İklim değişikliği nedir? İklim değişikliğinin nedenleri, Google iklim değişikliğini gündeme taşıdı

Dünyamızın daha yaşanabilir bir ortam haline gelmesi için iklimlerin düzenli ve zamanında değişmesi olmazsa olmazdır. Ancak son yıllarda global ölçekte yaşanan iklim değişiklikleri ekosistemimiz olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar ocak şubat aylarında alışık olduğumuz kar yağışlarının yerini güneşli havaların alması, Nisan ayında kar yağması insanlar kadar doğada yaşayan diğer bitki ve hayvan türlerini de olumsuz etkiliyor. İşte bu iklim değişikliklerine dikkat çekmek için Google “Dünya Günü” dolayısıyla logosunu değiştirerek kullanıcıları iklim değişikliği nedenleri konusunda bilinçlendirmeye çalıştır.

İklim değişikliği nedir? İklim değişikliğinin nedenleri, Google iklim değişikliğini gündeme taşıdı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİLERİNİ NASIL GİDEREBİLİRİZ?

İklim değişikliğini önlemek, bireysel, toplumsal, ulusal ve uluslararası düzeylerde toplu eylem gerektirir. İklim değişikliğini önlemek için alınabilecek önlemlerden bazıları şunlardır:

Karbon Ayak İzini Azaltın: Bireyler, enerji tasarruflu cihazlar kullanarak, daha az araba veya elektrikli araba kullanarak, daha az et yiyerek ve evlerinde enerji tüketimini azaltarak karbon ayak izlerini azaltabilirler.

Yenilenebilir Enerjiyi Teşvik Edin: Hükümetler ve işletmeler, sera gazı salmadan elektrik üreten rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik edebilir.

Enerji Verimliliğini Artırın: Bina yönetmeliklerini iyileştirerek, toplu taşımaya yatırım yaparak ve daha verimli üretim süreçleri geliştirerek enerji verimliliğini teşvik edebilir.

Ormansızlaşmayı Azaltın: Ormanları koruyarak, sürdürülebilir tarımı teşvik ederek ve yeniden ağaçlandırma çabalarını destekleyerek ormansızlaşmayı azaltabilir.

Temiz Teknolojileri Benimseyin: Karbon yakalama ve depolama ile düşük karbonlu çimento ve çelik üretimi gibi temiz teknolojileri benimsenebilir.

Uluslararası İşbirliği: İklim değişikliğini önlemek için uluslararası işbirliği şarttır. Hükümetler, sera gazı emisyonlarını azaltmak için politikalar geliştirmek ve uygulamak, en iyi uygulamaları paylaşmak ve gelişmekte olan ülkelere mali ve teknik destek sağlamak için birlikte çalışabilir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ OLUMSUZ ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR

WMO'nun yayımladığı 2022 Küresel İklim Durumu Raporu'nda sera gazları, sıcaklıklar, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus ısısı ve asitlenme, deniz buzu ve buzullar gibi temel iklim göstergelerine odaklanılırken iklim değişikliğinin ve aşırı hava olaylarının etkileri de vurgulandı.

Rapora göre, iklim değişikliği, dağların zirvesinden okyanusun derinliklerine kadar 2022'de de etkisini sürdürdü. Kuraklıklar, seller ve sıcak hava dalgaları her kıtayı etkilerken milyarlarca dolar değerinde

Antarktika'da deniz buzu seviyesi en düşük düzeye inerken bazı Avrupa buzullarında ise alışılmışın dışında erime oldu.

Son 3 yıldır hava sıcaklığını düşürücü etkiye sahip hava olayı La Nina'nın etkisine rağmen 2015-2022, küresel sıcaklık açısından en sıcak 8 yıl oldu.

Buzul erimeleri ve deniz seviyesinin yükselmesi, 2022'de yine rekor seviyelere ulaşırken etkisinin binlerce yıl sürmesi bekleniyor.

Küresel ortalama sıcaklık 2022'de 1850-1900 yılları ortalamasının 1,15 derece üzerinde ölçüldü.

İklim değişikliğinin ekosistem ve çevre için de önemli sonuçları oldu.

Raporda görüşlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, sera gazı emisyonları artarken ve iklim değişikliği sürerken dünya genelinde insanların aşırı hava ve iklim olaylarından ciddi şekilde etkilenmeye devam ettiğini belirtti.

Doğa olayları, 2022'de milyonlarca insanı etkiledi

Taalas, "2022'de Doğu Afrika'daki sürekli kuraklık, Pakistan'da rekor kıran yağışlar ve Çin ile Avrupa'daki yüksek sıcaklar on milyonlarca kişiyi etkiledi, gıda güvensizliğine yol açtı. Bu olaylar toplu göçü artırırken milyarlarca dolarlık kayıp ve hasara neden oldu." ifadelerini kullandı.

BM kuruluşları arasındaki işbirliğinin, aşırı hava ve iklim olaylarının yol açtığı insani etkilerin ele alınmasında özellikle ilgili ölüm ve ekonomik kayıpların azaltılmasındaki rolüne değinen Taalas, BM Herkes İçin Erken Uyarılar Girişimi'nin, dünyadaki herkesin erken uyarı hizmetleri kapsamında olmasını sağlamak için mevcut kapasite boşluğunu doldurmayı amaçladığını kaydetti.

Taalas, "Şu anda yaklaşık 100 ülke yeterli meteoroloji servisi hizmeti alamıyor. Bu görevi başarmak, gözlem ağlarının iyileştirilmesini, erken uyarı yatırımlarını, hidrolojik ve iklim hizmet kapasitelerini gerektiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler