Filistin kaygısı

Sudan İslam Fıkıh Akademisi Başkanı Prof. Dr. Abdülrahim Ali, ABD'nin İsrail-Filistin meselesine çözüm bulmak iddiasıyla hazırladığı "Yüzyılın Anlaşması" olarak nitelenen planla ilgili hakikati bilmediklerini belirterek "Yüzyılın Anlaşması, Filistin meselesinin nihai tasfiyesinden başka bir şey değildir." dedi.

Filistin kaygısı

İslam Birliği Araştırmaları Merkezi (İSBAM) tarafından "İslam Dünyasının Geleceği ve Filistin" temasıyla başkentte bir otelde "İslam Birliği Kongresi" devam ediyor.

İslam ülkelerinden çok sayıda davetlinin katıldığı kongre kapsamında, "Filistin Davasının İslam Dünyasına Etkileri ve Ümmetin Sorumlulukları" başlıklı oturum düzenlendi.

Sudan İslam Fıkıh Akademisi Başkanı Prof. Dr. Abdülrahim Ali, burada yaptığı konuşmada, İslam ümmetinin çok zorlu dönemlerden geçtiğini söyledi.

Ali, Müslümanlar arasındaki ilişkilerin, güvenin ve birlik ruhunun güçlenmesi gerektiğine yönelik inancını paylaşarak "Bugün Müslümanların karşı karşıya kaldığı sorun fitne sorunudur çünkü Müslümanlar arasındaki sevgi ve dostluk dağılmış görünmektedir." dedi.

Filistin meselesinin İslam dünyasının parçalanmışlığının örneği ve sonucu olduğunu savunan Ali, "Filistin meselesi direk Müslümanların birliğiyle ilişkilidir. Filistin parçalandığı zaman İslam dünyası zaten parçalanmıştı." ifadesini kullandı.

Ali, ABD'nin İsrail-Filistin meselesine çözüm bulmak iddiasıyla hazırladığı ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak nitelenen planla ilgili hakikati bilmediklerini söyleyerek "Yüzyılın Anlaşması, Filistin meselesinin nihai tasfiyesinden başka bir şey değildir." şeklinde konuştu.

İslam ümmetinin daha çok parçalanmasının ve İslam dünyasındaki etkin güçlerinin zayıflatılmasının asıl amaç olduğunun altını çizerek "Bunun sebebi Yüzyılın Anlaşması'na engel olma potansiyelini azaltmaktır. Müslümanların parçalanmışlığına son vermenin yolu Filistin'in özgürleşmesinden geçiyor." dedi.

- "Filistin'in kurtuluşu ümmetin ayağa kalkışıdır"

Fas Tevhid ve Islah Hareketi Başkanı Dr. Muhammed Talabi, burada yaptığı konuşmada, İslam dünyasının kalkınması için daha çok ve programlı çalışılması gerektiğine işaret etti.

Talabi, 21'inci yüzyılda İslam dünyasına dışarıdan ve içeriden çok fazla müdahalenin yapıldığına vurgu yaparak "Biz 8 asır dünyaya hükmeden bir ümmetiz. Bu nedenle siyasal hürriyet ve demokratik bilinci güçlendirmenin yollarını aramamız gerekir." ifadesini kullandı.

İslam toplumunun yolsuzluklardan ve despotluklardan korunması gerektiğini belirtti Talabi, uzun vadede bakıldığında İslam toplumlarının tekrar ayağa kalkacağına inandığını söyledi.

İslam toplumuna ivme kazandıracak yöntemlerin geliştirilmesiyle Filistin meselesinde başarılı sonuçlar alınabileceğini vurgulayan Talabi, "Müslümanlar olarak Filistin'e karşı ciddi sorumluluklarımız söz konusudur. Filistin'in kurtuluşu bir ümmetin ayağa kalkışıdır." dedi.

- "ABD sadece kendi çıkarlarını düşünür"

Lübnan Tevhid ve Islah Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Bilal Şaban, ABD'nin İslam toplumlarının müttefiki haline geldiğini savunarak Müslümanların dost ile düşmanı birbirinden ayırt etmesi gerektiğini söyledi.

Müslüman devlet ve aktörlerin ABD ile yoğun ilişki kurmasının "siyasi cehalet" olarak nitelendiren Şaban, "ABD sadece ABD’nin yanındadır, sadece kendi çıkarlarını düşünür." ifadelerini kullandı.

Şaban, Müslüman toplumların İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan dünya düzenine mahkum olmaması gerektiğini belirterek "Filistin meselesi hepimizi ilgilendiren bir mesele, bu nedenle meselenin çözümü için ortak bir arayış içerisinde olmalıyız." şeklinde konuştu.

Kıble Hareketi Başkan Yardımcısı Redervan Krayenstin da Filistin'e destek vermenin tüm dünyanın sorumluğunda ve vicdanında olması gerektiğini söyleyerek "Çünkü Filistinliler bir apertheid rejimine karşı direniyor, savaşıyorlar." dedi.

Krayenstin, Afrikalı Apartheid karşıtı aktivist ve Güney Afrika'nın ilk siyahi Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın "Filistin özgür olmadan Güney Afrika özgür sayılmaz." görüşünü hatırlattı.

Kaynak: Diyarbakır Söz