''Türkçe soruları belirleyici oldu''

İSTEK Okulları Sınav ve Yayın Koordinatörü Mustafa Yazıcıoğlu soruları değerlendirdi ve Türkçe sorularının bu yıl belirleyici olduğunu ifade etti.

BU YIL SINAV SÜRESİNE 30 DAKİKA DAHA EKLENDİ

Yazıcıoğlu öğrencilerin pandemi süreci ile uzaktan eğitim sistemini özümsediklerini belirterek şunları söyledi: "Öğrenciler; canlı dersleri dinleyerek, öğretmenlerine sorular sorarak bugünlere gelmiş oldular. Bugünkü sınava baktığımızda öncekilerden bazı farkları vardı. Öncelikle sınav süresi 135 dakikaydı. Bu yıl 165 dakikaya çıkarıldı. Sadece bu yıl uygulanmak üzere baraj puanı 170’e indirildi. Öğrenciler sosyal mesafeye dikkat etti, maskeleri takılıydı. Sınavda öğrencilerin ilk olarak Türkçe sorularıyla karşılaştıklarını belirten Yazıcıoğlu, "Türkçe soruları her yıl olduğu gibi 40 taneydi. Ardından 20 sosyal, 40 matematik ve 20 fen sorusu vardı. Birçok öğrenci sürenin yeterli gelmediğini çünkü Türkçe sorularının uzun ve detaylı olduğunu bu nedenle diğerlerine fazla zaman ayıramadıklarını belirttiler." dedi.

"TÜRKÇE SORULARI BELİRLEYİCİ OLDU"

Sınavdaki belirleyici ve ayırıcı soruların Türkçe soruları olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Her yıl matematik sorularının belirleyici olduğu söylenirdi. Bu yıl farklı branşlarda yine zor sorular vardı. Türkçe soruları geçmişe göre kısa paragraflardan oluşsa da çeldirici şıkların fazla olması nedeniyle öğrenciler doğru cevaba ulaşamadı. Aynı paragrafı birkaç kere okumak zorunda kalan bazı öğrenciler oldu. İçerik noktasında da Türkçe sorularında günümüz sanatçılarından örnekler alınmıştı. Türkçe sorularının bazılarının felsefeye yaklaştığını ve bu nedenle kolayca çözülemediğini söyledi. Bu yıl belirleyici olarak Türkçe, matematik ve fizikte birkaç sorunun olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Diğer branşları da yorumlayan Yazıcıoğlu sırayla şöyle açıkladı; “Tarih sorularında bilgi gerektiren ancak klasik bilinmesi gereken soruların yanında yorum içerikli sorular da vardı. Coğrafyada soruların genelde bilgiye dayalı, soruların beklenen konu başlıklarından olduğu söylenebilir. Felsefede geçen yılın sorularına benzediği yorum ağırlıklı ancak felsefenin yapı taşı denebilecek isimlerin mutlaka bilinmesi gerektiği söylenebilir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde ise sorular yoruma dayalı olup bilgi içermiyordu. Matematikte 40 matematik sorusunda 10 geometri olduğunu görüyoruz. Sınavda eski tarz sorular da vardı. Uzun paragraf şeklinde problemlerin olduğu, işlem ağırlıklı sorulara yer verildiği yine modelleme sorularının da sınavda yer aldığını söyleyebiliriz. Fizik soruları, geçmişteki sorulara oranla biraz zor olduğu söylenebilir. Fizik sorularında işlemden uzaklaşıp tamamen yorum gücüne odaklanılmış. Öğrenciler için MEB fizik kitabı rehber olabilecek nitelikte. Kimyada birkaç zorlayıcı soru vardı diğerleri normaldi. Biyoloji ise genel olarak bilgi sorgulamasının yapıldığı bir sınav olduğu söylenebilir. Özellikle bir sorudaki çeldiricinin güçlü olması göze çarpıyor. Eba’daki sorulara benzerliği dikkat çekti.”

"AYT SÜRESİ YETERLİ"

Pazar günü ikinci oturumu gerçekleştirilecek olan sınav için de konuşan Yazıcıoğlu öğrencilerin rutinlerini bozmaması ve sınava giderken oluşabilecek aksilikleri göz önünde bulundurarak evden erken çıkmaları tavsiyesinde bulundu ve sözlerine şöyle devam etti: "Öğrencilerimiz farklı bir şey yapmasın, farklı bir şey yemesin ve rutinlerini bozmasın. Sınav yerlerine erken gitsinler. Sınava gittiklerinde mutlaka bugün olduğu gibi nüfus cüzdanları ve öğrenci giriş belgelerini yanlarında bulundursunlar. Kalem, kalemtraş ve silgi ÖSYM tarafından veriliyor. Sınava girdiklerinde de mutlaka kaygı yaşayacaklar. Bunun normal olduğunu bilerek sakince karşılasınlar ve başladıklarında herhangi bir sıkıntı hissederlerse 1-2 dakika durup dinlensinler. Sonrasında sınava başlayabilirler. Yarınki sınav 3 saat ve süre sıkıntısının yaşanmayacağını düşünüyoruz. Öğrencilerin toplam çözmesi gereken soru sayısı 80. Sayısal, sözel, eşit ağırlık öğrencileri var. Erken bitirenler diğer sorulara da yönelebilirler."

Öğrencilere sınav ile ilgili genel tavsiyeler de veren Yazıcıoğlu sözlerini şöyle noktaladı: "Sınav bir basamaktır, hiçbir şeyin sonu değildir. Bu şekilde yaklaşırsak sınavda istediğimiz sonucu elde etmiş oluruz."

Kaynak: Diyarbakır Söz