Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım’ın oğlu Murat Yıldırım’ın yazdığı kitapta bugüne kadar günyüzüne çıkmayan fotoğraflarıda yer vermesi ve fotoğrafların basında yeralması ‘Yeşil’le ilgili yeni iddiaları gündeme getirdi.
3 MUHABİR KAÇIRILDI
Gazeteci- yazar Musa Anter'in, Diyarbakır’da kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldüğü 20 Eylül 1992 gecesi olay yerine giden Söz Gazetesi'nin 3 muhabiri ile taksi şoförünün Mahmut Yıldırım tarafından kaçırıldığı saptandı. Kaçırıldıktan 6.5 saat sonra Adıyaman- Kahramanmaraş karayolunda bırakıldıkları belirtilen gazeteciler arasında bulunan Yazı-İşleri Müdürümüz Zeki Özer 17 yıl önce yaşanan kaçırılma olayını şöyle anlattı:
OLAY YERİNE GİDERKEN
"Seyrantepe Cumhuriyet Mahallesi’nde cinayet olduğunu duyunca bölgeye gitik. İçinde 3 kişi olan 21 SV 004 plakalı beyaz Renault Toros marka otomobille önümüz kesildi. İçinden inen bir kişi, ‘Burada ne arıyorsunuz, ne iş yapısorsunuz?’ diye sorunca gazeteci olduğumuzu ve bir cinayet olduğunu duyup geldiğimizi söyledik. Bir kişi arabanın içinde oturan ve eli alçılı olan kişiyle konuştuktan sonra ‘Bizi takip edin sizi bölgeye götürelim’ dedi. Bizi bir çıkmaz sokağa götürdükten sora tartakladılar. Eli alçılı olan kişi bizim arabanın direksiyonuna geçti, diğer bir kişi de elinde silahıyla arkada oturup, şoförümüzü bagaja koyduktan sonra bizi götürdüler. Giderken onların kullandığı araç bizi takip etti. Biz Elazığ istikametine giderken yerleşim yerlerinde duruyorduk. Eli alçılı olan kişiye sürekle ‘Müdürüm’ diye hitap ediyorlardı. Yaklaşık 6.5 saat süren yolculuktan sonra bizi Adıyaman-Kahramanmaraş yol ayrımında bıraktılar. Biz daha sonra Diyarbakır’a dönüp durumu polise anlattık ve kaçıran kişileri tarif ederek robot resimlerinin çizilmesini de sağladık."
"BİZİ KAÇIRAN YEŞİL"
Özer, Mahmut Yıldırım’ın yeni fotoğraflarının gazetelerde yayınlanmasının ardından kendilerini kaçıran ve eli alçılı olan kişinin ‘Yeşil’ lakaplı Mahmut Yıldırım olduğunu söyledi. Çizdirdikleri robot resimlerle Mahmut Yıldırım’ın yeni yayınlanan fotoğraflarının örtüştüğünü belirten Özer, şunları söyledi: "Bizi kaçıran 3 kişi idi. Ama, eli alçılı olan ve diğerlerinin ‘Müdürüm’ diye hitap ettiği kişi gazetelerde fotoğrafı çıkan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’dı. Çünkü bugüne kadar hiç bir yerde bu fotoğrafları yayımlanmamıştı. Aradan 17 yıl geçmesine rağmen fotoğraflarını görünce tanıdım. Beni ve arkadaşlarımı kaçıranların başındaki kişinin bu fotoğrafları gördükten sonra Yeşil olduğuna eminim. Yakalanması halinde kendisinden şikayetçi olacağım."
TAKİPSİZLİK KARARI
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, 3'ü gazeteci 4 kişinin kaçırılması olayında 3 yıl önce takipsizlik kararı vermişti. Gazetecilerin ifadesi üzerine çizilen ve ‘Yeşil’e benzetilen robot resimlerin altına ‘35-40 yaşlarında, 1.75-1.80 cmboylarında, 80-85 kilo ağırlığında, ince kısa kaşlı, koyu renk gözlü, kısa hafif yanlandar kır saçlı, geniş burunlu, kalın siyah bıyıklı, dolgun kalın dudaklı, yüzü dolgun yuvarlık çeneli, sakalsız esmer tenli’ notunun düşüldüğü dikkati çekti.
CD'LERİ KAYIPLARDA
Öte yandan, Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na 3 yıl önce gönderilen bir ihbar mektubunda yer alan ve içerisinde ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'a ait görüntülerin bulunduğu iddia edilen CD'nin kaybolduğu belirlendi.
Edinilen bilgiye göre, 2006 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen bir ihbar mektubunda, ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Iğdır'da bir yakınının evinde kaldığı ve burada bazı kişilerle görüşmelerde bulunduğu ifade edildi.
İhbar mektubunda ayrıca, bu iddiaların kanıtlandığı öne sürülen Mahmut Yıldırım'ın görüntüleri ve fotoğraflarının bulunduğu bir adet CD'nin de ekte sunulduğu kaydedildi.
İHBAR MEKTUBUNDAKİ İSİM
İhbar mektubunun iletildiği dönemin Cumhuriyet Savcısı Muammer Özcan, iddiaların araştırılması için Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazdı. Iğdır Cumhuriyet Savcılığı da söz konusu iddiaları araştırmaya başladı. Yapılan araştırmada, ihbar mektubunu savcılığa gönderen ve kendisini polis memuru olarak tanıtan kişinin sahte isim kullandığı tespit edildi.
CD KAYITLARDA BULUNAMADI
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bir süre önce ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yargılandığı bir dava nedeniyle, içerisinde Yıldırım'a ait görüntülerin bulunduğu iddia edilen CD'yi incelemek istedi. Ancak yapılan araştırmada, ihbar mektubuyla birlikte gönderilen CD'nin adli emanetteki kayıtlarda bulunmadığı tespit edildi. CD'nin o tarihte yapılan yazışmalar nedeniyle Iğdır'a gönderildiğini düşünen Savcılık, içerisinde fotoğraf ve görüntülerin bulunduğu CD'yi Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sordu. Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan olumsuz yanıt alan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, CD'nin akıbetini araştırıyor.
IĞDIRLI EV SAHİBİ KONUŞTU
Mahmut Yıldırım’ın Nisan 2006’da Iğdır’ın Tuzluca ilçesine geldiği ve Ahmet Özkaplan’ın evinde 9 gün kaldıktan sonra Nahcivan Cumhuriyeti’ne geçtiği yolundaki haberler ortalığı karıştırdı. JİTEM sorumlusu olduğu öne sürülen Ahmet Özkaplan’ın evinde kaldığı dönem, yine iddiaya göre polis tarafından kameraya kaydedildi. Daha sonra çekilen görüntü ve fotoğraflar, CD’ye kaydedilerek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
SAVCILIĞIN İSTEMİ ÜZERİNE
Bir polis memurunun ortaya attığı bu iddiaların ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine Tuzluca Cumhuriyet Savcılığına giderek ifade verdiğini anlatan 35 yaşındaki Ahmet Özkaplan, "Ben 11 yıllık devlet memuruyum. Evli ve üç çocuk babasıyım. Halkla ilişkiler mezunuyum. Ortada belirtildiği gibi kamera görüntüleri yok. Sadece bir ihbar. 2006 yılında yine aynı iddialar gündeme geldi. Tuzluca Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Şimdi Tuzluca Kurtuluş ilköğretim okulu yanındaki evimi, gazeteciler fotoğraflıyor. ‘Yeşil’in kaldığı ev burası’ diyecekler. iki gündür huzursuzum. JİTEM’le de ilgim yok, Yeşil’le de" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz