Görüş Bildir

Kuraklık korkusu

Kuraklıkla ilgili Prof. Dr. Şimşek, bu yıl daha vahim bir sonuçun çıkabileceğini ifade ederken, kuraklığa dayanıklı olan çeşitlerin geliştirilmesi gerektiği uyarısını yaptı*

Kuraklık korkusu

Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mikdat Şimşek, bu yıl için şuana kadar Diyarbakır'a yağan yağışların, geçen yılla karşılaştırıldığında yaklaşık olarak ancak yüzde 80'ine denk geldiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Şimşek, "Bu yıl daha vahim bir sonuç ortaya çıkabilir. Biz diyoruz ki mümkün olduğunca kuraklığa dayanıklı olan çeşitlerin geliştirilmesi veya damla sulama yöntemlerinin kullanılmasıyla bu sorun giderilebilir" dedi.

Diyarbakır'da, 2021 yılında yaşanan kuraklığın boyutu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine yansıdı. TÜİK, Diyarbakır'da son 5 yılda üretilen bitkisel ürünlerin ekili alan ve rekolte verilerini açıkladı. Açıklanan verilere, kurak geçen 2021 yılında kuru tarım alanlarındaki özellikle buğday, arpa ve mercimekte yüzde 50'nin üzerinde rekolte kaybının olduğu belirtilerek, “2020 yılında 2 milyon 706 bin 772 dekar alanda yapılan buğday üretiminde 1 milyon 7 bin 508 ton buğday hasat edilirken, 2021 yılında buğday ekim alanı 2 milyon 809 bin 810 dekara çıkarken, hasat edilen buğday miktarı ise 578 bin 274 ton oldu.

BU YIL KURAKLIK OLABİLİR

Arpa üretiminde ise, 2020 yılında 981 bin 907 dekar alanda 322 bin 857 ton hasat edilirken, 2021 yılında ise 751 bin 299 dekarda yapılan arpa ekiminde, 122 bin 582 ton hasat elde edildi. Mercimekte ise 2020 yılında 536 bin 544 hektar alanda yapılan ekimden 97 bin 461 ton hasat elde edilirken, 2021 yılında 536 bin 631 hektar alana ekilen mercimekte 46 bin 298 ton mercimek hasadı yapılabildi” denildi.

‘KRİTİK BİR DURUMDAYIZ’

Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şimşek, Diyarbakır'da 2021 yılında yağış miktarının önceki yıllara göre üçte bire düştüğünü söyledi. Son zamanlarda yağan kar yağışının tarımın elverişli olduğu ilçelerde etkili olmadığını ve bu bölgelere yeteri kadar yağışın yağmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Şimşek, bunun kritik bir durum olduğunu ve bu kritik durumun mutlak suretle farklı tekniklerle giderilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Diyarbakır, 2021 yılına kadarki 10-15 yıllık ortalama verilere göre metrekare başına 93 millimetre yağış almış. Fakat 2021 yılındaki sonbahar verilerine göre metrekare başına 33 millimetre yağış olmuş. Bunun anlamı, yağışlar üçte bire düşmüş. Dolayısıyla bu, kritik bir durumdur. Bu kritik durumun mutlak suretle farklı tekniklerle giderilmesi lazım. Son zamanlarda bir kar yağışı oldu. Diyarbakır kendi içerisinde farklı ekolojiler, farklı iklim tiplerine sahip. 1'inci, 2'nci ve 3'üncü bölgeler dediğimiz üç değişik iklim tipine sahip. Birinci bölgede Bismil ve Çınar ilçeleri, ikinci bölgede Diyarbakır merkez ilçeleriyle Silvan ilçesi, üçüncü bölgeyse geriye kalan diğer 10 ilçeyi kapsıyor.

YETERLİ YAĞIŞ OLMADI

Bu üçüncü bölge dediğimiz ilçeler de iki bölgeye ayrılıyor, üçüncü bölgenin yukarı kısımlarında mevcut mevsim itibariyle yeteri miktarda belki yağış gelmiş olmasına rağmen, tarımın gözbebeği olan birinci bölgedeki Bismil ve Çınar gibi yerlerde neredeyse kar yağmadı. Dolayısıyla tarımsal ürünler açısından risk teşkil ediyor. Bunun anlamı şudur, yeterli miktarda yağış gelmedi diyebiliriz. Yeterli miktarda yağışın gelmemesi demek, gelecekte ekonomik yönden buğday ambarı olan Diyarbakır gibi bir yerde sorunların oluşması, ülkenin tarımsal açısından özellikle buğday ve arpa bakımından negatif yönde etkisini gösterecek."

KURAKLIĞA DAYANIKLI ÇEŞİT

Çözümün, kuraklığa dayanıklı olan çeşitlerin geliştirilmesi ve damla sulama yöntemlerinin kullanılması olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şimşek, bu yıl daha vahim bir sonuçla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunarak,  "Mümkün olduğunca kuraklığa dayanıklı olan çeşitlerin geliştirilmesi veya damla sulama yöntemi kullanılmalı. Farklı modern teknik yöntemlerle yağış sistemlerinin getirilerek, yağmayan, yağması gerekirken olmayan yağışların telafisinin giderilmesi için yapay sulama yöntemlerinin geliştirilerek bu bölgeye kazandırılması ve bu sorunun giderilmesi lazım. Bu yılki şimdiye kadar yağan yağışlar geçen yılla karşılaştırıldığında, yaklaşık olarak ancak yüzde 80'ine denk gelmiş oluyor. Geçen yıl kuraklık olduğuna göre, bu yıl daha vahim bir sonuç ortaya çıkabilir. Ama iklimdir bu tabi, belli etmiyor, zamanı görmek lazım. Önümüzde martta, nisanda, mayısta yağışların çok olduğu bir döneme geliyoruz, bu dönemlerde eğer yağış yağarsa iyi olur, ama küresel o konuda bizim gözümüzü korkutuyor" şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi