Ölmeye razıyız!

Sur ilçesinden eyleme katılan baba Süleyman Aydın "Gerekirse biz de burada ölmeye razıyız. Oğlumu versinler, evime gideyim" dedi.

Ölmeye razıyız!

Çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine 2 aile daha katıldı. Eylemi yapan ailelerin sayısı 18 oldu.

Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen anneler Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in başlattığı oturma eylemine katılım sürüyor. Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinden baba Süleyman Aydın ile İstanbul'dan anne Saliha ve baba Salim Edizer de çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek oturma eylemine katıldı. Evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan aile sayısı 18'e ulaştı.

"OĞLUMU VERSİNLER, EVİME GİDEYİM"

Sur ilçesinden oturma eylemine katılan baba Aydın, yaptığı açıklamada, oğlu Özkan'ın 4 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırıldığını söyledi. Aydın, akşam eve gelmemesi üzerine yaptıkları araştırmada oğlunun terör örgütü mensuplarınca dağa kaçırıldığını öğrendiklerini, durumu polise bildirdiklerini belirtti.

Lice'ye kaçırılmış olabileceği yönünde aldığı duyum üzerine yola çıktığını anlatan Aydın, "Minibüse bindim Lice'ye gittim. Örgüt mensupları, 'Evet oğlun burada.' dediler. 'Oğlumu verin, ne işi var burada?' dedim. Teröristlerin oğlumun başka bir yere gönderildiğini söyleyerek, zorluk çıkarması üzerine oradan ayrıldım." dedi.

Aydın, oğlundan 4 yıldır haber alamadıklarını ve perişan halde olduklarını dile getirerek, HDP il binasındaki oturma eylemine ilişkin şunları kaydetti:

"Oğlumu buraya getirmeden götüremezler. Kesin gelir buraya, buradan gönderirler oraya. Onun için ben buradayım. Gerekirse biz de burada ölmeye razıyız. Oğlumuzu versinler. Oğlumu istiyorum, yoksa burada ne işim var? Oğlumu versinler, evime gideyim."

"ÇOCUĞUMU HDP GÖTÜRDÜ, BAŞKA KİMSE GÖTÜRMEDİ"

İstanbul'dan gelerek oturma eylemine katılan anne Saliha Edizer, oğlu Yakup'un Kağıthane HDP İlçe Başkanlığı aracılığıyla kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia etti. Edizer, oğlunun 9 Haziran 2015'te 14 yaşındayken kaçırıldığını aktararak, "İstanbul'dan gitti. Lise 2. sınıf öğrencisiydi. Evden çıkmayan bir çocuk birden bire kayboldu. Arkadaşlarını aradık, sorduk dediler ki; Kağıthane ilçeye gönderiyorlarmış. Arkadaşı, 'Sen Kağıthane ilçeye git ben geliyorum.' diyormuş. Kağıthane HDP İlçe Başkanlığı imiş. Çocuğumu istiyorum." ifadelerini kullandı.

Bütün annelerin yüreği yanıyor

Bütün annelerin yüreğinin yandığına işaret eden Edizer, şöyle konuştu:

"Benim de aynı şekilde yanıyor. Gece, gündüz ağlıyorum. İsterim ki; çocuğum şimdi yanımda olsun. Bana ihtiyacı var o çocuğun. Çocuğu kaçırdılar, götürdüler. Gittiği zaman 14 yaşını bitirmişti. Şimdi 19 yaşına girdi. Hiç haber alamadım. Sadece bir tanıdık, örgüte yakın bir televizyon kanalında görmüş ve o kısmı çekmiş. Bana verdiler, oradan gördük. O olduğunu bildik. Kıyafetler giydirmişler, tıraş etmişler. Lise öğrencisini farklı bir şekil yapmışlar. İstiyorum çocuğum burada olsun. Çocuğumu HDP götürdü, başka kimse götürmedi. Bütün anneler gibi benim de yüreğim acıyor. Oturma eylemi yapacağız, çocuğumuz getirilinceye kadar."

Oğlu Mehmet Akar’ın dağa kaçırılmasından sorumlu tuttuğu HDP'nin il binası önünde 22 Ağustos'ta oturma eylemi başlatan Hacire Akar, kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos'ta oğluna kavuşmuştu.

5 YIL ÖNCE KAYBOLAN ÇOCUĞU

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'ın aileleri ziyareti sırasında HDP İl Başkanlığı önüne gelen Mevlüde Üçdağ, 5 yıl önce 17 yaşındayken kaybolan oğlu Ramazan Üçdağ için oturma eylemine başladı. Bakan Selçuk'a sarılıp ağlayan Dağ, oğlunun bulunmasını istedi. Bu sırada Bakan Selçuk'un da duygulandığı görüldü.

Selçuk, burada evlatları için oturma eylemini sürdüren annelerle tek tek görüştü. Selçuk, annelerin ellerini tutarak, yaşadıkları üzüntüyü paylaştı. Anneler Bakan Selçuk'a kaçırılan çocuklarının fotoğrafını gösterip, evlatlarına duydukları özlemi anlattı. Selçuk'un, gözyaşı döken anneleri teselli etmeye çalıştığı görüşmede duygusal anlar yaşandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz