Görüş Bildir

Şehrin gururu!

Diyarbakır'da mevsimlik işçi ve çobanlık yapan Sercan Yel ile yatılı okuyan Fidan Arslanoğlu, maddi zorluklara, kısıtlı imkanlara ve pandemi sürecine rağmen gösterdikleri başarı ile tıp fakültesini kazandı

Şehrin gururu!

Diyarbakır'da zor şartlara rağmen başarı göstererek tıp fakültesini kazanan gençler kentin gurur kaynağı oldu.

Merkez Sur ilçesinde yaşayan, mevsimlik işçi ve çobanlık yaparak sınava hazırlanan Sercan Yel (18) ile ailesi Çermik ilçesinin kırsal Sinek Mahallesi'nde ikamet eden ve yatılı okuyan Fidan Arslanoğlu'nun (18) maddi zorluklara, kısıtlı imkanlara ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecine rağmen gösterdiği başarı göz doldurdu.

Zor koşullara rağmen başarıya giden yolda engel tanımayan ve azimle çalışan Yel Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesini, Arslanoğlu ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı.

Hayallerine kavuşan Yel ile Arslanoğlu, başarılarının sırrını anlattı.

"HAYALLER KURDUM VE GERÇEKLEŞTİRDİM"

Yel, 9 çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olduğunu belirterek, terör olaylarının yaşandığı, sokağa çıkma yasağının uygulandığı süreçte Liseye Geçiş Sınavı'na (LGS) girdiğini ve o dönem Sur ilçe birincisi olduğunu söyledi.

O süreçte ders çalışma noktasında çeşitli sıkıntılar yaşadığını ancak buna rağmen derslerine ağırlık verdiğini ve bir program oluşturduğunu ifade eden Yel, ailesinin ve öğretmenlerinin desteğiyle iki ay boyunca evde sıkı çalışarak fen lisesine girmeye hak kazandığını belirtti.

"Lise sürecinde bu kez de yoksullukla da mücadele etmek zorunda kaldım." diyen Yel, mevsimlik işçilik ve köyde çobanlık gibi her türlü işte çalıştığını aktardı.

Yel, "İşten geldikten sonra kitabı açtığımda hem bedenen hem de zihnen yoruluyordum. İnsanın başaracağına söz verdiği kimseler olunca başarmak adına elinden gelenin en iyisini yapıyor. Küçükken anneme 'Seni saraylarda yaşatacağım' derdim." dedi.

Pandemi sürecinden önce ders çalışmak için okulun yurdunda kaldığını, yurt kapanınca eve geçmek zorunda kaldığını anlatan Yel, krizi fırsata çevirmeye çalıştığını kaydetti.

Yel, her sabah 07.00'de çalışmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Temel ihtiyaçlarımı karşılardım ve geriye kalan tüm zamanımı ders çalışmakla geçirirdim. Bu süreçte kazandığım insanlar kadar çevremdeki insanları kaybettiğim de oldu. Ders çalıştığımdan dolayı insanlara karşı ilgisiz olabiliyordum. Sorunlar içinde YKS'ye girdim ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandım. Hayaller kurdum ve gerçekleştirdim. Umarım 6 yıl sonra iyi bir doktor olarak mezun olurum."

Sonuçların açıklandığı an büyük bir sevinç yaşadığını, bu sürecin kendine inanmaktan geçtiğini  belirten Yel, "Çok fazla sıkıntılar olabilir ama bunları sürekli göz önüne getirirseniz o sorunlar önünüzde engel olmaya başlar. Sorunlarımı görmezden geldim." dedi.

"KENDİM ÇALIŞTIM"

Diyarbakır Rekabet Kurumu Cumhuriyet Fen Lisesi öğrencisi Fidan Arslanoğlu da İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanmaktan mutluluk duyuyor.

Yatılı okuduğunu, pandemi sürecinden önce sadece hafta sonları köye geldiğini ifade eden Arslanoğlu, "Okulun yurdunda iyi ders çalışıyordum. Pandemi sürecinde köye geldim. Köy ortamı şehir ortamından daha dezavantajlı, internet yok, kitap için şehre gelmek gerekiyordu. Kendim çalıştım." diye konuştu.

Arslanoğlu, babasının çiftçi olduğunu ve maddi durumlarının iyi olmadığını belirterek, buna rağmen tıp fakültesini kazandığını, anne ve babasının verdiği destekten dolayı kendisini şanslı hissettiğini aktardı.

Öğrencilere planlı ders çalışmalarını tavsiye eden Arslanoğlu, gençlerin umudunu kaybetmeden düzenli çalışmaları halinde amaçlarına ulaşabileceklerini belirtti.

"KISITLI İMKANLARLA KIZIMI OKUTTUM"

Fidan'ın babası Mehmet Arslanoğlu, kızının tıp fakültesini kazanmasından mutluluk duyduğunu belirterek, onun başarılı olması için elinden geleni yapmaya çalıştığını anlattı.

Arslanoğlu, "Kızıma kitap lazım olduğu zaman gidip alıyordum. İnternet köyde yoktu.Telefonuma internet yüklüyordum. Devamlı kızımın yanındaydım. Her isteğini yapıyordum. Amacım kızımın okumasıydı. Kısıtlı imkanlarla kızımı okuttum. Köyde hayvan besliyordum. Hayvanlardan elde ettiğim kazançla kızıma kitap alıyordum. Kitabın fiyatı bin lira olsa bile borç alıp yine ona alıyordum." dedi.

Kızıyla gurur duyduğunu vurgulayan Arslanoğlu, bir oğlunun da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıfta okuduğunu bildirdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi