PKK'lıların elinde bulunan 3 gazeteci, salınıverildi

Mardin'in Nusaybin ilçesinde haber takibi yaptıkları sırada PKK'lılar tarafından kaçırılan Anadolu Ajansı muhabiri 3 kişi serbest bırakıldı. 3 gazeteci bir süre sonra PKK'lılarca serbest bırakıldı ve devreye giren HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan tarafından kaymakamlığa getirildi

PKK'lıların elinde bulunan 3 gazeteci, salınıverildi

Mardin'in Nusaybin ilçesinde haber takibi yaptıkları sırada PKK'lılar tarafından kaçırılan Anadolu Ajansı muhabiri 3 kişi serbest bırakıldı. 3 gazeteci bir süre sonra PKK'lılarca serbest bırakıldı ve devreye giren HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan tarafından kaymakamlığa getirildi

Başbakan Ahmet Davutoğlu da kaçırılan muhabirlerle telefonda görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti ve sağlık durumlarıyla ilgili bilgi aldı.

AA'nın savaş muhabirliği eğitimi almış deneyimli personeli arasında bulunan muhabir Rauf Maltaş, fotomuhabiri Onur Çoban ve kameraman Kenan Yeşilyurt, bir hafta önce Mardin'in Nusaybin ilçesinde görevlendirilmişlerdi.

Bu süre zarfında haber takibi yapan ve ilçedeki gelişmeleri izleyen gazeteciler, önceki gün çekim yaptıkları Yenişehir Mahallesi'nde PKK'lılar tarafından kaçırıldı. "İlçede PKK'dan izin almadan çekim yaptıkları" gerekçesiyle fotoğraf makineleri ve kameralarına da el konulan gazeteciler, bilinmeyen bir yerde tutuldu.

,

Kaçırılmalarının üzerinden 48 saati aşkın süre geçen gazetecilerin, Afganistan,Mısır, Libya, Tunus, Yemen, Suriye gibi savaş bölgeleri başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışından servis ettiği çok sayıda haberi bulunuyor.

PKK'lılar, Anadolu Ajansı muhabirlerini kaçırdı

ONUR ÇOBAN

1980 yılında Muş'ta doğdu, aslen Denizlili. 2004 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinden mezun oldu. 2006-2011 yılları arasında Zaman gazetesinde foto muhabiri olarak görev yaptı, 2012 yılında foto muhabiri olarak Anadolu Ajansı'nda göreve başladı.

Darfur, Afganistan, Somali, Libya, Tunus, Yemen, Ukrayna ve Haiyan tayfununun yaşandığı Filipinler başta olmak üzere pek çok yerde foto muhabiri olarak gazetecilik faaliyeti yürüttü.

Basın fotoğrafçılığı alanında çeşitli ödülleri bulunan Çoban'ın http://www.onur-coban.com adlı foto muhabirliği çalışmalarını sergilediği web sitesi bulunmaktadır.

Libya'da çektiği fotoğraflarla 2012 yılında Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) tarafından düzenlenen yarışmada fotoröportaj dalında birincilik ödülünün sahibi olan Çoban, evlidir.

KENAN YEŞİLYURT

1983 yılında Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde doğdu. 2007 yılından bu yana Anadolu Ajansı'nda kameraman olarak görev yapan Yeşilyurt, Suriye, Gazze, Mısır, Somali, Libya, Filipinler, Japonya ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki sıcak gelişmelere kamerası ile şahitlik etti.

Suriye'de çektiği görüntü ile 2012 yılında Haber Kameramanları Derneği tarafından düzenlenen Zoom Ödülleri Yarışmasında birincilik kazandı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarında bir binanın yıkılma anını kaydetti. Mısır'da Rabiatül Adeviye'deki ilk katliamı görüntüleyen tek kameraman oldu.

Yeşilyurt, evli ve bir çocuk babası.

RAUF MALTAŞ

1985 yılında Malatya Akçadağ'da doğdu. İlk ve orta okulu Malatya'da, liseyiKayseri'de okudu. 2008 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun olduktan sonra dil eğitimi için bir süre Amerika'ya gitti.

Daha sonra Konya'da yerel bir televizyonda gazetecilik mesleğine adım atan Maltaş, 2009 yılında Anadolu Ajansı Şanlıurfa Bürosunda göreve başladı.

Maltaş, Suriye'deki iç savaş başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa veKilis sınırlarındaki gelişmeleri izledi.

Özellikle terör örgütü DAEŞ'in Kobani'ye (Ayn el Arap) saldırısının ardından zaman zaman Kobani'ye giden Maltaş, Suriyeli Kürtlerin yaşadığı sıkıntıları yaptığı haberlerle dünya kamuoyuna aktardı.

Maltaş, 6 aylık evli.

İpek yolu üzerinde Suriye ile sıfır noktasında bulunan Nusaybin , Dicle Nehri ile Fırat Nehri arasındaki havzanın yaniMezopotamya'nın kuzey kısmında bulunmaktadır. MÖ 4500 yıllarında Subarular tarafından kurulan şehir, MÖ 3000 yıllarında Sümer kralı Lugazakis tarafından “Nırbo” olarak adlandırılmış ve Çağ-Çağ deresinin batısında yeniden inşa edilmiştir. Tarih süresince yukarı Mezopotamya'nın en büyük şehri olarak sürekli yer almıştır.

Kuruluşundan Sümerlerin yıkılışına kadar (MÖ 2850) Sümer imparatorluğuna bağlı kalmıştır. MÖ 2850-2300 yılları arasında Akadlar , MÖ 2300-2060 Yılları arasında Akad-Sümer imparatorluğu, MÖ 2060-1800 yılları arasında Babilliler, MÖ 1800-1305 yılları arasındaMitanililer, MÖ 1305-715 de Asurlular, MÖ 612-330 Yılları arasında Med-Persler, MÖ 330'da Selefkuslar (Selevkoslar), MÖ 130-MS 50 yılları arasında Abgar krallığı, sonra da Romalıların hakimiyetine girmiştir. MS 637 yıllarına kadar şehir sürekli Romalılar ile Sasaniler arasında el değiştirmiştir. MS 637 yılında İslam orduları hakimiyetine giren Nusaybin, sıra ile Emeviler, Abbasiler,Mervaniler, Eyyubiler, Selçuklular, MS 1258'de Hulagu hanın eline geçmiş, daha sonra Karakoyunlular, Artukoğulları ve Akkoyunlular , daha sonra da 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğuna geçmiştir.

Nusaybin'in ilk kurulduğundaki adı bilinmemektedir. Ancak Sümerler döneminde “Nırbo” denilmiştir.

Babilliler şehre Armis veya Nisibis, Huri-Mitaniler Nabila,Kenge, Nas-ü-bina, Asurlular Meppin-Suba, Romalılar Antimosya, Süryaniler Nasibina-Sarbo, Sasaniler Ahvaz , Araplar Nasibeyn, Kürtler ise Nisebin, Cumhuriyet döneminde de Nusaybin adını almıştır.

Görülüyor ki 5000 yıldır hep aynı isim kullanılmıştır.

Tarihi süreçte birçok önemli olaya tanıklık eden şehir, en parlak dönemini MÖ 130 yıllarından başlamak kaydı ile MS 637 yılları arasında yaşamıştır. Hıristiyanlık dininin yayılması ile şehirde her türlü eğitimi veren bir fakülte kurulmuş ve eldeki tarihi verilere göre bulunulmuş? 2000 öğrenci bu üniversitede eğitim görmekteydi. En parlak dönemini ise mor efrem döneminde yaşayan okulun bir Yönetmeliğinin olduğu bilinmektedir.

Kaynak: Diyarbakır Söz