Görüş Bildir

İsotun "acı" yolculuğu

Şanlıurfa'da kentin simgelerinden olan ve bölge halkının vazgeçilmez damak tatlarının başında gelen isot, uzun ve zahmetli sürecin ardından tezgahlardaki yerini alıyor.

İsotun

Nisanda ekilen, gerekli bakım ve sulamanın ardından ağustosta hasat edilen biberler, kamyonlarla pazarlarla getiriliyor. Geçimlerini isot satarak sağlayan ailelerin satın aldığı biberler, kadınlar tarafından ev veya bahçede yıkandıktan sonra saplarından ve çöplerinden arındırılıyor.

Acılığı nedeniyle temizleyenleri de etkileyen biberler elle parçalandıktan sonra makineden geçirilip naylonların üzerinde bir süre bekletiliyor. Gün içerisinde ters yüz edilerek güneşte tamamen kuruması sağlanan ürün, rengi koyulaştıktan sonra makinelerde çekilerek pul biber haline getiriliyor.

Zeytinyağıyla harmanlanarak eşsiz tat ve parlaklığını kazanan biberler, bu zahmetli ve "acı dolu" yolculuğun ardından sofraların lezzetlerinden biri olan isota dönüşüyor.

Hazırlanmasında özellikle kadınların yoğun emek harcadığı isot, yıl boyunca küçük ev işletmeleri ya da baharatçıların tezgahlarında kalitesine göre kilogramı 10 ile 30 lira arasında değişen fiyatlarla tezgahlardaki yerini alıyor.

- Yılda 5 bin ton isot üretiliyor

Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatifi (ŞİKOP) Başkanı Bekir Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha temiz ve kaliteli isot üretmek için çalıştıklarını söyledi. İsotun Şanlıurfa için bir marka değer olduğunu vurgulayan Polat, şunları kaydetti:

"Biber Şanlıurfa'nın olmazsa olmazıdır. Buna sahip çıkmamız gerekiyor. Kuruturken temiz bir yer yapılması için yerel yöneticilerden destek bekliyoruz. Burada yaklaşık 3 bin insan ekmek kazanıyor. Üreticilerin hak ettiğini alması için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Özellikle hijyen ve kalite konusunda üyelerimizi bilgilendirmek için aktiviteler yaptık. Daha hijyenik ve temiz ortamlarda kaliteli isot üretip Türkiye ve Avrupa piyasasına sunmak istiyoruz. Amacımız üreticilerimizin daha temiz ve kaliteli biber üretmesini sağlamak. Bunu yaptığımız sürece hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum."

Yılda yaklaşık 50 bin ton yaş biberin işlendiğini ifade eden Polat, kentte her sezon yaklaşık 5 bin ton isot üretildiğini aktardı. Polat, sezonun üreticilere hayırlı olmasını diledi.

- "Ellerimiz, yüzümüz, ayaklarımız yanıyor"

Sırrın Mahallesi'nde boş tarlada kurulan çadırlarda biber temizleme ve isot satışı yapan Ayşe Polat ise işlerinin zorluğuna değindi.

Sabah çok erken saatlerde işe başladıklarını aktaran Polat, "İşimiz bitene kadar da çalışmaya devam ediyoruz. Biber sezonu ağustosta başlayıp havanın durumuna göre kasım ayının ortalarına kadar devam ediyor. Çalışırken ellerimiz, yüzümüz, ayaklarımız yanıyor. Zor bir iş icra ediyoruz, bence en zor meslek ama bu da bizim işimiz" dedi.

Bir çuval biberi 1-1,5 lira karşılığında temizlediklerini kaydeden Polat, hak ettiklerini alamadıklarını söyledi. Polat, "İsot yapan çok ama kalite farklı. Kimisi fazla emek harcamadan yapıp kolay yoldan para kazanmaya çalışıyor. Biz kaliteli yapıyoruz ama millet ucuza sattığından biz de onlar gibi satmak durumunda kalıyoruz" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi