Kapsayıcı Anayasa!

Saha araştırmasında, Kürt meselesinin çözümünde kapsayıcı anayasaya vurgu yapılırken, Parlamentonun sorumluluk alması gerektiği belirtildi.

Kapsayıcı Anayasa!

Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, Kürt toplumunun Kürt meselesinin tezahürlerine dair algı, tutum ve beklentilerini ölçmek Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı 15 ilde saha çalışması yaptı. 

15 İL’DE SAHA ARAŞTIRMASI

Diyarbakır, Van, Mardin, Erzurum, Batman, Hakkâri, Şanlıurfa, Şırnak, Adıyaman, Siirt, Ağrı, Bitlis, Muş, Kars ve Tunceli (Dersim) olmak üzere 15 ilde 1134 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen saha çalışmasının raporu yayımlandı.  Dr. Azat Barış, Zeki Görür, Ebru Özdemir, Dr. Yasın Duman, Dr. Ayhan S. Işık ve Ayşe Öktem, Dara Demiralp’ın görev aldığı araştırmada saha koordinasyonunu ise  Demet Sabuncuogˆlu ile Hunav Altun görev aldı.

GÜNLÜK YAŞAMDA KÜRT MESELESİ

Araştırma grubunda yer alan katılımcıların Kürt meselesinin kendilerinin veya ailelerinin günlük yaşamlarını ne ölçüde etkilediği sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, katılımcıların üçte birinden fazlasının (%34.7)  “oldukça fazla”, beşte birinden fazlasının (%20.5) “ orta düzeyde” etkilediğini belirt- tikleri görüldü.  Katılımcıların yaklaşık beşte birinin (%19.8) Kürt meselesinin günlük yaşamlarını “az” yine %19.8’inin “hiç etkilemediğini” belirttikleri görülen araştırmada, bulgularından hareketle, katılımcıların %75’inin kendi ve ailelerinin Kürt meselesinden kaynaklı sorunlardan “oldukça fazla”, “orta düzeyde” ve “az” etkilendikleri ön plana çıktığı belirtildi. 

PARTİLERİN YAŞAMINA ETKİSİ NEDİR

AK Parti’ye oy veren katılımcıların % 49.2’sinin Kürt meselesinin günlük yaşamlarını hiç etkilemediğini belirttikleri araştırmada, Yeşil Sol Parti’ye oy veren katılımcıların yüzde 59.4’ünün Kürt meselesinin günlük yaşamlarını oldukça fazla etkilediğini belirttiler. CHP’ye oy veren katılımcıların ise, % 34.4’ünün Kürt meselesinin kendi ve ailelerinin yaşamlarını orta düzeyde etkilediğini belirttiği görülürken, %17.2’sinin bu meselenin hayatlarını hiç etkilemediğini belirtmeleri dikkat çekti. 

TOPLUMSAL ETKİ ORANI NEDİR

Araştırma grubunda yer alan katılımcılara, “Kürt Meselesinin En Önemli Toplumsal Etkisi Nedir” sorusu da yöneltildi. Katılımcıların sadece %12.5’inin herhangi bir etkisi bulunmadığını belirtirken, % 80’inden fazlasının Kürt meselesinin toplumsal etkiler yarattığını belirtti. Katılımcıların üçte birine yakınının (%30.6) Kürt meselesinin en belirgin toplumsal etkisinin toplumsal ayrışma ve kutuplaşmanın artması olduğunu, % 26.8’inin ülkede Kürtlere karşı ırkçı uygulama ve saldırıların yaygınlaşmasını en önemli etki olarak gördükleri ifade etti. 

OY TERCİHİNDE KÜRT MESELESİ

Araştırmaya katılanlara son genel seçimlerde Kürt meselesinin seçim kararlarını ne ölçüde etkilediği de soruldu. Bu soruya verilen yanıtlar irdelendiğinde, katılımcıların sadece %22.8’inin “hiç etkilemediği” yanıtını verdikleri görülürken, “oldukça etkiledi” ve “biraz etkiledi” yanıtlarını verenlerin oranlarının % 69 olması dikkat çekicidir. 

AK Partili katılımcıların %49.2’sinin Kürt meselesinin seçim kararlarını hiç etkilemediğini belirttikleri görülürken, %39.4’ünün “biraz”, “oldukça” ve “tamamen” olmak üzere doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkilediğini belirttikleri dikkat çekmektedir.

Yeşil Sol Partili katılımcıların % 41.7’sinin Kürt meselesinin seçim kararlarını oldukça etkilediği yanıtını verdikleri ve %27.5’lik bir kesimin de tamamen etkilediğini belirttikleri görülmektedir. Yeşil Sol Partili katılımcıların %88.3’ünün “oldukça”, “tamamen” ve “biraz” etkilediğini belirttikleri dikkat çekmektedir.

HÜKÜMETİN KÜRT POLİTİKASI

 “Hükümetin Kürt Meselesinin Çözümüne Yönelik Politikalarını Nasıl Değerlendiriyorsunuz” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, Kürt katılımcıların sadece %16.8’inin bu politikaları “olumlu” bulduğu görülmektedir. Katılımcıların %57’si hükümetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını “olumsuz” bulduğunu ifade ederken, %16.8’inin “ne olumlu ne olumsuz”, %9.3’ünün ise (kararsızlar, fikri olmayanlar ve cevap vermek istemeyenler) bu konuda görüş belirtmedikleri gözlemlenmektedir.

AK Partili katılımcıların sadece % 49.2’sinin bu politikaları “olumlu” bulduğu, “ne olumlu ne olumsuz” bulanların %26.4, “olumsuz” bulanların ise %13.6 olduğu görüldü. Araştırma grubunda yer alan Yeşil Sol Partili katılımcıların %82’sinin hükümetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını olumsuz bulduğu izlenirken, sadece %5.1’inin “olumlu” olarak algıladığı görüldü. CHP’li katılımcıların sadece %4.9’u hükümetin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını “olumlu” bulduğunu ifade ederken, %68’inin olumsuz bulduğu görülmektedir.

HDP’NİN KÜRT POLİTİKASINA BAKIŞI

Araştırma grubunda yer alan katılımcıların “Kürtlerden En Fazla Oy Alan HDP’nin Kürt Meselesinin Çözümüne Yönelik Politikalarını Nasıl Değerlendiriyorsunuz” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde katılımcıların sadece %36.7’sinin bu politikaları “olumlu” bulduğu dikkat çekmektedir. Katılımcıların %27.9’u HDP’nin politikalarını “olumsuz” bulurken, “ne olumlu ne olumsuz” bulanların oranının %24.2, “kararsızım” (%4.7) ve “fikrim yok” (4.5), “cevap vermek istemiyorum” diyenlerin (%2.1) oranının %35.5’e tekabül ettiği görülmektedir.

AK Partili katılımcıların yarısından fazlasının, CHP’li her üç katılımcıdan birinin, Yeşil Sol Partili katılımcıların %12.5’inin, oy kullanmayan ve cevap vermek istemeyen her üç katılımcının HDP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikaları “olumsuz” olarak değerlendirdiğini belirttiği görülmektedir. Yeşil Sol Partili her on katılımcıdan sadece altısı HDP’nin Kürt meselesinin çözümüne yönelik politikalarını “olumlu” bulması dik- kat çekicidir.

MUHALEFETİN KÜRT POLİTİKASI

 “Muhalefetin Kürt Meselesinin Çözümüne Yönelik Politikalarını Nasıl Değerlendiriyorsunuz” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; %58.6’sının “olumsuz”, %19.8’inin “ne olumlu ne olumsuz”, %9.2’sinin “olumlu”, %6.2’sinin “fikrim yok” ve %5.4’ünün kararsız olduğu görüldü. Sadece her on katılımcıdan birinin muhalefetin politikalarını “olumlu” bulması oldukça dikkat çekicidir.

KÜRT MESELESİ VAR MI YOK MU?

Araştırma grubunda yer alan katılımcıların %71.3’ünün “Kürt meselesi vardır ve çözülmesi gereken bir sorundur” ifadesine katıldıkları, %8.6’sının “Kürt meselesi vardı ve çözüldü”, %7.5’inin “Kürt meselesi yoktur” yanıtını verdikleri, %5.7’sinin “kararsız”, %4.9’unun “fikrim yok”, %1.9’unun ise cevap vermek istemediği görülmektedir. AK Partili katılımcıların %31.2’sinin “Kürt meselesi vardır ve çözülmesi gereken bir sorundur” ifadesine, %25’inin “Kürt meselesi vardı ve çözüldü” ifadesine, %22.4’ünün “Kürt meselesi yoktur” ifadelerine katıldıkları görülmektedir.

Yeşil Sol Partili katılımcıların %93.9’unun “Kürt meselesi vardır ve çözülmesi gereken bir sorundur” ifade- sine katıldıkları izlenmektedir. CHP’li katılımcıların %65.6’sının “Kürt meselesi vardır ve çözülmesi gereken bir sorundur” ifadesine katıldıkları, oy kullanmayan katılımcılar arasında bu oran %65.6, cevap vermek istemeyen katılımcılarda ise %59.4 olarak ölçülmüştür.

KÜRT MESELESİNDE MEDYANIN ROLU

“Kürt barışı konusunda toplumun farklı kesimlerinin kaynaşması için en etkili mekanizma”yı belirlemeye çalışan soruya verilen yanıtlara siyasi parti tercihlerine göre bakıldığında; AK Partili katılımcılar arasında %28.8 ile “ana akım medya”nın en etkili mekanizma olduğunu düşünenlerin oranı en yüksek olduğu gözükmektedir. Bu grupta ayrıca %19.0 ile “sivil toplum kuruluşları” ikinci en yüksek tercih edilen mekanizmadır. “fikrim yok” ifadesini seçenlerin oranı %18.6 ile dikkat çekicidir.

Yeşil Sol Partili katılımcılar arasında %45.1 ile “ana akım medya”nın en etkili mekanizma olarak görüldüğü izlenmektedir. “Sivil toplum kuruluşları” tercihi %28.4 ile bu grupta da ikinci sıradadır. 

CHP’li katılımcılarda da %42.6 ile “ana akım medya” en yüksek orana sahip mekanizmadır. “Sivil toplum kuruluşları” %16.4 ile ikinci sırada yer alırken, “akademik kurumlar”ın da %11.5 ile bu grupta belirgin bir tercih olarak öne çıktığı görüldü..

ÇÖZÜM SÜRECİNDE KİMLER ROL ALMALI?

Araştırma grubunda yer alan katılımcılara “Kürt Meselesinin Çözüm Yöntemi Açısından 2013-15 Yılları Arasında Olduğu Gibi Sadece Hükümetin mi Rol Alması Gerektiğini Yoksa Parlamentonun da Dâhil Olması Gerektiğini Düşünüyorsunuz” sorusu da yöneltildi. Sorulara verilen yanıtlar incelendiğinde katılımcıların % 34’ünün “hükümet, parlamento ve başka bir- imlerin de (örneğin, sivil toplum kuruluşları vb.) dâhil olması gerektiğini” düşündüklerini ifade ettikleri izlenmektedir. Bu oran, hükümet, parlamento ve sivil toplum gibi unsurların Kürt meselesinin çözü- münde önemli rol oynadığını, ancak diğer aktörlerin de dâhil olmasıyla daha etkili olabileceği fikrinin öne çıktığını göstermektedir. Ayrıca, katılımcıların %31.4’ünün “hem hükümetin hem de parlamentonun rol alması gerektiğini” düşündükleri izlenmektedir. Katılımcıların %15.6’sının ise “sadece hükümetin rol alması gerektiğini” düşündükleri görülmektedir.

AK Partili katılımcıların %38’inin sadece hükümetin rol alması gerektiğini düşündüğü, %17.6’sının hem hükümetin hem de parlamentonun rol almasını istediği, %15.6’sının ise hükümet, parlamento ve başka birimlerin de dâhil olması gerektiğini düşündüğünü belirttiği görülmektedir.

Yeşil Sol Partili katılımcıların %44’ünün çözüme hükümet, parlamento ve diğer birimlerin (sivil toplum kuruluşları vb.) dâhil olmasını istediği, %37.8’lik bir kesimin ise hem hükümetin hem de parlamentonun rol almasını desteklediği izlenmektedir.

CHP’li katılımcıların %43.4’ünün hem hükümetin hem de parlamentonun rol almasını istedikleri, %38.5’inin ise hükümet, parlamento ve başka birimlerin de dâhil olması gerektiğini belirtiler. 

ÇÖZÜMDE HANGİ LİDER ROL ALMALI?

 “Kürt sorununun çözümüne kimin/hangi kurumun ya da partinin liderlik etmesi gerektiği” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde katılımcıların %56.78’inin (Kürtler, HDP, Abdullah Öcalan, Selahattin Demirtaş), %19.04’ünün Hükümet, (Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti), %8.85’inin muhalefet, (CHP, Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu), yanıtını verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz