İtirafçı sırra kadem bastı...

Diyarbakır Hazro'da 8 yıl önce jandarma karakoluna bombalı araçla düzenlenen saldırıda kamyonetin boyanarak içine patlayıcıların yerleştirilmesi ilgili yargılanan sanık beraat etti. PKK'dan kaçarak itirafçı olan Recep Karataş'ın bulunamaması üzerine sanık hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.

İtirafçı sırra kadem bastı...

Diyarbakır’ın Hazro İlçesindeki Teknebaşı Jandarma Karakolu yakınlarında 9 Aralık 2016 gecesi bomba yüklü araçla düzenlenen saldırı olayında aracın boyanarak içine bombaların yerleştirilmesiyle ilgili yargılanan sanık hakkında mahkeme beraat kararı verdi. Sanık M.K. hakkında tek delilin terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan itirafçı Recep Karataş’ın teşhis ve ifadeleri olduğu, itirafçının mahkeme huzurunda dinlenmesi için tüm aramalara ve yazışmalara rağmen bir türlü bulunmadığı için bu karardan vazgeçilerek sanık hakkında “Delil yetersizliğinden” beraat kararı verildi.

Hazro kırsalındaki Teknebaşı Jandarma Karakolu yakınlarında PKK’lı teröristlerce askeri konvoyun geçişi sırasında bomba yüklü bir araç uzaktan kumandayla infilak ettirildi, olayla can kaybı yaşanmazken hain saldırı sonrasında PKK’lı terörist Recep Karataş güvenlik güçlerine teslim oldu.

"ÖRGÜTE MİLİSLİK YAPIYOR" İDDİASI

İtirafçı terörist bölgede gerçekleşen bombalı ve silahlı saldırılarla ilgili itiraflarda bulunduktan sonra terör örgütüyle işbirlikçilik yapan kişileri de tek tek fotoğraflarından teşhis etti ve bombalı araçla ilgili olarak da “Bize örgüt üst yönetiminden talimat geldi. Hazro’daki saldırıda kullanılan aracın boyanması ve bombaların araca yüklenmesinde M.K. bize yardımcı oldu. Bu kişi örgüte milislik yapmaktadır” dedi.

Yakalanan sanık hakkında terör örgütü üyesi olmaktan dava açıldı. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan M.K., kendisiyle ilgili teşhislerde bulunup aleyhine ifade veren teröristi tanımadığını belirterek beraatını istedi.

İTİRAFÇI BUHAR OLDU

Mahkeme heyeti sanık hakkında tek delilin teslim olan itirafçı teröristin ifadesi ve teşhis tutanağı olması nedeniyle Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi'ne yazı yazdı. Gelen cevapta, sanık hakkında etkin pişmanlık kapsamında aleyhine verilmiş bir ifade olmadığı gibi örgütün talimatıyla herhangi bir toplantı ve gösteriye katıldığına dair de bilgi bulunmadığı belirtildi.

Sanık aleyhine ifade veren terörist Recep Karataş’ın ise mahkeme huzurunda dinlenilmesi için yapılan tüm yazışmalara rağmen açık adresinin bulunmadığı ve kendisine ulaşılmadığı için yargılamanın sürüncemede kalmaması için mahkeme bu kararından vazgeçti. Mahkeme hakkında tek delilin itirafçı ifadesi olması nedeniyle bu ifadenin de mahkeme huzurunda alınamamış olması nedeniyle sanık hakkında delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtti.

"ŞÜPHELİ DELİLLER ALEYHİNE YORUMLANAMAZ"

Mahkeme gerekçeli kararında şunlara yer verdi:

Ceza muhakemesi hukuku açısından serbest delil ve vicdani ispat sistemi geçerlidir. Eylemi yargılayan hakimlerin hukuka uygun şekilde elde edilen her türlü delili kullanarak ispata ulaşmasını, sanığın aleyhine olduğu gibi lehe delilleri de araştırıp değerlendirerek, kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Delil takdirindeki serbesti, keyfilik olarak algılanmamalı, akla, mantığa ve bilimsel kurallara aykırı olarak değerlendirilmemelidir.

Ceza Muhakemesinde önemli yer tutan tanıklık, yargılamaya konu fiilin fail tarafından işlenip işlenmediği ya da nasıl işlendiği konusunda yargılama makamının kanaate ulaşmasını sağlayan kanıtlardan birisidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir.

Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir.

"BAŞKA BİR SOMUT DELİL YOK"  

Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir. Sanığın alınan savunmalarında itirafçı Recep Karataş’ı tanımadığını, bombalı eylem ile ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir.

Sanığın inkâra yönelik savunmaları karşısında mahkememizce kendisine ulaşılamaması nedeniyle dinlenilemeyen Recep Karataş’ın soruşturma aşamasında alınan ifadeleri dışında başkaca delil bulunmadığı, bu kapsamda sanığın terör örgütü üyeliği suçunu işlediğine dair kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı somut delil bulunmadığından suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatına karar verilmesi gerekmiştir.

15 METRE GENİŞLİĞİNDE ÇUKUR

9 Aralık 2016 gecesi Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde PKK mensuplarınca Teknebaşı Jandarma Karakolu'na bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda yaklaşık 2 ton patlayıcı kullanılmıştı. Yaklaşık 2 ton patlayıcı yüklü kamyonet karakola 300 metre uzaklıkta infilak etmişti. Olay yerinde 15 metre genişliğinde ve 3,5 metre derinliğinde çukur oluşmuştu.

Patlama nedeniyle karakolun ve çevre köylerdeki evlerin camları kırılmış, olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucunda iki teröriste ait olduğu değerlendirilen ceset parçaları bulunmuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz