Görüş Bildir

Sınavlar için 15 kilit öneri

Yaklaşık 4 milyon öğrenci ve ailelerini ilgilendiren LGS ve YKS için geri sayım başladı. Ancak adaylar ve aileleri hazırlık konusunda kaygılı. Evlerde tam kapanmayı yaşadığımız bu dönemde neler yapılması gerektiğini Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu 15 adımda anlattı.

Sınavlar için 15 kilit öneri

6 Haziran’daki Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve 26-27 Haziran’daki Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için yaklaşık 4 milyon öğrenci ve aileleri artık son virajda. Bir fazla doğruyla sıralamada onlarca kişinin geride bırakıldığı düşünüldüğünde her hafta, her gün, hatta her saatin fark yaratmada önemi büyük. Bir yandan da tam kapanma süreci devam ediyor, dershaneler ve özel dersler durdu ya da on-line’a geçti. Aday öğrenciler ve aileleri kaygılı.

İşte bu kaygıyı ev içinde kontrol altına almak aslında sınavda başarının da önemli etkenlerinden biri. Evlerde tam kapanmayı yaşadığımız bu dönemde neler yapılması gerektiğini Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu  anlattı. Hacıfazlıoğlu, kapanma sürecinde sınava en iyi şekilde hazırlanmanın 15 püf noktasını şöyle aktardı.

1) SAKİN AMA PLANLI OLUN

Telaş ve panik içinde olmak bizleri içinden çıkamayacağımız bir kısırdöngüye sokar. Bu kısırdöngüde ebeveynlerin söylemleri ve hareketleri, çocuk ve gençlerin üzerinde olumlu ya da olumsuz izler bırakır. Kapanma günlerini kapsayan zaman dilimi için çok büyük hedefler koymak çocukların üzerinde baskı yaratır. Hafızanızda şu söylemin yer almasına izin verin: “Sakin, yavaş ama planlı bir şekilde yol almak, işlerin daha hızlı ve doğru yapılmasını sağlar!”

2) ÇALIŞMA TAKVİMİNİ DUVARA ASIN

Çocuğunuzun günlük çalışma takvimini hazırlamasına yardım edin. Eksik konu başlıklarını ve günlük çalışma planını yazılı olarak evinizde görünür bir duvara asın. Her gün tamamlanan ve eksik kalan başlıkları not alsın. Bu plan onları gerçek yaşama hazırlayan bir yol haritasıdır. Kariyerleri boyunca böylesi revize edilebilen “esnek planlar” üzerinde ilerlemek durumunda kalacakları gerçeğini hatırlatın.

3) CESARETLENDİRİN

Bu süreç, direnç ve dayanıklılık becerilerinin geliştirilebileceği bir dönem. Çocuklar, güçlü oldukları noktaları vurgulanarak cesaretlendirilmeli. Olumlu anılar, geçmişte başarılı oldukları hikâyeler onların yılmazlık becerilerinin geliştirilmesinde “koruyucu faktör” olarak hizmet eder. Bu başarının sınav odaklı olması gerekmiyor. Bir gösteride gerçekleştirilen performans ya da bir sosyal sorumluluk projesine katılım gibi küçük ama anlamlı etkinlikler birer başarı hikâyesidir. Ailenin zor dönemlerdeki en önemli “koruyucu faktör” olduğunu her zaman hatırlayın. Karşılaşılan zorlu ve riskli durumların üstesinden gelmelerinde psikolojik olarak sağlam olmaları çocuklarımızı güçlendirir.

4) ‘KOMŞUNUN ÇOCUĞU’NU ÖRNEK VERMEYİN

“Zaten hiç çalışmadın”, “Bak komşunun çocuğuna! Hiç durmadan çalışıyor” gibi söylemler çocuğunuzun motivasyonunu olumsuz etkiler. Çocukların ve gençlerin “ayna tutarak kendilerini anlamlandırdıkları”, gelecekle ilgili beklentilerini şekillendirmeleri açısından kritik bir dönem içinde olduklarını unutmayın. Sınav temelinde söylemler çok risklidir. Sınav sonrası panik atak, depresyon gibi sıkıntılara kapı açacak hareket ve söylemlerden kaçınmak gerekir.

5) YARDIMLAŞMA KONUSUNDA TEŞVİK EDİN

Çocuklarınızı eksik kalan konularla ilgili öğretmen ve arkadaşlarıyla iletişime geçerek destek almaları için cesaretlendirin. Böylesi paylaşım ağlarını kurma girişimleri eksik olan konuları tamamlamalarını sağlarken, onların öğrenme ağı kurma becerilerini de arttıracaktır. Çocuğunuza yardım istemek kadar, güçlü olduğu konularda arkadaşlarına yardım etmesine de fırsat tanıyın. Bu yaklaşımla, çocuklar ve gençler birbirlerinin gelişimine katkı sağlarken, paylaşma ve destek olmaktan duyulan mutlulukla kendilerini daha iyi hisseder.

6) EKRANDAN KOPARIP HAREKET ETTİRİN

Sürekli oturmak ve bilgisayar başında ekrana maruz kalmak dikkat ve odaklanma problemlerini de beraberinde getirir. İyi bir planlama ile zaman zaman çalışmaya ara vermek, açık havada nefes almak ve ev içinde fiziksel hareketliliğin sağlanması kendilerini iyi hissetmelerine yol açar. Uykunun bu düzen içindeki kritik rolü göz ardı edilmemeli.

7) SINAVIN AMAÇ DEĞİL ARAÇ OLDUĞUNU UNUTTURMAYIN

Tekrar yapılırken öğrenilen konuların gerçek yaşamla bağlantısı kurulmalı. Bu öğrenme sürecinde sınav amaç değil yaşam becerilerimizi geliştiren bir araçtır. Birlikte evi temizlemek, yemek yapmak, oyunlar oynamak gibi, bu faaliyetlerde sohbet etmek, gülmek ve şakalaşmak, sınav stresinin aşılmasında önemli faktörlerdir. Aile içi iletişim ve diyalog güçlendirilmeli.

8) TAMİR, ÇİÇEK BAKIMI GİBİ SORUMLULUKLAR VERİN

Zihinsel ve fiziksel olarak ders dışı bir çalışmada bulunmak, tamir yapmak, çiçek bakımı ve benzeri ev içi sorumluluk almak, çocukların ve gençlerin kendilerini baskı altında hissettikleri bu dönemde iyi olma hallerine destek sağlar.

9) ÇALIŞMA ODASINA KÜÇÜK DOKUNUŞLAR

Kapanma sürecinde küçük dokunuşlarla odalarını daha güzel bir hale getirin. Asılan yeni bir resim, konulan yeni bir minder, yeni bir çiçek ve bitki ile farklı bir hava yaratılabilir. Ders çalışma sırasında kendilerini iyi hissedebilecekleri bir ortam yaratmak önemli.

10) EN AZ BİR SAAT MÜZİK

Müziğe günlük rutinlerde çalma ya da dinleme şeklinde en az 1 saat yer verilmesinin zihni rahatlatmaya katkı sağladığını unutmayın.

11) DERS DIŞI KİTAP OKUMA ZAMAN KAYBI DEĞİL

Kitap okuyarak birlikte değerlendirme sohbetleri gerçekleştirin. Konu dışı kitap okuma zaman kaybı olarak görülmemeli. Kitaplar, çocuklar ve gençlerin zihnini rahatlatmakla birlikte okuma ve yazma becerilerini geliştirir.

12) KONULARLA İLGİLİ BELGESEL VE EĞİTSEL VİDEO İZLEYİN

Çocuğunuzun kendi öğrenmesinden sorumlu olmasını sağlarken onu tamamıyla yalnız bırakmayın. Konularla ilgili görsel ve işitsel videolar, belgeseller izlemelerine yönelik ilham verin. Tarih, fizik, coğrafya, matematik gibi sınava hazırlandığı konuların gerçek yaşamla bağını kuran belgeselleri araştırın, izleyin ve konuşun.

13) ESKİ FOTOĞRAFLARLA ANILARI TAZELEYİN

Bu zamanlar çocuklarımızın gelecekle ilgili planlarını gözden geçirirken, geçmişe de bakmaları gereken bir dönem. Fotoğraf albümleri kendimize ayna tutmamızda belge niteliği taşır. Anne ve babalar çocuklarıyla paylaşım sohbetlerinde bulunurken, çocuklarımız güzel anılarını koruyucu bir faktör olarak kullanabilmeyi öğrenir. En önemlisi hayatın akışında sürekli zorluklarla karşı karşıya olduklarının farkında olacak ve “başarı ya da başarısızlığın birbirlerini tamamlayan doğal bir süreç” olduğunun farkına varacaklardır.

14) GÜNLÜK NOTLAR TUTMASINI SAĞLAYIN

Bu sürecin yılmazlık becerilerini geliştirici koruyucu bir faktör olarak kurgulanabilmesinde öğrencinin ayna tutan yansıtıcı günlükler tutması önemli.

15) EVCİL HAYVAN ALIN, YOKSA KOMŞUNUN KÖPEĞİNİ GEZDİRSİN

Evcil hayvanınız varsa onlarla iletişim sizleri rahatlatır. Kendinizin ya da komşunuzun köpeğini gezdirmek, kuşunuzun kafesini temizlemek ve benzeri aktiviteler bu dönemde çocukların rahatlamalarına yardımcı olur.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi