'Karma eğitim siyasi değil pedagojik yönüyle değerlendirilmeli'

Milli Eğitim Bakanının karma eğitim ile ilgili yaptığı açıklamaya destekleyici mahiyette bir değerlendirmede bulunan İdeal Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Medeni Taş, meselenin siyasi değil pedagojik yönüyle ele alınması gerektiğini söyledi.

'Karma eğitim siyasi değil pedagojik yönüyle değerlendirilmeli'

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, katıldığı özel bir TV kanalındaki programda karma eğitimle ilgili "Veliyi ikna edebilmek için gerekirse kız okulları açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli." ifadeleri gündemdeki yerini koruyor.

Milli Eğitim Bakanının karma eğitim ile ilgili yaptığı açıklamayı desteklediklerini ifade eden İdeal Eğitim Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Medeni Taş, mesenin eğitim ve pedagoji yönüyle araştırılması gerektiğini belirterek mevcutta oluşturulan siyasi yaklaşımın sorunun çözümüne ulaştırmayacağının altını çizdi.

"MESELENİN SEKÜLER KESİMİN DAYATMASIYLA OLDU-BİTTİYE GETİRİLMESİ KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR"

Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Taş, "Karma eğitimle ilgili tartışma Milli Eğitim Bakanımızın 'Veliyi ikna edebilmek için gerekirse kız okulları açabilmeliyiz' ifadesiyle ülkenin gündemine oturdu. Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir merciinin böyle bir meseleyi dillendirmesini kıymetli buluyoruz. İdeal Eğitim Vakfı olarak da desteklerimizi sonuna kadar veriyoruz. Ülkemizde özellikle karma eğitimin pedagojik açıdan değil, siyasi bir tartışmanın etrafında şekillenmesi meseleye yaklaşımımızı yanlış noktaya götürmektedir. Meselenin eğitim açısından ele alınmaması, uzmanların görüşünün alınmaması sadece seküler kesimin dayatmasıyla oldu-bittiye getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir." dedi.

Özellikle geçmişte kız çocuklarının okula gitmemesinden dolayı 'Haydi Kızlar Okula' şeklinde kampanyaların yapıldığını hatırlatan Taş, "Mevcut iktidarın başa gelmesiyle birlikte imam hatip örneklerinin ortaya çıkması, başörtüyle ilgili problemlerin kısmen de olsa ortadan kalkması kız çocuklarımızın okula gelmesine vesile oldu ama yeterli değildi. Ondan dolayı meselenin daha çok pedagojik eğitim açısından sosyolojik toplumsal yönleriyle ele alınması gerekir." ifadelerini kullandı.

Avrupa'da, İslam ülkelerinde ve hatta Türkiye'de meseleyi siyasi yönüyle ele aldıkları için çok araştırma ihtiyacı hissedilmediğini, oysa halen ülkemizde kız olgunlaşma liseleri, meslek liseleri, imam hatip liseleri var olduğunu ifade ederek konunun siyasi zemine oturtulmasının meseleyi ıskaladığını söyledi.

"TALEBE GÖRE ÖĞRENCİLERİN TERCİH EDEBİLECEKLERİ BU OKULLARIN OLMASI GEREKLİDİR"

Taş, "Trajikomik bir durumdur ki ülkemizde azınlıkların çoğu kez inançlarına göre okudukları ve onların izinleriyle işleri sürdürülen Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullar varken yeri geldiğinde yüzde 99'u Müslüman dediğimiz bir ülkede hassasiyeti olan velilerimizin çocuklarını kız öğrencilerin olduğu okullara gönderme isteği kabul edilmiyor." şeklinde konuştu.

Eğitimciler olarak meselenin başarı-başarısızlık yönleriyle ele alınmasını istediklerini sözlerine ekleyen Taş, "Bunu yaptığımızda karma eğitim dayatmasının en büyük mağdurlarının kız çocukları olduğunu göreceğiz. Çoğu kez ortamlarda kendilerini rahat hissetmemeleri başarılarını etkilemektedir. Oluşturulan örnekler üzerinden meseleye yaklaşılırsa talebin haklı olduğu anlaşılacaktır." diye belirtti.

Fırsat eşitliği ilkesi üzerinden velilerin taleplerinin makul olduğuna vurgu yapan Taş, şunları söyledi:

"Günümüzde eğitim kanunlarla yönetiliyor. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi vardır. Bu ilkeye göre insanlar çoğu kez eğitim şartlarından istifade edebilmek için var olan engellerin kaldırılması vardır. Mesela dezavantajlı öğrencilerin dezavantajlarına göre okulların açılması nasıl ki mümkünse inançlı insanların da kız çocuklarını kötü ve ahlaklarını zedeleyecek bir ortamda okutmama isteği de kabul edilebilir, makul bir sebeptir. Talebe göre öğrencilerin tercih edebilecekleri bu okulların olması gereklidir. Bunu sonuna kadar destekliyoruz." 

Kaynak: Diyarbakır Söz