU OLDUĞUNU GÖSTERDİ"

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, Golan Tepeleriyle ilgili kararın Trump yönetiminin Arap - İsrail sorununa ilişkin alınan bir dizi karardan biri olduğunu ifade etti.

Orhan, "Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması, İsrail seçimlerinden sonra detaylarının açıklanması beklenen 'yüzyılın planı' konusu, ki bu plan uyarınca Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının sağlanmaması ve bunun karşılığında gittikleri ülkelere bazı ekonomik yardımların sunulmasını öngören bir plan olduğu anlaşılıyor." dedi.

BM'nin İsrail'in bölgedeki varlığını işgal olarak tanımasına rağmen, ABD'nin bölge gerçekleriyle uyuşmayan ve uluslararası hukuka aykırı bir durumu dayatmak istediğini vurgulayan Orhan, "Bu karar, uluslararası hukukun geçerliliğinin olmadığını ve biraz da güçlülerin hukuku olduğunu gösterdi." şeklinde konuştu.

Orhan, kararın bölgede yeni gerginlikleri tetikleyeceğini savunarak, "ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler aracılığıyla bu planın hayata geçmesi konusunda çaba sarf edecektir ama bu ciddi bir dirençle karşılaşacaktır." ifadesini kullandı.

Kararın uygulanma şansının düşük olduğunu iddia eden Orhan, "Her şeyden önce Suriye yönetimi bu plana doğal olarak karşı çıkacaktır. Bunun ötesinde Türkiye başta olmak üzere birçok bölge ülkesi Golan Tepeleri'nin işgal altında olduğunu ve iadesi konusundaki pozisyonunu sürdürecektir." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin kararının 9 Nisan'da İsrail'de yapılacak seçimlerde Binyamin Netanyahu'nun zafer elde etmesine destek olabileceğini dile getiren Orhan, "Diğer taraftan Amerika'da İsrail yanlısı lobinin Trump'a baskısı sonucu gerçekleşmiş olması da değerlendirilebilir." dedi.

Öte yandan Orhan, Golan'ın ilhakının Suriye'nin bölünmesini tetikleyebileceğini ve Suriye'nin birliği ve bütünlüğü konusunda tartışmalara neden olacağını vurguladı.

GOLAN TEPELERİ'NİN İŞGALİ

1967'de Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında Suriye'ye saldırarak stratejik öneme sahip Golan Tepeleri'ni ele geçiren İsrail, 1981'de bölgeyi tek taraflı ilhak ettiğini açıkladı.

Bölge, İsrail için güvenlik ve su kaynakları açısından önem arz ediyor.

Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60 kilometre uzaklıktaki Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor.

Fiilen İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olarak kabul ediliyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz