Diyarbakır'da çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri Mustazaf-Der'in kapatılmasını protesto etmek için ortak basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen 40 STK, Mustazaf-Der'in kapatılmasıyla ilgili kitlesel basın açıklaması yaparak, verilen karara tepki gösterdi. Açıklamada, Mustazaf-Der'in kapatılmasının haksız ve hukuksuz olduğu belirtilerek, zulmün biran önce giderilmesi gerektiği ifade edildi.
TAŞINAN DOVİZLER
Kalabalığın yakalarına astıkları siyah kurdela ile de kapatma kararını protesto ettikleri görüldü. Açıklamada ayrıca "Geleceğimizi Karartmanıza İzin Vermeyeceğiz" ve "Meşru Hakların Suç Sayılması Zulümdür" şeklinde yazılı afişler açılırken, "STK’lar Susturulamaz", "Sabrımızı Zorlasanız Yine Karşınızda Sabır", "Derinler İş Başında", "Uyan Ey Müslüman Zalimleri Tanı", "Filistin’e Ben de Yardım Ettim" ve "Zalimler İstemse de Allah Nurunu Tamamlayacaktır" şeklinde pankartlar taşındı. Ayrıca, "Zulme Karşı Omuz Omuza" ve "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem" şeklinde sloganlar atıldı.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Basın açıklamasını 40 STK adına İnsan ve Erdem Derneği Başkanı Ahmet Ay yaptı. Ay, Genel Merkezi Diyarbakır’da bulunan Mustazaflar İle Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) hakkında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kapatma kararı verildiğini hatırlattı. Ay Sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya görüşüne, ırkına ve diğer farklılıklarına bakılmaksızın adil davranmak başta devlet makamları ve herkesimin uyması gereken en temel görev ve sorumluluktur. Türkiye'de sivil toplum örgütü olarak faaliyet gösterme hakkı herkes için eşit ve önyargılardan uzak olarak sağlanmalıdır. Mustazaf-Der'in kapatılması kararını önyargılı ve eşitlik ilkesine aykırı buluyoruz."
HUKUKA UYGUN DEĞİL
Derneğin kapatılması kararında ana gerekçenin "Hizbullah ile bağlantısı olduğu" belirtildiğini ifade eden Ay, kendilerini dindar olarak tanımlayan insanların kurduğu Mustazaf-Der’in sosyal, ahlaki ve kültürel faaliyetler başta olmak üzere, yardımlaşma ve dayanışma çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Hukuki ve maddi destekler STK'ların çalışma alanı içerisinde meşru hakları olduğuna işaret eden Ay, bu tür faaliyetlerin ulusal ve uluslararası hukuka göre suçlama konusu yapılamayacağını söyledi. Ay, Uluslararası hukukta, "Çoğunluk tarafından benimsenen veya desteklenen fikirler değil, küçük bir grup veya tek bir kişi tarafından dile getirilen çoğunluğun görüşlerine sarsıcı, şoke edici fikirler koruma altına alınmıştır" denildiğini belirtti.
GÖNÜLDAŞLARA CEZA
"Genel ve soyut iddialarla derneğin kapatılması makul şüpheden faydalandırılmama yönünden hakkın ihlalidir" diyen Ay, "Bir dernek içinde, birkaç kişinin hata yapması ya da suça karışması halinde, tüm derneğin suçlanması suçların şahsiliği ilkesine de aykırıdır. Dernek kapatma kararı ile ifade ve örgütlenme özgürlüğü ihlal edilmektedir. Kapatma kararı ile derneğin onlarca şubesi, üye ve gönüldaşları da cezalandırılmıştır."ifadelerini kullandı.
Meşru hakların kimin tarafından ya da hangi yöntemle istendiğine bakılmadan herkese eşit olarak verilmesi gerektiğini ifade eden Ay, haksızlığa karşı sağduyulu davranmayı herkesten beklediklerini söyledi. Kapatma kararının yüksek yargıdan döneceğine inandıklarını belirten Ay, Mustazaf-Der’in kapatılmasını haksız ve hukuksuz bulduklarını, zulmün biran önce giderilmesi gerektiğini belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz