HDP binayı boşalttı!

Diyarbakır'da HDP binası boşaltıldı, evlat nöbetindeki aileler tepki gösterdi

HDP binayı boşalttı!

Diyarbakır'da,  PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 196 ailenin 515 gündür önünde eylem yaptığı HDP İl Başkanlığı, tadilat gerekçesiyle boşaltıldı. Evlat nöbetindeki Süleyman Aydın, tadilatın bahane olduğunu belirterek, "Nereye giderlerse gitsinler, kesinlikle biz bunların peşini bırakmayacağız. Anne ve babaların gözyaşlarına dayanamayıp kaçtılar" dedi.

'GÖZYAŞLARINA DAYANAMADILAR'

PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 196 ailenin 516 gündür önünde eylem yaptığı HDP İl Başkanlığı binası, tadilat gerekçesiyle boşaltıldı. Parti çalışmalarının ise Yenişehir İlçe Başkanlığı'nda yürütüleceği öğrenildi. HDP binasının boşaltılması, evlat nöbetindeki ailelerin tepkisine neden oldu. Diyarbakır'da, 2015 yılında 15 yaşındayken, kaçırılan oğlu Özkan için nöbetini sürdüren Süleyman Aydın, HDP'lilerin anne ve babaların gözyaşlarına dayanamayıp, kaçtığını belirterek, şöyle konuştu:

PARTİYİ BOŞALTMAYA TEPKİ

"Görüldüğü gibi HDP, burayı terk ederek kaçtı. HDP yöneticileri ve vekilleri artık buraya gelmiyorlar. Kürt ailelerinden kaçıyorlar. Neden buradan kaçıyorlar? Nereye giderlerse gitsinler, kesinlikle biz bunların peşini bırakmayacağız. HDP yöneticileri 'Biz tadilat nedeniyle kapattık' diyor. Kesinlikle öyle bir şey yok. Anne ve babaların gözyaşlarına dayanamayıp kaçtılar çünkü biz çocuklarımızı istiyoruz. HDP'den yüzlerce battaniye çıkarıldı. O battaniyeler neden çıktı? Bizim çocuklarımızı kaçırarak, getirip HDP'de yatırdıktan sonra dağa götürüyorlar. Yüzlerce battaniyenin ne işi var burada? Çocuklarımızı burada yatırıyorlardı. Artık herkes HDP'nin iç yüzünü görsün. Biz onlardan açıklama istiyoruz. HDP'li Milletvekili Garo Paylan geldi. Burada talimat verdi, HDP binası kapatıldı. Nereye giderlerse gitsinler, kesinlikle biz buradan kalkmayacağız. Çocuklarımızı nasıl götürdülerse öyle de getirecekler."

AİLELER EYLEMDE KARARLILAR

Van'dan 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Baran için gelerek eylem yapan anne Solmaz Övünç, oğlunu HDP ve PKK'dan istediğini söyledi.

Yaz, kış, çamur, salgın demeden eyleme devam ettiğini belirten Övünç, "Kar da yağsa oğlumu almadan gitmeyeceğim. Oğlumu nasıl götürdülerse öyle de getirsinler. Kirli ellerini üzerimizden çeksinler. Ne istiyorlar garibanın çocuklarından? Oğlumu versinler." dedi.

Övünç, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu. Anne Cennet Kabaklı da oğlunun 6 yıl önce birliğine teslim olmak için giderken Tunceli-Pülümür kara yolunda PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını anlattı.

"Oğlumun suçu neydi? Oğlumu terör örgütü PKK'dan istiyorum. Evladımı versinler. Evladımı alana kadar eylemime devam edeceğim." diyen Kabaklı, evlatlarına kavuşmak istediklerini kaydetti.

BEŞTAŞ'A TEPKİ GÖSTERDİLER

Buarada, HDP’li Meral Danış Beştaş’ın ‘Ben HDP önündeki ailelerle görüştüm’ açıklamasına tepki geldi. Baba Celil Begdaş, HDP Diyarbakır il binası önünde toplanan aileler adına konuştu. Begdaş, Beştaş’ın Mecliste sarf ettiği sözlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. HDP il binası önünde eyleme başladıklarında HDP’li vekillerin sahte açlık grevinde olduğunu belirten Begdaş, "HDP içerisinde daha önce taşınan battaniyeler açlık grevi eyleminde olan vekillerin olduğu iddiası kesinlikle yalandır. Bakınız HDP il binası içerisinde ranzalar bulunmakta ve bu ranzalar dağa kaçırılan çocuklarımız için kurulan ranzalardır. Meral Danış Beştaş çıkıyor ve diyor ki ‘Ben ailelerle görüşmüşüm.’ Kesinlikle yalan söylüyor ve bugüne kadar gelip çadırda bizlerle görüşmedi. Ben ona vekil demiyorum ve vekil olsaydı yanımızda olurdu. İYİ Partililer de HDP önünde evlat nöbeti tutan ailelerin yanına gitmeyiz demişler. Gelmesinler, bizim onlara ihtiyacımız yoktur" dedi.

PKK'YA ÇAĞRI YAPSIN

HDP’li Meral Danış Beştaş’a bir tepki de Hamza Adıyaman'ın ablası Aysun Adıyaman'dan geldi. Beştaş’ın PKK’ya çağrıda bulunmasını beklediğini belirten Adıyaman, “Biz evlat nöbetine katıldıktan sonra PKK’nın sözcüsü bazı basın kuruluşlarında kardeşim Hamza Adıyaman'ı PKK’nın kaçırmadığını, o tarihte nehre düşen topunu almak isterken suya kapılıp öldüğü haberi yapıldı. PKK sözcüsü bazı basın organlarına kardeşimin PKK tarafından kaçırılmadığını, nehre düşüp öldüğünü iddia etti. Ama ben bu iddianın doğru olmadığını, kardeşimin PKK tarafından kaçırıldığını ispatlayacak 5 ayrı delili daha önce belgeleriyle ortaya koymuştum. Babam kardeşimi aramak için Süleymaniye, Hakurk, Kandil olmak üzere birçok PKK kampına gidip evladını aradı. Hakurk'ta kendi çocuğunu gördü. Evet, babam kendi kardeşimi Hakurk kampında 7-8 çocuk bir arada, bir kamyonetin bagajında gördü. Bu araç burada duracakken, babam oğlum Hamza diye seslenince PKK’lılar aracı durdurmayıp oradan gönderdi. Babam bunu bize anlattı. Ben bunları tekrardan buradan anlatmıştım. HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, bunu inkar edeceğine ‘Allah kavuştursun’ desin. PKK’ya sadece benim kardeşim için değil, zorla kandırılan ve kaçırılan çocukların dönmesi için çağrıda bulunmasını bekliyoruz" diye konuştu.

HDP BİZLE BİR ARAYA GELMİYOR

Süleyman Aydın ise 5 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Özkan (19) için 515 gündür HDP il binası önünde beklediklerini belirterek, HDP'nin kendilerine açıklama yapacağına kepenklerini indirip gittiklerini söyledi. HDP’lilerin evlat nöbetindeki ailelerden kaçtığını, açıklama yapmak istemediklerini dile getiren Aydın, "HDP’liler ve PKK’lılar artık 14-15 yaşındaki Kürt ailelerin çocuklarını dağa gönderemiyor. PKK ve HDP eylemimizden büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Burada bulunan HDP binasından yüzlerce battaniye çıktı, daha önce bizim çocuklarımızı dağa göndermeden önce bu binada tutuyorlardı. Çocuklarımızı dağa bizzat kendileri gönderdi. Bizler evlat nöbetindeki anne ve babalar olarak kesinlikle kapılarından ayrılmayacağız. HDP yöneticileri ve vekilleri nereye giderlerse gitsinler biz onların peşini bırakmayacağız. Kepenk kapatacaklarsa kapatsınlar, biz kesinlikle kapılarından ayrılmayacağız. Ya çocuklarımızı bize verecekler ya da bizler burada öleceğiz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz