11 sanık ilk kez hakim karşısında

Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledilmesiyle sonuçlanan katliamla ilgili davanın ilk duruşması bugün başladı. Altun ifadesinde nasıl ve kaç kere ateş ettiğini hatırlamadığını söyledi.

11 sanık ilk kez hakim karşısında

Konya'nın Meram ilçesinde 30 Temmuz günü, Mehmet Altun yanında getirdiği silahla Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katletti. 

Tutuklu Mehmet Altun ve diğer 10 kişi bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava nedeniyle hem adliye binası hem de duruşma salonu ve salon dışında geniş güvenlik önlemi alındı. Mehmet Altun'un, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada sanıkların ifadesi dinlenecek. 

Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya katliamı gerçekleştiren sanık Mehmet Altun SEGBİS ile katılırken Mardin, Muş, Urfa, Ankara, Diyarbakır, Şırnak ve Batman Baro başkanlarının yanı HDP ve CHP’li milletvekilleri de davayı takip ediyor.

MEHMET ALTUN HAKKINDA 7 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR

Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Mehmet Altun'un da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede tutuklu Mehmet Altun hakkında 'canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme' suçundan 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca yanında getirdiği bidondaki benzini döküp evi ateşe verdiği iddiasıyla 'yakarak mala zarar verme' suçundan 1 yıldan 9 yıla kadar, 'nitelikli olarak konut dokunulmazlığı' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, '6136 Sayılı Kanuna Muhalefet' suçundan da 5 yıldan 8 yıla kadar yargılanması talep edildi. 

Mehmet Altun, 30 Temmuz'da gerçekleştirdiği katliam sonrası kiraladığı araçla kaçtı. Güvenlik ekiplerinin arama çalışmaları sonrası Altun, 4 Ağustos'ta Konya'nın Bozkır ilçesi Üçpınar Mahallesi'nde bir arazide yakalandı. 

'SİLAHI KENDİMİ KORUMAK İÇİN ALDIM'

Mehmet Altun verdiği ifadesinde pişman olduğunu söyledi ve ırkçılık iddialarını reddetti. 30 Temmuz'da yaşanan katliamda ailesinin azmettirici olmadığını söyleyen Altun, Dedeoğulları ailesinin evine barışmak amacıyla gittiğini belirtti. Silah sahibi olmasının nedenini daha önce yaşanan bir hırsızlık olayı olarak açıklayan Altun şöyle devam etti: "Silahı aileye karşı kullanmak için almadım. Olaydan önce psikolojik sorunlarımdan dolayı Ankara, İstanbul ve Bursa’ya gittim. Olaydan iki günce onlarla görüşmeye karar verdim.  Kavgadan sonra sürekli tehdit ediliyorduk. Amacım arayı düzeltmekti. Onlarla görüşmeye gideceğimi kimseye söylemedim, söylesem zaten izin vermezlerdi. Silahı da yanıma kendimi korumak için aldım. Yanıma benzini neden aldığımı bilmiyorum. Yakma niyetim yoktu. Saat 18:00 civarında evlerine gittim. Ondan önce de cumaya gitmiştim. Olaydan iki gün önce de araç kiraladım."

ALTUN: HATIRLAMIYORUM, BİLMİYORUM...                                          

Yanında götürdüğü dosyaya ailesinin isimlerini yazdığını ve kendini belediye çalışanı olarak tanıttığını anlatan Altun, ailenin "bizim belediyeyle işimiz olmaz’ şeklinde cevap verdiğini söyledi. Eve Barış Dedeoğulları’nın gelmesini beklediğini kaydeden Altun, ailenin maskesini çıkartmasını istediğini ifade ederek şunları söyledi: "Maskemi çıkarttım ve daha sonra silahımı elime aldım. Ben kibar konuşurken kızlardan birisi bana taş attı, o esnada elimdeki silahı ateşleyemedim. Silahımı doğrulttum ama vurmak istemedim. Daha sonra kendimi kaybettim. Nasıl ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Kargaşa anını da hatırlamıyorum. Şarjör değiştirdim. 2. Şarjörde de mermi hazırdı. Sağa sola kaçan oldu. Yaralılardı. Yere düştükten sonra sadece bir kişiye ateş ettim. Diğerlerini hatırlamıyorum. İçeri kaçana ise iki kez ateş ettim. Mermiler çantamın içerisindeydi. Tekrar doldurdum şarjörü. Daha sonra ne kadar ateş ettim bilmiyorum. Hepsinin öldüğünden emin olduktan sonra arabaya bindim, benzim aklıma geldi. Kamera ve delillerin yok olması için bidonu direk içeri attım."

Katliamdan sonra Bozkır’a gittiğini anlatan Altun, bu sürede telefonun açık olduğunu, yaklaşık 5 gün boyunca bağlarda, bahçelerde ve kırsal alanda yaşadığını belirtti. Köye gidince kimsenin ona ulaşmaması için SİM kartını kırıp attığını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Levent Gök ve Konya İl Başkanı Barış Bektaş, adliye önünde açıklama yaptı. 

'MAHKEME KAMU VİCDANI AÇISINDAN ÖNEM ARZ EDİYOR'

Davaya ara verilmesinin ardından CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Konya İl Başkanı Barış Bektaş, adliye önünde açıklama yaptı. Katliamın Türkiye’yi derinden sarstığını söyleyen Levent Gök, “Ülkemizi derinden sarsan davayı takip ediyoruz. Yedi kişinin bir kişi tarafından öldürülmesiyle ilgili davaya geldik. Yapılan mahkeme kamu vicdana açısından oldukça önem arz ediyor. Umarım, kamu vicdanında tereddüt bırakmayacak bir sonuçla sona erer. Söz konusu davanın adil ve tarafsız bir şekilde tamamlanmasını bekliyoruz” dedi.

Sezgin Tanrıkulu ise böyle davaların ülkeye ders olması gerektiğini kaydederek “Davayı, katliamın bütün boyutlarıyla ortaya konması için takip ediyoruz. Siyasetin ırkçılık ve nefret dilinden uzak durması gerekiyor. Böylesine önemli davalar toplumumuza ders olur. Bir daha bu tür olayların yaşanmaz. Adil bir yargı sürecinin takip edilmesi oldukça önemlidir” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz