Zehir Haritası Çıkarılıyor

Türkiye'de uyuşturucu kullanımına ilişkin güncel verilerin elde edilebilmesi ve yeni yol haritasının belirlenebilmesi amacıyla, ülke genelinde öğrencilere yönelik anket çalışması yapılacak

Zehir Haritası Çıkarılıyor

Türkiye'de uyuşturucu kullanımına ilişkin güncel verilerin elde edilebilmesi ve yol haritasının belirlenebilmesi amacıyla, ülke genelinde öğrencilere yönelik anket çalışması yapılacak.

Öğrencilerin kimlik bilgilerinin yer almayacağı anket çalışmaları, örneklem belirleme yöntemi kullanılarak okullarda gerçekleştirilecek. Anket çalışması, 14-19 ve 19-24 yaş grubunu kapsayacak ve durum tespiti yapılabilmesi için belirli aralıklarla tekrarlanacak.

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Vural Kavuncu, uyuşturucu kullanımıyla mücadelenin küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, bu kapsamda özellikle çocuk ve gençlerin korunması, maddeye ulaşımın engellenmesi, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin sağlanabilmesi için Türkiye'de önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi.

Coğrafi konumu itibarıyla Türkiye'nin riskli bir bölgede yer aldığını ifade eden Kavuncu, özellikle terör örgütlerinin beslendiği kaynaklardan birinin uyuşturucu ticareti olduğunun altını çizdi. Kavuncu, "Terör odaklarının uyuşturucuya bağlı olan kaynakları nedeniyle Türkiye hedefte olan bir ülke." dedi.

Türkiye'de uyuşturucu kullanım oranlarının Avrupa ile aynı olmadığını ancak tamamen elimine etmek için mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Kavuncu, "Avrupa'da oranlar çok daha yüksek düzeyde seyrediyor. Türkiye'ye ilişkin elimizdeki veriler, 2011'de yapılan ankete dayanıyor. Resmi verilere göre, ülkemizde 1 milyon 300 bin kullanıcı var." diye konuştu.

"UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEYİ TERÖRLE MÜCADELEYLE EŞ DEĞER GÖRÜYORUZ"

Kavuncu, uyuşturucu kullanım oranlarına ilişkin yeni verilerin elde edilebilmesi amacıyla çalışma yürütüldüğünü anlatarak, şunları kaydetti:

"Bu rakamları güncelleyeceğiz. Rakamların artmış olması büyük bir ihtimal. Uyuşturucu ile mücadeleyi terörle mücadeleyle eş değer görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadeleri bu yöndeydi.

2014 yılında Başbakanlık genelgesi ile Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu oluşturuldu. Mücadeleyi üç noktaya oturttuk. Bunlar, arzla mücadele, taleple mücadele ve iletişim noktasındaki mücadele. Uyuşturucu ile mücadele sadece polisiye tedbirlerle çözülebilecek olan bir konu değil. Aileden başlayarak, risk zamanlı tanımlama, erken tanı, danışmanlık, tedavi, tedavi sonrası uyum ile devam etmeli. Bağımlıyı tekrar hayata kazandırma ve takip gibi çok yönlü aşamaları oluşturan çok paydaşlı şekilde hareket edilmeli. Bu mantıkla bu kurul oluşturuldu ve hayata geçirildi. Ben de 2 yıldır kurulda koordine misyonunu yürütüyorum."

"ANKET ÇALIŞMASI YAPILACAK"

Yürütülecek çalışma kapsamında öncelikle uyuşturucu kullanımına ilişkin ülke genelinde durum tespiti yapılacağını ifade eden Kavuncu, şöyle devam etti:

"Durum tespitinde 'neredeyiz, ne yaptık, neyi başardık, neyi başaramadık' diye bakacağız. Özellikle neyi başaramadığımızı görmek lazım. Bir şeyi kamuoyunda gizleme durumunda değiliz. Bu işin daha yaygınlaştığı yönünde gözlemlerimiz var, Cumhurbaşkanımızın da tespitleri var. Sokaklarda yürek burkan, toplum vicdanında yer etmiş görüntülerle karşılaşıyoruz. Bu durumla daha aktif mücadele edilmesi gerekiyor.

Bu kapsamda, uyuşturucu ile mücadelede nerede olduğumuzu tespit etmek için yeniden istatistiki anket çalışmaları olacak. Buna ilişkin çalışmalarımız başladı. Bu anket çalışmalarında özellikle Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde yürütülecek ESPAD (Alkol ve Diğer Uyuşturucu Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Anketi Projesi) çalışması kapsamında, 14-19 yaş aralığındaki lise grubu araştırılacak. ESPAD çalışması Türkiye'ye özgü bir çalışma değil, Avrupa Birliği'nin de bir çalışması. Bu, bir anket sistemiyle oluşuyor. Eğitim uzmanları ve psikologlar tarafından, uzun süre ankette yer alacak soruların sorulma şekli ve içeriği ele alındı. Uzmanlar, anket için çok ciddi özen içindeler.

Anketler, okullarda yapılacak. Anket, özel bir örneklem belirleme yöntemi üzerinden yapılacak. Türkiye'nin bütün okullarında olmayacak. Bunun için istatistik uzmanları TÜİK ile birlikte çalışıyor. Belirleyici örneklem sayısına bağlı olarak gerçekleşecek."

Kavuncu, anketlerde kişisel bilgilerin kesinlikle yer almayacağının altını çizerek, "İsimlerini yazmadan anket formunda kendilerine yöneltilen soruları cevaplayanlar, belirlenen kutuya atacak. Okul, sınıf ayrımı yapılmayacak. Anketler, genel bir havuzda toplanacak." dedi.

ÜNİVERSİTE GENÇLERİNE YÖNELİK DE ÇALIŞMA YAPILACAK

Risk faktörlerinin illere göre de değiştiğine dikkati çeken Kavuncu, şöyle devam etti:

"Örneklemle her ilden okullar belirlenecek, tüm okullarda olmayacak. Bu, belirli aralıklarla yapılarak, değerlendirilecek. Bu şekilde soruna önce tanı konulacak. Öte yandan 19-24 yaş grubu üniversite gençliğinde de bir çalışma yapılacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen çalışma, üniversite gençliğini kapsayacak.

Anket çalışmalarının, mümkün olduğunca standartlaştırılmış şekilde tekrarlanabilirliği ve güvenirliliği en yüksek düzeyde olan çalışmalar olmasını arzu ediyoruz. Bu anketleri sürekli yapmak durumundayız. Çünkü, çalışmaların toplumdaki karşılığını görmemiz lazım. Bunun dışında genel olarak tüm popülasyonla alakalı TÜBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) yani uyuşturucu ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan başka bir kuruluşumuz var, onlar da çalışma yapacak. Ayrıca Yeşilay'ın yürütmekte olduğu çalışmalar var."

"UYUŞTURUCU VE BAĞIMLILIKLA İLGİLİ MÜCADELE SİYASET ÜSTÜ BİR KONU"

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Kavuncu, uyuşturucu kullanım yaşına ilişkin çeşitli spekülasyonların olduğunu belirterek, "Lise çağında da kullananlar var. Bazı sentetik bağımlılıklarının az miktarda da olsa aşağı düştüğüne ilişkin veriler var. Bazı abartılı sözlerin olduğu da muhakkak. Altı yaşında bağımlı var şeklindeki açıklamalar da doğru değil." değerlendirmesinde bulundu.

Uyuşturucu ve bağımlılıkla ilgili mücadeleyi siyaset üstü bir konu olarak gördüklerinin altını çizen Kavuncu, "Parlamentoya getirdiğimiz yasalarda ortak olarak herkesin mutabık olduğu, kimsenin itiraz etmediği maddeler, bu maddelerdi. Konuya böyle yaklaştıkları için herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler