Elektrikleri kesildiği için susuz kalan köylüler: Salgın var, hiç mi düşünülmüyor?

Mardin’de borç iddiasıyla kırsal mahallelerin elektrik fazlarını 3’ten bire indiren Dicle Elektrik, onlarca köyü hem elektriksiz hem de susuz bıraktı.

Elektrikleri kesildiği için susuz kalan köylüler: Salgın var, hiç mi düşünülmüyor?

Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihtiyacının yüzde 20’sini Mardin Ovası karşılıyor. Ancak çiftçiler gelen yüksek faturaları ödeyemediği için elektrikleri sürekli kesiliyor. Bu durum en son 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde yaşandı.

Coranavirus salgını döneminde üretim yapanlara yönelik hükümet tarafından çeşitli destek paketleri açıklanırken Mardin’in tarım bölgesi olan Kızıltepe ve Derik’te Dicle Elektrik (DEDAŞ) çiftçilerin sulama yaptığı elektrik hattını yine kesmesi mağduriyetlere sebebiyet verdi.

Dicle Elektrik (DEDAŞ) kentte 1,3 milyar lirayı bulan elektrik borcunu ödemeyen 1.500 tarımsal sulama abonesinin elektriğini kesme kararı almıştı. Alınan karar sonrası kırsal mahallelerin elektrik fazlarını 3’ten bire indiren elektrik şirketi, köylerin büyük bir bölümünü karanlıkta bıraktı. Elektriğin kesilmesiyle köylüler evlerinde içme suyu ihtiyacını da karşılayamıyor.

Karanlıkta susuz bir şekilde Ramazan ayını geçirmeye çalışan köylüler, duruma oldukça tepkili… İLKHA muhabirine konuşan köylüler, elektrik şirketinin toplu cezalandırmaya gittiğini, halkı susuz bırakarak isyana teşvik ettiğini söyledi.

“RAMAZAN AYINDA, SALGIN ZAMANINDA ELEKTRİKLERİ KESİP BİZİ SUSUZ BIRAKMAK ZULÜMDÜR”

Kızıltepe Alakuş Mahallesi sakini Mehmet Özkul, “Yaşanan elektrik kesintisinden pandemi döneminin Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği 14 kuralı açıkça ihlal ediyoruz. Elektrik sıkıntısı yüzünden ve bu Ramazan ayında çok büyük sıkıntılar geçiriyoruz. Bunun tek sorumlusu TEDAŞ’tır.” dedi

Konu ile ilgili olarak duygularını ifade eden Hadi Yusufoğlu ise bunun bir zulüm olduğunu belirtti. Yusufoğlu, “Biz artık kendi ihtiyacımızı bile karşılayamıyoruz. Elektrik yok su yok. Köylüler faturalarını ödediği halde gene de elektrikleri kesiyorlar. Bu bir zulümdür.” dedi.

“İÇECEK BİR DAMLA SUYUMUZ YOK!”

Bu gidişle ziraatı bırakmak zorunda kalacaklarını belirten Çiftçi Arif Aslan da elektik faturalarının bellerini büktüğünü, şimdi de susuz bırakıldıklarını söyledi.

Aslan, “Bu ortamda çiftçilik yapamıyoruz. Sorunlarımız çok, ne yapacağımızı bilemiyoruz. İsterlerse tüm elektriği kessinler. Şu an susuz kalmışız, bir damla içecek suyumuz yok. Faturalar çok kabarık geliyor, bu yüzden ödeyemiyoruz. Faturalar 10 veya 20 bin TL’lik değil, 100-120 bin TL’lik faturalardır.” dedi.  

“ELEKTRİK ŞİRKETİ TOPLU CEZALANDIRMAYA GİTMİŞ!”

Dedesinden miras kalan 450 dönümlük bir arazisinin olduğunu, ancak şu ana kadar devletten her hangi bir destek alamadığını ileri süren Çiftçi Hıdır Sarıdağ ise şu ifadeleri kullandı:

“Bugüne kadar bir kuruş destek alamıyorum, bu nedir yani, bunun cevabı var mı?  Babamdan ve dedemden kalan bir arazidir ve hala bir destek alamıyorum. Şirketten de memnun değiliz. Şirket toplu cezalandırma yapıyor, kaç gündür ne elektrik ne su var. Buna bir an önce bir çözüm bulunması gerekir.”

Kaynak: Diyarbakır Söz