Bölgesel yönetim önerdi!

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Türkiye'de Türk'ün Kürt'e Kürt'ün Türk'e kurşun sıkması ortadan kaldırılmak isteniyorsa Kürt halkının dil ve kimlik taleplerine cevap verilmesi gerektiğini" belirterek, "Dili anadilde eğitim hakkını vererek, kimliği de bölgesel yönetim sistemine geçerek çözebiliriz" dedi

Bölgesel yönetim önerdi!

Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu başkanlığını Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in yaptığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği'nin yeni anayasa önerilerini dinledi. Komisyon toplantısına yaptıkları sunumdan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baydemir, anayasanın bir toplumu bir arada tutmanın ve toplumla devlet arasındaki ilişkinin şekillenmesinin mayası olduğunu belirterek, "Eğer maya bozuksa, toplumsal istikrar da şüphesiz ki olamayacaktır" dedi. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne anayasaların toplumun çeşitliliğine, çok kültürlülüğüne, çok inançlılığına, çok dilliliğine ve çok kimlikliliğine hitap etmediği, tek tip bir toplum yaratma arzusu ve güdüsüyle oluşturulduğu için bugün kardeş kavgasına tanık olunduğunu savunan Baydemir, yeni anayasanın çözüm anayasası olması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Türkiye'de yeni bir sayfa açılıp kardeş kavgasını nihayete erdirilmesi gerektiğine inandıklarını anlatan Baydemir, "Bunun için de cesur olmak gerekiyor, bunun için de diyaloga, istişareye açık olmak gerekiyor" dedi.

Komisyonun önerileri sabırla dinlediğini ifade eden Baydemir, "İnşallah görüşlerimiz dikkate alınır, Türk'üyle Kürt'üyle bütün etnik kimliklerle yeni bir sayfa açılır ve bu sayfayı biz onurla, barışla nakşetme imkanına sahip oluruz" dedi.

-"BÖLGESEL YÖNETİMİ ELZEM GÖRÜYORUZ"-

Baydemir, önerilerinin ne olduğunun sorulması üzerine şunları söyledi:

"GAP Belediyeler Birliği olarak önerdiğimiz, ademi merkeziyetçiliğe, yerinden yönetime davettir. Yerinden yönetimin temel perspektifi kimi karar mekanizmalarının yerelde oluşturulmasıdır. Şüphesiz ki yerindenlik merkezi tümden ortadan kaldırmaz. Daha açık bir ifadeyle Türkiye'de resmi dil bütün Türkiyeliler için Türkçe olmaya devam edecektir. TBMM Türkiye halklarının ortak iradesi ve ortak platformu, ortak meclisi olmaya elbette ki devam edecektir. Bugün Ankara'da mevcut bulunan kimi merkezi kamu organları yine olmaya devam edecektir. Ama bununla birlikte Türkiye'nin yerinden yönetilebilmesi için, çağdaş dünyayı yakalayabilmesi için ve altını açıkça çizmek istiyorum, akan kardeş kanını nihayete erdirebilmek için bölgesel yönetimi bir elzem olarak görüyoruz."

Bölgesel yönetimi sadece Kürt yurttaşların yaşadığı bölgeler için değil Ege, Marmara gibi bütün bölgeler için önerdiklerini belirten Baydemir, "Bir yeni idare, siyasi yönetim modelini öneriyoruz" dedi.

-"KÜRTLERİN İKİ TALEBİNE YANIT VERİLMELİ"-

Kürt sorununun özünün, bir halkın dilini, kimliğini, kültürünü özgürce yaşayamaması sorunu olarak tanımlayan Baydemir, kavganın temel kökeninde de dil ve kamu idaresine katılma talebinin yerine gelmemesi olduğunu söyledi.

Anadilde eğitim hakkının pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini savunan Baydemir, "Bir Kürt halkının evladı olarak daha çok Türk kardeşlerimden Kürt kardeşlerinin anadilde eğitim görmelerine destek vermeleri gerektiğine inanıyorum. Kardeşliğin, birlikte, barış içinde yaşamanın gereği budur, diye düşünüyorum" dedi.

Nezaketli ve medeni bir ortamda görüşlerini açıkladıklarını ifade eden Baydemir şöyle devam etti:

"Bizim için önemli olan temel husus şu. Türkiye'de Türk'ün Kürt'e Kürt'ün Türk'e, insanın insanı kurşun sıkması haramdır. Biz kurşun sıkılmasını ortadan kaldırmak istiyorsak, Kürt halkının iki talebine yanıt vermemiz gerek. Birisi dildir. Diğeri de kimliktir. Dili anadilde eğitim hakkını vererek, kimliği de bölgesel yönetim sistemine geçerek çözebiliriz, nihayete erdirebiliriz.

Bu çerçevede ülkemizin önünün aydınlık olduğunu düşünüyorum. Şayet bir kurucu irade cesur irade olmazsa kaygımız ve endişemiz o ki büyük acılar toplumumuzu bekliyor. Büyük acıların oluşmaması için elbirliği için yeni bir toplumsal sözleşmeyi başarmamız gerekiyor."

Baydemir vicdani reddin referanduma götürülebileceğini ama anadilde eğitim hakkı bir hakkın kullanımı, bir nüfusun talebi olduğu için böyle yapılmayacağını ileri sürdü. Baydemir böyle yapılırsa o dile mensup insanların dezavantajlı bir konuma getirileceğini söyledi.

Baydemir'e Obama imzalı olduğu iddi edilen mektup soruldu. Mektup geldiğinde "Bu kadar zeki insanlar niye başka iş yapmıyorlar" diye kendine sorduğunu anlatan Baydemir, "Keşke bu zekayı, bu yeteneği daha hayırlı işlerde kullansalar bence daha faydalı olurdu" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz