Buluttekin: Geleneksel gazetecilik bitmemeli

24 Temmuz sansürün kaldırılmasının yıl dönümü ve Gazeteciler Bayramı nedeniyle Sur Belediyesi eş başkanları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği’ni ziyaret etti.

Buluttekin: Geleneksel gazetecilik bitmemeli

Sur Belediyesi eş başkanları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir, 24

Temmuz sansürün kaldırılmasının yıl dönümü ve Gazeteciler Bayramı nedeniyle

Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği (GYGD) yönetim kurulu ve üyelerini ziyaret

etti. Derneğin Ofis’te bulunan merkezinde gazetecilerle bir araya gelen eşbaşkanlar

basının içinde bulunduğu duruma dikkat çekti.

Özdemir, basının özgür

olmasının gerektiğini belirterek, “Özgürce yazılıp konuşulduğu zaman, toplum da bu

gerçekleri görür. Toplumun da basın üzerindeki düşüncesi değişmiş olur. Şu an en

büyük baskı basın üzerinedir. Basın, toplumun daha bilinçlenmesi için etkin

olmalıdır. Temennimiz basın dilinin özgürce işlenmesi ” dedi.

“Gazetecilik özgün olmalı”

Gazetecilik mesleğinin yapanların özgün olması gerektiğini vurgulayan Buluttekin;

“Baskı mekanizmanın oluşması gazetecinin kendi özgür iradesi ve düşüncesi ile

yazamadığı ve ‘Artık devlet otokontrolünden çıkalım da kendi içimizdeki otokontrol

oluşsun’ demesi bile bir sansürdür. Bu kabul edilmeyecek bir durumdur. Bu duruma

ise bazen kendimizi bazen karşımızdakini bazen toplumun yararına ya da zararına

koruma adına yaptığımızı savunuyoruz. Böyle bir sürece girmiş bulunmaktayız.

Gazeteciliğin ve gazetecilerin özgünlüğünün olması gerekir.”

“Yazılı gazetecilik bitmemeli!”

Yazılı basının eskiye oranla öneminin kalmadığını belirten Filiz Buluttekin,

bunun için mücadele edilmesinin gerektiğini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı;

“Teknolojik gelişimler eski alışkanlıkları yok etmemeli. Şu an internet gazeteciliği

yaygın. İnternet haberciliği çok kıymetli ama geleneksel gazetecilik de bitmemeli.

Gazetenin kokusunu almak, gazeteyi eline almak ve gerçekliğini hissetmek bambaşka

bir duygudur. Diğer yandan verilen emek söz konusu. İnternet birçok yoksunluğu da

beraberinde getiriyor. Sabrı, okuma alışkanlığını, doğaya karşı olan sempatiyi

azaltıyor. İnternet bağımlılığı arttı ve genç nesillerin bu dönemki dezavantajları

bununla başladı. Boyun/şekil bozukluğu, el kas gelişimi, algı sorunları. Bu tür

zararları var. Bizim bunun için direnmemiz lazım. Gençlerimiz çocuklarımız da

internet ve teknoloji bağımlısı olup çıktı” şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler