ÖHD: İşkence ve kötü muamele cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor

Gözaltı sırasında ve cezaevlerine işkence ve kötü muamele şikâyetlerinin arttığı iddia edildi. ÖHD Diyarbakır Şubesi, kurumlarına yapılan başvuruları açıkladı.

ÖHD: İşkence ve kötü muamele cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği  (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, işkence vakalarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamayı ÖHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Suzan Akipa okudu.

AKİPA: İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE ARTTI

Diyarbakır'da son 5 hafta içinde, işkence ve kötü muameleye ilişkin ÖHD’ye 8 başvuru yapıldığını iddia eden Suzan Akipa, kötü muamele, işkence ve tacizlerin sistematik olarak uygulandığı ve artarak devam ettiğini ileri sürdü. Akipa şöyle dedi; “İşkence yasağı, mutlak hak statüsü kapsamında koruma altına alınmasına rağmen, kamu otoriteleri tarafından bu yasağa aykırı hareket edilmektedir. İstisnai hallerde bile kesin olarak yasaklanan işkence, sıradan bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanmaktadır. İşkence ve kötü muamele pratikleri; yakalama ve gözaltı süreçlerinde, cezaevlerinde çok yaygın bir devlet pratiği haline getirilmiştir. Ayrımcılık, nefret ve cezasızlık politikaları, işkence ve kötü muamele gibi ağır hak ihlallerinin temel sebebidir” d

ADLİ MUAYENE TUTANAĞINA ‘CAN GÜVENLİĞİM YOKTUR’ NOTU

“Bu cezasızlık politikaları ve işkence uygulamaları derhal sonlandırılmalıdır” çağrısında bulunan Akipa, işkence ve kötü muamele ile ilgili ÖHD’ye yapılan başvuruları paylaştı:

-Kurbani Özcan, Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildiği sırada infaz koruma memurları tarafından çıplak aranmış, ve 3-4 Mayıs tarihlerinde de sistematik bir şekilde işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit ve Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmıştır. Cezaevinde kendisine dayatılan gayri insani muamele sebebiyle defalarca intihar teşebbüsünde bulunan Mahpus Kurbani Özcan hastaneye sevki için gelen 112 sağlık görevlilerinin hazırlamış olduğu adli muayene raporunun alt kısmına “Kabul etmiyorum, can güvenliğim kurum yönetimi tarafından yoktur. Ölümümden sorumlular” şeklinde şerh düşüp tedaviyi kabul etmemiştir.

MAHPUSLARA COVİT TESTİ YAPILM

-Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinde B-11 koğuşunda bulunan 8 mahpusa Covid-19 tanısı konulduğu, A5 koğuşunda da Covid tanısı konulmuş olup mahpus sayısı öğrenilmemiştir. Mahpuslardan alınan bilgilere göre B-12 isimli koğuşta Covid-19 belirtilerinin başladığını bu koğuşta, 40 yaş üstü ve kanser mahpusların olmasına rağmen test yapılmadığı tespit edilmiştir. Mahpuslarla  yapılan görüşmeler sonucunda cezaevi yönetiminin sağlık hakkını ihlal edecek düzeyde ihmalkar davrandığı, 5 gün arayla on gardiyan tarafından aynı eldiven ve koruyucu malzemelerle koğuş araması yapıldığını, Cezaevi yönetimi tarafından özellikle de açlık grevleri süreçlerinde istenen ek gıda, temizlik malzemeleri ve önleyici ekipmanların karşılanmadığı tarafımıza iletilmiş.

-Mağdur K.B 17.05.2021 tarihinde ağır yaralı olmasına rağmen, yakalama işleminin gerçekleştiği andan muayene amacıyla hastaneye götürüldüğü ana kadar kolluk görevlerince yoğun bir şekilde darp edilmiş, hakaret ve tehditlere maruz kalmıştır. Yine tüm hastane süreçlerinde tedaviye ihtiyacı olmasına rağmen, detaylı bir muayene de yapılmamıştır.

MEHMET EMİN ÖZKAN HALA CEZAEVİNDE

-Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan ve %87 cezaevinde kalamaz raporuna rağmen infazı ertelenmeyen hasta tutsak Mehmet Emin Özkan, 83 yaşında olup hapishanede geçirdiği 26 yıl içerisinde 5 kere kalp krizi geçirmiş; alzheimer, anevrizma, tansiyon, guatr gibi kronik hastalıklarının yanında böbrek ve bağırsaklarında ciddi rahatsızlıklar yaşamaktadır. Bununla birlikte, duyma ve görme duyusunu da büyük oranda yitirmiş olup kişisel ihtiyaçlarını tek başına giderememektedir. Sağlık durumu 17 Mayıs 2021 tarihinden bu yana daha da endişe verici bir hal almış olup defalarca hastaneye kaldırılmıştır. Yürümekte bile zorlanan Mehmet Emin Özkan her seferinde, sosyal medyaya  yansıyan görüntülerden de anlaşılacağı üzere elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye götürülmüş ve yatağa kelepçelenerek tedaviye zorlanmıştır. Kelepçeli tedaviyi kabul etmediği için birçok kez tedavi edilmemiştir.

POLİS DOKTOR UYARISINI DİNLEMEDİ

-Diyarbakır ili, Bağlar ilçesi, Kaynartepe Mahallesinde ikamet eden mağdur Süleyman Demir, ikametinde gözaltı işlemi uygulandığı esnada kolluk güçleri tarafından ters kelepçeli vaziyette saatlerce sistematik bir şekilde darp edilmiş, hakaret ve tehditlere maruz kalmıştır. Kolluk güçlerine, oğluna işkence ve kötü muamele yapmaması yönünde uyarıda bulunan mağdur Kevser Demir de kolluk güçleri tarafından saçları sürüklenmek suretiyle darp edilmiş, hakaret ve tehditlere maruz kalmıştır. Mağdur Süleyman Demir muayene amacıyla hastaneye götürüldüğü esnada kolluk güçleri tarafından “Yere düştüğünü söyle, onlardan şikayetçi olursan seni bulup yine döverler” şeklinde tehdit edilmiştir. Doktor tarafından kolluk güçlerine, mağdurun durumunun kötü olduğu ve beyin kanaması geçirme riskinin olduğu söylenmesine rağmen; mağdur kolluk güçleri tarafından, röntgen sonucu beklenmeksizin KOM Şube Müdürlüğüne apar topar götürülmüştür.

-Mağdur İ.K. 29 Mayıs 2021 tarihinde, yakalama işleminin gerçekleştiği andan Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğüne getirilene kadar, kolluk güçleri tarafından işkence, kötü muamele ve hakarete maruz kalmıştır. Diyarbakır TEM Şube Müdürlüğünde gözaltında bulunduğu sırada kendisine uygulanan işkence ve kötü muamelenin dozajı artmış, Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmış, kendisi çıplak vaziyette getirilerek cinsel saldırı girişiminde bulunulmuş ve saatlerce diz çökmüş vaziyette bekletilmiştir. Yine hastane sürecinde tedaviye ihtiyacı olmasına rağmen, kendisine herhangi bir muayene yapılmamıştır.

-Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan Şükriye Gezgin isimli mahpus, ters kelepçeli bir şekilde cezaevi memurları tarafından uzun süre darp edilmiş ve ağır hakaretlere maruz kalmıştır. Akabinde mağdur, tek kişilik hücreye konulmuş ve kendisine nevresim, yastık, battaniye dahil olmak üzere kişisel hiçbir eşyası verilmemiştir. Mağdur tüm bu süreç boyunca cezaevi personelleri tarafından insanlık onuru ile bağdaşmayacak şekilde hakaret ve tehditlere maruz kalmıştır.

Kaynak: Diyarbakır Söz