Çağlayan: Yerli otomobilde yüzde 85 oranını yakalayacağız

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, otomotivde yerlilik oranının arttığına işaret ederek, "Alanda yüzde 80-85 yerliliği yakalamak mümkün. Yan sanayi yüzde 70-80 yerliliği yakaladı bile." dedi.

Çağlayan: Yerli otomobilde yüzde 85 oranını yakalayacağız

Yeni teşvik modeline ayar verdiklerini de bildiren Zafer Çağlayan, motorda 75 milyon lirayı, aktarma organında 20 milyon lirayı, otomotiv elektroniğinde 20 milyon lirayı aşan yatırımları ‘öncelikli yatırımlar’ kapsamına alacaklarını duyurdu.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından organize edilen Türkiye-Gana Ticaret ve Yatırım Forumu’ndan ayrılırken gazetecilerin gündem ile ilgili sorularını cevapladı. Basının "Stratejik yatırımda yüzde 40’a varan katma değere dair oynamalar olacak mı? Bu oran yüzde kaç olacak?" sorusuna Çağlayan, şu karşılığı verdi:

"Bir defa ‘stratejik yatırım’da yüzde 40’ı koruyoruz. Fakat yatırım miktarlar ile oynadık. Malum otomotiv Marmara’da kümeleniyor. Bursa ve İstanbul’da kümelenmenin geldiği aşama belli. Biz, burada teşvik modeline ayar veriyor, otomotiv ana sanayi ve yan sanayi yatırımları limitlerini artırarak ‘öncelikli yatırım’ kapsamına alıyoruz. Bursa’da veya İstanbul’da yapılan yatırımları Tunceli, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta yapılıyor gibi ele alıyoruz. Otomotiv sektöründe motor yatırımı, aktarma organları yatırımı peşindeyiz. Yakında önemli bir rapor ortaya koyacağız. Burada önemli belirlemeler var. Malum otomotivde yerlilik oranı artıyor. Gerekenler yapıldığı takdirde otomotivde yüzde 80-85’e kadar yerliliği yakalamak mümkün. Yan sanayinin yerliliği yüzde 70-80 yerliliği buldu bile. İyi bir uygulama olarak görülmeli motorda 75 milyon lirayı, aktarma organlarında 20 milyon lirayı, otomotiv elektroniğinde 20 milyon lirayı geçen yatırımları ‘öncelikli yatırım’ olarak göreceğiz. Yerli otomobil yapma çabalarımız var. Artık bu alanda ithalat yapmak, açık vermek kaderimiz değil. Umuyorum yöntemi ortaya koyduğumuzda otomotiv sektörü motor ve aktarma organları ile elektronik yatırımları ivme yakalayacak. Türkiye yerli otomobilde de belli bir yere gelecek."

Enerji sektöründe de otomotivde olduğu gibi yerlilik oranını artıracaklarını anlatan Çağlayan, şunları kaydetti:

"Kendi yerli kaynaklarımız olduğu halde ithalata mecbur ediliyoruz. Şu aşamada ithalatta bağımlılığı minimuma indireceğiz. Bu cari açığı daraltma adına önemli. İktidar olarak ithalatı daralttığımız gibi ihracatı artırıyoruz. Elimizde bulunan madenleri temel alıp onlardan daha iyi yararlanmaya eğiliyoruz. Onun için maden yatırımlarını ‘öncelikli yatırım’ olarak aldık. Böylece Turba olarak anılan taş kömürü, linyite yatırım yapanlar, Türkiye’nin neresinde olursa olsunlar 5. bölge teşviklerinden yararlanacak. Bu teşviklerin tamamının cari açığın belini kırmaya yönelik, ihracat ve üretimin odağını değiştirmeye yönelik olduğu bilinmelidir."

MERKEZ’E POLİTİKA FAİZİ TALEBİ: ORANLAR DAHA DA GERİLEMELİ

Merkez Bankası’nın kararları ile ilgili yorumları sorulan Çağlayan, kurumun regülatör görevi gördüğüne temas etti. Para Politikası Kurulu’nun faiz koridorunun alt ve üst bandında 25 puan indirime gittiğini dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:

 “Kurul, bu hamle ile altı ve üstü yakınlaştırdı. Politika faizi ile ilgili bir şey yapmadı. Ama daha evvel yüzde 60-70 reel faizleri gören biri olarak şu an şükürler olsun makro ekonomide elde edilen başarılar, güçlü büyüme ve ihracat artışı ile Türkiye hayal edemediğimiz sıfır reel faizler ile karşı karşıya. Temenni ederiz politika belirleme faizleri gidebileceği yere kadar gitsin. Merkez Bankası, talep yönlü olaya bakma durumunda. Biz de Ekonomi Bakanlığı olarak arz yönlü bakmak durumundayız. Politika faizlerinin daha da gidebileceği yol vardır. Bu talebin altında girişimcilerin, KOBİ’lerin daha uygun maliyetle kredi elde etmesi yatıyor. Umuyorum politika faizi indirimleri olacaktır. Merkez Bankası politika faizlerine arz yönü ile bakacaktır. Faizlerin inmesinde talebimiz tüketici faizlerinin inmesi, iç piyasanın daha rahatlaması yoksa ithalata yönelme değil. Malum politika faizlerinde gerileme, KOBİ’lere kredi imkanı yeni teşvik ile anlamlandı. Yeni yatırım yapacak olanlar, 6. Bölge’ye yatırım yapacak olanlar uygun kredilere gerek duyuyor. Ufak faizli kredilere ihtiyaç var. Merkez, umut ediyorum bu yönü ile bizim penceremizden bakacak. Aksi halde tüketimin artması talebi olmaz. Ama tabii bu, iç piyasayı öldürelim demek de değil. Öte yandan kurun ihracatçı için önemi var. Burada ihracatçı rekabet edebileceği kur diler. Bunun öngörülebilir olmasını temenni eder. Ne mutlu paritede geçen seneye göre iyiyiz. 1,32-33 olması ihracatımız için önemli. Dolar ve TL arasında değerlenme de ihracatçı için risk. Merkez Bankası yürüttüğü faaliyetler ile piyasada parayı belli şekilde çekerek dengeyi oluşturuyor."

"REYTİNG KURUMLARI İTİBAR EROZYONU İLE KARŞI KARŞIYA"

Gazetecilerin Moody’s’in not artırım sinyali verdiğini aktarması üzerine Zafer Çağlayan, "Bu reyting kurumları, Türkiye’nin hak ettiği notu vermede cimriler. Türkiye ile yarışamayacak ülkelerle aynı kategoride ele alıyorlar. Bakın İrlanda’ya notu verdiler verdiler, batırdılar. Artık reyting kurumları itibar erozyonu ile karşı karşıya. Türkiye 10 sene evvel anayasa kitapçığından dahi etkileniyordu. Şükür, şu an ekonomik gelişmeler oluyor, siyasi gelişmeler oluyor buna rağmen ekonomi bildiği yolda ilerliyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz