Görüş Bildir

İtiraf edilmiştir

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Uludere olayına ilişkin yaptığı açıklamaların kendileri tarafından ortaya attıkları tezlerin itirafı anlamına geldiğini söyledi.

İtiraf edilmiştir

Partisinin Meclis Grubunda konuşan Demirtaş, kayıpların Türkiye'nin çok önemli sorunlarından birisi olduğuna dikkat çekti. Evladını kaybetmiş bir annenin tek bir saniye unutmayacağı travma olduğunu dile getiren Demirtaş, insanların oturma eylemi yaptığını belirterek, bunun 10 yılının AK Parti döneminde olduğunu kaydetti. Demirtaş, şöyle devam eti: "Başbakan bir defa görüşüp kendilerine hakaret etmiştir. Bunun dışında atılan bir adım yoktur. Adli, idari, yasama hakkında sınıfta kaldığı bir durumdur. Siyaset üstü insani bir konudur. Sorumlulardan hesap sorulmadığı sürece gündemimizde tutmaya devam edeceğiz."

ULUDERE'DE YAŞANAN OLAYLAR

Uludere katliamı üzerinden 146 gün geçtiğini hatırlatan Demirtaş, istihbarat tartışmaları sonrası nihayet ülkenin Başbakanı'nın ilk defa konuştuğunu söyledi. Bugüne kadar yaptığı açıklamaların savsaklama olduğunu ileri süren Demirtaş, "Dün bir kez daha ayakları yerden kesilince ülkenin önemli bir konusuna değinmiş oldu. Başbakan'ın açıklamalarını son derece önemli buluyoruz. Aradan geçen 146 gün sonra ortaya attığımız tezlerin tamamını Başbakan hepsini itiraf etmiştir." dedi.

Başbakan'ın üzerinde gizlilik kararı olan dosyayı gördüğünü savunan Demirtaş, Uludere'nin bir hata olduğunu Başbakan'ın kabul ettiğini belirterek, yargıya müdahale edildiğini ileri sürdü. "Bu katliamın üstünü kapatmaya hükümetin gücü yetecek mi yetmeyecek mi?" diye soran Demirtaş, vicdanı, ahlakı olan herkesin bu sorunun cevabını merak ettiğini ifade etti.

KÜRT VE TÜRK SEÇMENLERİNE SESLENDİ

AK Parti'nin Kürt ve Türk seçmenine seslenen Demirtaş, partiye bunun için mi oy verdiklerini sordu. Seçmenin BDP'ye gelmesini istemediklerini, onurun, haysiyetin paradan daha değerli olduğunu gösteren bir tavır gösterilmesini istediklerini vurgulayan Demirtaş, Pakistan ve Afganistan'da yapılanın kan pazarlığı olduğunu ileri sürdü.

Başbakan'ın adının kışlaya da verilse karakola da verilse bu defterin kapanmayacağını dile getiren Demirtaş, bunun hesabını soracaklarını söyledi. Kendilerine yönelik ne tür baskı gelirse gelsin işin peşini bırakmayacaklarını belirten Demirtaş, Başbakan'ın ülkenin en önemli sorunlarını uçağa binince konuşmaya başladığını ifade etti.

Her türlü ayrımcılığa karşı olduklarını anlatan Demirtaş, Anayasa değişikliğiyle ilgili sundukları teklifi daha önce AK Parti'nin de önerdiğini, ancak kendileri önerince konunun saptırıldığını söyledi. Kendi ilkesini çiğneyen bir parti ile anadili, özerkliği, hukuk devletini nasıl konuşacaklarını soran Demirtaş, sivil özgürlükçü anayasayı yapmayanların o masadan kalkmış olacağını vurguladı. BDP'nin sivil özgürlükçü anayasa talebi bulunduğunu dile getiren Demirtaş, onların başka masada pazarlık yapmış sayılacağını ifade etti.

ÖZEL YETKİLİ SAVCILARIN SORUŞTURMASI

Özel yetkili savcıların tehditlerle ifade aldığını iddia eden Demirtaş, polisin fezleke hazırladığını, savcının ise başlığını değiştirip iddianame hazırladığını savundu. 100 KESK yöneticisine soruşturma açıldığını dile getiren Demirtaş, gizli dosyaları televizyonlarda okuyanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini kaydetti.

Toplu sözleşmeler konusuna da değinen Demirtaş, hükümetin tavrını eleştirerek, dünyanın en çok büyüyen ülkesinde yüzde 1 fazla artışın nasıl sıkıntıya yol açtığını sordu. Ortada bir aldatmaca bulunduğunu belirten Demirtaş, üç helikopterin değerinin yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu; 4,5 milyon memurun ise üç helikopter etmediğini dile getirdi.

Başbakan'ın mal varlığından da bahseden Demirtaş, büyüme hızına bakıldığında 2023 yılında mal varlığının 446 kat daha artacağını savundu. Ancak çalışana verilmediğini dile getiren Demirtaş, yarın sokağa çıkacak çalışanlarla birlikte olacaklarını ifade etti.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi