İçten: 'Yargı Kürtlerin özgürlüklerini kıstırıyor

İçten, “Sayın Başbakanımız Diyarbakır’a her gelişinde ünlü Kürt şairi Ciğer Hun’un (Cegerxvin) sözleriyle kalabalığa seslenmiştir.

İçten: 'Yargı Kürtlerin özgürlüklerini kıstırıyor

Onun eşsiz dizelerini okumuştur. Ama yargı belediye meclisi kararına rağmen bu insanın ve de kanaat önderlerinin, alimlerin, sanatçıların adlarının kültür merkezine verilmesine engel oluyor. Bu ne yaman çelişkidir?” dedi.

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ,yargının Kürtçe isimleri yasaklayan kararlarını sert sözlerle eleştirerek, yargının Kürtlerin özgürlüklerini kısıtladığını söyledi.

Kürtlerin geçmişten bugüne, yani Ak Parti iktidarına kadar zulümlere maruz kaldığını belirten İçten, parklara, kültür merkezlerine verilecek Kürtçe isimlerin yargıdan dönmesini ve uzun süren tutukluluk hallerini sert bir şekilde eleştirdi. “Yargı Kürtlerin özgürlüklerini kısıtlıyor” diyen Cuma İçten “Ne acıdır ki, bu ülkede bazı hakimler bizim daha çağdaş, daha demokratik olmamızı engellemeye çalışmaktadır” dedi.

Adı geçen hakim ve savcıların insanların daha da isyankar olmaları için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden İçten ,verilen kararların çelişkili olduğunu ifade etti.

‘İNSANLARI NİYE BU KADAR TUTUYORSUNUZ?’

İçten,”İnsanları 4-5 yıl cezaevlerinde tutuyorsunuz. Sonra bir karar, adam tahliye ediliyor. Açık konuşayım yok böyle bir şey. Peki hangi vicdanla hesap vereceksiniz? Bu neden kaynaklanıyor? Bazı hakim savcılar nasıl olsa dosya bir şekilde kenarda duruyor. “Bugün bakarım yarın bakarım” diyerek zaman akıp gidiyor. TC kimlik numarasıyla 1 saatte bütün işlerinizi yaparken basit bir dosyanın incelenmesi aylar hatta yıllar sürüyor. Diyarbakır’da ya da bölgenin diğer illerinde eylemlere karışan ve güvenlik güçlerince göz altına alınıp mahkemelere çıkanlar, suç teşkil etsin ya da etmesin hemen tutuklanıyor. Böyle olunca da insanlar daha da isyankar hale geliyor. 3-5 ay da yatsa militan olarak geri dönüyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Siyasi iktidar olarak şu davayı çöz diyemiyoruz. Elbette ki karar almaları noktasında müdahil olamayız. Ancak işin hızlanması noktasında ricalar ve talimatlar verebilmeliyiz. Eğer hakim ve savcıların az ise arttıralım diyoruz ama birileri buna hep engel oluyor. İptal davası açıyor. Demek ki çelişkilerden nemalanan zihniyetleri tam bitiremedik. En yakın zamanda bunları da tarihin derinliklerine göndereceğiz inşallah.” dedi.

‘KÜRTÇE İSİMLERİ GÖRMEZDEN GELMEK OLMAZ’

“Yargı maalesef özgürleşme ve demokrasi önünde engel teşkil ediyor.” diyen İçten,Kayapınar Belediyesi’nin yaptığı kültür merkezine ünlü Kürt şairi Ciğerhun’un adının verilmesini yasaklayan yargı kararına sert çıktı. İçten,” Sayın Başbakanımız Diyarbakır’a her gelişinde ünlü Kürt şairi Ciğer Hun’un (Cegerxvin) sözleriyle kalabalığa seslenmiştir. Onun eşsiz dizelerini okumuştur. Ama yargı belediye meclisi kararına rağmen bu insanın ve de kanaat önderlerinin, alimlerin, sanatçıların adlarının kültür merkezine verilmesine engel oluyor. Bu ne yaman çelişkidir? isimleri bir yerlere verilse kötü mü olur? Hayır. Kimsenin iç barışı bozmaya hakkı yok.Kürt hakları noktasında Ak parti iktidar ciddi adımlar atmıştır. TRT 6 üniversitelerde Kürt Dili Edebiyatı bölümlerinin açılması, eğitimde Kürtçenin seçmeli ders olması tam bir devrimdir. Bu devrimi özgürlük savaşçısı Başbakanımız ve ak kadroları yapmıştır. 80 yıldır Kürt Halkı zulme maruz kalmış ve büyük bedeller ödemiştir.  Ak Parti iktidarı özgürlük mücadelesi verirken, kökleşmiş bürokrasi ve yargı hala eski zihniyetle işlemeye devam etmektedir. İnşallah bunu da tamamen çözeceğiz. “ diye konuştu.

“HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ EMSALDİR”

Hakkari Üniversitesi’ne bağlı meslek yüksek okulu adı kentin Kürtçe adı “Çölemerik Meslek Yüksekokulu” olarak değiştirildiğini hatırlatan belediyelere bu konuda kısıtlama ve engelleme getirilmesini eleştirdi. İçten, şöyle konuştu :” Hakkari’de üniversitenin isminin değiştirilmesine sessiz kalan yargı seçilmiş belediye meclisinin almış olduğu kararla park alanlarının Kürtçe isimlerin verilmesine ret kararı alması çelişkilidir. Ayrıca biz Ak parti iktidarı olarak özgürlük savaşı verirken, seçilmiş siyasilerin, KCK, Ergenekon gibi davalarla tutukluluk sürelerinin eften püften sebeplerle uzatılması özgürlük ve demokrasi adına atılan ve atılacak adımları engellemektedir.Kimliği ne olursa olsun suç işleyen biri varsa adalet gerekli cezayı hızla vermelidir. Uzun tutukluluklarla mağdur etmemelidir. Mesela birini tutukluyorsunuz 5 yıl hiçbir sonuç çıkmadan duruşmaya gidip geliyor. 5 yıl sonra bir karar tutuklu serbest. Kaybolan bu 5 yılı kim geri verecek? Bu kabul edilebilir bir şey değil. “

‘YARGI KAOSLARA NEDEN OLUYOR’

Yargı kararlarının adil olması gerektiğinin altını çizen İçten, durum böyle olmayınca bazı çevrelerin faturayı AK Parti’ye çıkarmaya çalıştığını iddia etti. İçten,”Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde Hatip Dicle'ye hapis cezasını onayan Hakim, Yüksek Seçim Kurulu üyesi olarak karşımıza çıkıyor, sonra YSK’da aldığı kararla kaosa neden oluyor. Bu ülkede yargı tüm kanunları uygulamıyor. Bakınız şapka kanunu hala geçerli. Demek ki istenince toplumsal ön görüler kırmadan dökmeden değişebiliyor.Şu anda tutuksuz yargılanacağı halde maalesef tutuklu yargılanan çok sayıda insan var. Gazeteci, milletvekili, KCK’lı kim olursa olsun. Vicdanlar bunu kabul etmez. Hal böyle olunca yargıya da güven azalıyor. 3. yargı paketini çıkardık. Leyla Zana da bundan faydalandı. Bununla birlikte 10 bin mahkumu tahliye ettik. “ dedi.

‘KÜRT DİLİNE NEDEN TAHAMMÜL YOK?’

4.Yargı paketi ile bunların da üstesinden gelmeye çalışacaklarını anlatan İçten,kürt dili üzerindeki engellerin kabul edilemeyeceğini söyledi. İçten,”TRT 6 ile Kürtçe alfabesindeki harfler rahat bir şekilde kullanılırken yargı kararlarındaki gerekçeler çok komik bir hal alıyor. Yargıda kişilerin istediği dilde savunma haklarının olmaması da düşündürücüdür. İltica edenler, mülteciler ve ülkemize gelen suç işleyen yabancılar yargı süreçlerinde kendi dilleriyle savunma verirken, Kürtlerin bu haktan faydalanmaması özgürlükler anlamında engeldir. Biz bürokratik tüm direnişleri  kaldırmaya çalışıyoruz. Gelenekçilik artık bizim iktidarımızla son bulmuştur. Biz hep yenilikçi olduk. O nedenle halktan yana siyasi anlayışımızı her şekilde sürdüreceğiz. Özgürlüklerin önündeki engellerin bir çoğunu kaldırdık. Ana dilde savunma hakkı ve uzun tutukluluk dönemlerinin son bulmasıi ana dilde eğitim veren okullar ve kültür merkezlerinin daha işlevsel hale gelmesi ve diğer tüm problemlerin zamanında çözüleceğine inanıyorum. “ ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz