Barış Konferansı'nda ilk oturum!

İHD’nin Diyarbakır’da organize ettiği “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı başladı. Konferansta çözüm süreci çağrısı yapıldı.

Barış Konferansı'nda ilk oturum!

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nin Halepçe Katliamı'nın 36'ncı yıldönümünde Diyarbakır'da düzenlediği 'Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı' başladı. İki gün sürecek olan konferansa, insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve gazeteciler katılıyor.

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, konferansın uzun zamandır planlandığını, ancak pandemi ve depremler nedeniyle ertelendiğini söyledi. Küçükbalaban, "Kürt sorununun inkârından vazgeçilmesi ve bu sorunun kabul edilmesi toplumsal barışın sağlanması için zorunludur.

Kalıcı bir çatışmasızlık için Kürt meselesinin çözümünde önemli bir aktör olan Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin bir an önce önü açılmalıdır. Müzakere ile uzlaşı yolu açılmalı ve bu süreçlere siyasal ve toplumsal kesimlerin katılması sağlanmalıdır" diye konuştu.

PROGRAMDA DEĞİŞİKLİK

Küçükbalaban, "Konferansımız ile ilgili kamuoyu ile paylaştığımız programda bizim dışımızda gelişen bazı nedenlerle değişiklikler yapmak zorunda kaldık" dedi.

'GÜNDELİK SİYASİ HESAPLARLA ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILMIŞTIR'

Küçükbalaban, konferansa ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Değerli Katılımcılar, Türkiye’de Kürt meselesinde demokratik çözüm yollarından tekrardan uzaklaşılmaya başlandığı 2015 yılından bugüne kadar farklı sivil toplum örgütleri tarafından meselenin diyalog ve müzakere yöntemleri ile çözümü konusunda birçok çalışma ve çağrı yapılmasına rağmen, bu can yakıcı mesele ne yazık ki gündelik siyasi hesaplarla çözümsüz bırakılmıştır.

Özelikle seçim süreçleri sırasında gerek iktidar gerekse muhalefet partileri, seçimden zafer ile çıkmaları halinde Kürt meselesinin çözümü konusunda adım atacaklarını dolaylı yollarla ifade etmeyi bir ritüel haline getirmişlerdir.

En az 100 yıllık bir geçmişi olan ve sadece Türkiye’de 20 milyondan fazla insanın temel haklarını ilgilendiren böylesi önemli bir meselenin, seçimler endeksli tartışılması, meselenin çözümsüz kalmasına, meselenin çözümsüz kalması ise Türkiye’de demokrasi ve insan haklarının gelişmesi önündeki en büyük engel olduğu gerçeğini vurgulayarak bu konferansımızı gerçekleştiriyoruz.

'KENDİ KİMLİKLERİMİZLE KENDİMİZ GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ'

Kıymetli katılımcılar, yaşadığımız coğrafya tarihin birçok döneminde, ağır sonuçları olan savaşlara, çatışmalara sahne olmuş, bu topraklarda yaşayan insanların tecrübe etmediği acı, tanıklık etmediği vahşet kalmamıştır.

Özellikle son 40 yıllık çatışmalı süreçte yaşanan ağır insan hakkı ihlalleri nedeniyle Kürtlerin başta Türkiye olmak üzere yaşadıkları ülkelerle olan yurttaşlık bağı kopma noktasına gelmiştir.

Yaşanan tüm bu acılara rağmen bugün bu salonda bulunan bizler ve bizim gibi bu topraklarda artık çatışma ve savaş istemeyen milyonlarca insan, yaşadığımız topraklarda artık kendi benliklerimiz ile kabul görmek, kendi kimliklerimizle kendimiz gibi yaşamak istiyoruz.

Bu haklı talebimizin gerçekleşmesi için onurlu ve adil bir barışma sürecine ihtiyacımızın olduğu da inkârı mümkün olmayan bir hakikat olarak karşımızda durmakta."

LEYLA ZANA MESAJ GÖNDERDİ

Leyla Zana ise Newroz etkinlikleri ve seçim programları nedeniyle konferansa katılmayacağını iletti. Zana'nın konferansa gönderdiği mesaj şöyle: "Bu önemli buluşmada sizlerle birlikte olmak isterdim ancak ilk davet edildiğim zaman da belirttiğim gibi Mart ayı özellikle Kürtler açısından planlamaların kolay öngörülebildiği bir ay değil.

Kürtler bir taraftan Newroz’u karşılamanın coşkusunu yaşarken diğer yandan kabuk bağlamamış, derin yaramız Halepçe’nin kavurucu acısını yaşıyor. Bir yandan acılarımız diğer yandan umutlarımız tazeleniyor.

Tüm bu gündemlere Kürtlerin ve kadınların iradeleri açısından çok önemli bir seçim yoğunluğu da eklenince ne yazık ki sizlerle buluşamadık. Anlayışla karşılamanızı umuyorum.

Başta İHD genel merkezi olmak üzere, yıllardır binbir zorluğu göğüsleyerek insan hakları mücadelesi veren, bunun için ısrarlı bir duruşa sahip olan tüm yaşam hakkı savunucularını, bu konferansın emektarlarını ve katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 21 Mart’ta Diyarbakır Newroz alanında buluşmak dileğiyle. Dostluk ve dayanışma duygularımla."

AYLA AKAT ATA: ÇÖZÜM VE BARIŞ MÜCADELESİ HALKLARIMIZA BORCUMUZ

Tutuklu Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata da Sincan Kadın Kapalı Cezaevinden konferansa bir mesaj gönderdi.

'İSRAİL'İN ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMI ULUSLARARASI GÜÇLERİN EKONOMİK DESTEĞİYLE SAĞLANIYOR'

Moderatörlüğünü Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi Koordinatörü (SAMER) Yüksel Genç'in üstlendiği 'Dünyada Çatışma Çözümü ve Barış Süreçleri Deneyimleri' başlıklı ilk oturumda konuşan Avrupa’daki Filistinli Topluluklar ve Örgütler Birliği Başkanı George Rashmawi, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına değindi.

Rashmawi, "Çocuklar, kadınlar, yaşlılar hedef alındı. Füze ve yasaklı Fosfor kullanıldı. Yüzlerce kadın ve çocuğun yakalanması 7 Ekim ile ilişkilendirilebilir mi? Şuan 9 bin kişi tutuklu.

Hastanedeki bebeklerin öldürülmesi ve temel ihtiyaçların giderilmemesi savunma olarak tanımlanabilir mi? Bu orantısız güç kullanımı uluslararası güçlerin ekonomik desteği ile sağlanmaktadır. Filistinli insanlar tek devletli çözüme karşı çıkmaktadırlar. Çocukların ölümlerine karşılar” dedi.

'İSRAİL'İN KATLİAMLARINI ENGELLEMEK İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ'

Filistin ile İsrail arasındaki savaşa karşı çözüm önerileri bulunduğunu ancak İsrail tarafından işgal ile sonuçlandırıldığını anlatan Rashmawi, "Çözümü uygulanması gereken uluslararası devletler çözüm sağlanmıyor zira hepsinde kolonyalist bir bakış açısı hakim. Bu da en ağır katliamlara yol açmaktadır. İsrail’e daha fazla baskıyı artırmak için protestolar organize etmeliyiz.

Özellikle Amerika ve İsrail elçilikleri önünde protestolar yapmalıyız. AP’ye mektuplar göndermeliyiz. Onların saldırılarına karşı duruş sergilemeliyiz. İsrail’in katliamlarını engellemeleri için birlikte hareket etmeliyiz. Birlikte özgürlük, barış ve özgür Filistin’i sağlayabiliriz" diye konuştu.

DİNİ GRUPLARIN BARIŞ İNŞASINDAKİ ROLÜ VE GUETEMALA ÖRNEĞİ

Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Araştırmalar Derneği’nden (DEMOS) Dr. Ferda Fahrioğlu Akın, 'Yerel aktörlerden dini grupların barış inşasındaki rolleri' başlıklı bir konuşma yaptı.

HABER MERKEZİ

Kaynak: Diyarbakır Söz