Görüş Bildir

Silopi'deki FETÖ'nün darbe girişimi davası

Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası talep edilen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına başlandı.

Silopi'deki FETÖ'nün darbe girişimi davası

Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada Başbakanlık avukatı Mustafa Doğan İnal ve Gaziantep Barosuna kayıtlı bazı avukatlar da hazır bulundu.

Sanıkların kimlik tespitinin ardından mahkeme heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlığın müdahillik talebinin kabulüne Gaziantep Barosu'nun müdahillik talebinin reddine karar verdi.

Söz alan tutuklu sanık eski yarbay Celal Koca, 15 Temmuz 2016'da Silopi ilçesindeki ÖKHÜ'de kurmay başkanı olarak görev yaptığını ve normal şartlarda görev süresinin bir hafta sonra biteceğini ancak o günden beri tutuklu olduğunu söyledi.

Savunmasını, TSK ve Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) hakkında bilgi vererek başlayacağını belirten Koca, askeriye hakkında uzun beyanı nedeniyle Mahkeme Başkanı Akın Akkaya tarafından uyarıldı.

"Özel kuvvetlerde son 3 yıldır Zekai Aksakallı Paşanın komutanlığı döneminde, görevler ve görev yerleri birbirine girdi. Normal şartlarda Semih Terzi'nin ÖKK'nin Erbil'deki karargahında bulunması gerekiyordu. Ancak Zekai Paşa'nın emriyle o kampta Halil Soysal Paşa görev yapıyor. Eğer Semih Terzi, normal görev yerinde olsaydı belki Ankara'ya gidemeyecekti, benim de başıma bunlar gelmeyecekti." diyen Koca, Korgeneral Zekai Aksakallı'nın birçok konuyu aydınlatacağını öne sürerek, duruşmada dinlenmesini talep etti.

Koca, darbe girişimi gecesi uçuşların yasak olduğu mesajının geldiğini ifade ederek, şunları anlattı:

"Semih Terzi, uçuşun yasaklandığı emir üzerine Ankara'dan uçak geleceğini Genelkurmay'ın bilgisi olduğunu söyledi. Ancak 17'nci Tabur'un helikopterlerle Şırnak'a gitmesinin zor olacağını bu nedenle 172'nci Zırhlı Tugay'dan zırhlı personel taşıyıcı 'kirpi' istememi söyledi. Oranın kurmay başkanını aradım ve durumu ilettim. Onlar da kabul etti ancak yeterli araç komutanının olmadığını, personel olması halinde gelip bizim almamızı söylediler. Personelin pikaplarla araçları alıp gelmelerini söyledim. Karargahta Semih Terzi ile benim odam karşı karşıyadır. Bu sırada Semih Terzi beni çağırıp taciz ediyordu. Bana 'Genelkurmay'la görüşüyoruz, izin alacağız, sen personeli hazır et' dedi. Saat 21.45-22.00 sularında kirpiler geldi. Semih Terzi'ye bilgi verdim. O da 'tabur beklemesin uçağı havaalanında beklesinler' diye talimat verdi.

Daha sonra Semih Terzi tekrar çağırdı. Terzi, bazı evrakları ve eşyalarını hızlı hızlı valize koyuyordu. Semih Terzi'nin telaşını görünce iyice meraklandım. Kendisini Ankara'dan çağırdıklarını ve taburun oyalanmadan havaalanına gitmesini söylediğini iletti. Bu sırada makam odasından dinlenme odasına çağırdı. Bazı eşyaları göstererek, 'Sen zaten 4-5 gün sonra Ankara'ya geleceksin. Benim eşyaları getirirsin' dedi.  Zekai Paşanın da eşyaları olduğunu 3-4 gün sonra da onun geleceğini söyledi."

Saat 22.00 sularında Terzi'nin helikopterinin çalıştığını duyduğunu kaydeden Koca, "Daha dün gibi aklımda Terzi, 'Ülkede terör alarmı var. Malum hava sahası da kapatıldı. Sen uçakları takip et, bakalım ne oluyor. Harekat merkezinden uçuşlar girilmesin. İsmail Çelik (tutuklu sanık) yüzbaşı Terzi'nin yanına gitti. Biraz uzaklaşıp konuşmaya başladı. Daha sonra diğer helikopterin pilotu Ali Özçelik (tutuklu sanık) geldi. Terzi, Ali'ye hitaben 'Al sana şahin. Sana emir veriyorum uçacaksın' dedi ve bana dönerek 'uçmazsa haberim olsun' diyerek tembihledi. Terzi, saat 22.15 sularında hareket etti. Bazı beyanlarda Terzi'nin yanında koruma ekibinin yer aldığı belirtiliyor ama yanlış."

Daha sonra diğer helikopterin de hareket ettiğini anlatan Koca, karargahta güvenlik tedbirlerini artırdığını ancak çok yoğun olduğu için ülkede neler olduğunu öğrenemediğini öne sürdü.

Mahkeme Başkanı Akkaya, "Hala ne olduğunu anlamadım mı?" sorusuna sanık Koca, olumsuz yanıt verdi.

- "Soysal'ı sınırdan almayın" talimatı

Terzi'nin kendisinin Özel Kuvvetler Komutanı olarak atandığını, Diyarbakır'da uçak beklediğini belirterek, Irak'ta bulunan Tuğgeneral Halil Soysal'ın gelmesi durumunda içeri alınmaması talimatını verdiğini de savunan Koca, şöyle devam etti:

"Soysal Paşa beni arayarak, ÖKHÜ'ye geleceğini söyledi. Ben de durumu Semih Terzi'ye ilettim. O da kesinlikle içeriye alınmaması talimatını verdi. Birkaç arkadaşa eğer Soysal'ın eylemsel faaliyeti olması durumunda müdahale edeceğimizi söyledim."

- "Emri yoğunluktan okuyamamış"

Sözde "Harekat Yıldırım Emri"nin geldiğini ancak yoğunluktan okuyamadığını iddia eden Koca, savunmasında şunları kaydetti:

"Hep terör olayları var ve devlet müdahale etmeye çalışıyor sanıyordum. Gazinoya gittiğimde televizyonlarda tankların sokaklarda olduğunu gördüm. Biri bana 'darbe oluyormuş' dedi, inanamadım. Kendi odama geçip televizyona baktım. Daha sonra Semih Terzi'nin emirlerini sorgulamaya başladım. Ancak Cizre'ye giden ekipte darbeye gider bir davranış yoktu. Gayet mutluydular. Karargahtaki herkes televizyon izliyor kimse bir şey yapmıyordu. Subaylarla toplantı yaptık."

Koca, Semih Terzi'den gelen emri yerine getirdiğini, eyleme karışmadığını ve suçsuz olduğunu savundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi