Cehennem melekleri Hadise ve Hande Yener karşı karşıya! Hadise Beach açarak Hande Yener'e meydan okudu

TV8’in fenomen programı O Ses Türkiye’nin güzeller güzeli jürisi Hadise, yaz ayında kendi şarkısının ismi Sebastian adıyla Bodrum’da beach açan efsane şarkıcı Hande Yener’e rakip oluyor. Güzel şarkıcı Hadise helikopter turundan sonra sonunda mekan olarak Bodrum Türkbükü’nü buldu.

Cehennem melekleri Hadise ve Hande Yener karşı karşıya! Hadise Beach açarak Hande Yener'e meydan okudu

TV8’in fenomen programı O Ses Türkiye’nin güzeller güzeli jürisi Hadise, yaz ayında kendi şarkısının ismi Sebastian adıyla Bodrum’da beach açan efsane şarkıcı Hande Yener’e rakip oluyor. Güzel şarkıcı Hadise helikopter turundan sonra sonunda mekan olarak Bodrum Türkbükü’nü buldu.

TV8’in efsane programı O Ses Türkiye’nin bir türlü şampiyon olamayan güzel jürisi Hadise'nin, bu yaza yetiştirmeyi düşündüğü isminin Hard Beach olacak beach'inin arazisini 2 milyon Euro'ya satın alması gündeme bomba gibi düştü.

Eurovision’un  güzel kızı Hadise, Hard Beach adını vermeyi düşündüğü işletmesi için bu yaz sık sık Bodrum'a gidecek. Hadise’nin  yaz ayında Bodrum’da beach açan Hande Yener’e rakip olması iki ünlünün arasını bozacak mı merak konusu…

Hadise Kimdir?

Hadise Açıkgöz, 1985 yılında, Belçikada dünyaya geldi. Çocukluğunda şarkı söylemeyi ve ata binmeyi seviyordu. Ekonomi ve Çağdaş Diller eğitimi aldıktan sonra, en büyük tutkusu olan müziğe yönelmeye karar verdi. Ailesi de bu durumu memnuniyetle karşılamış ve genç Hadise'ye destek olmuştu.

Hadise, 2003 yılında Belçika'nın "Popstar"ı olan Idool adlı yarışmaya katıldı. Finale kalan 10 isim arasında yer alamasa da birçok yapımcının dikkatini çekmeyi başardı. 2Brains şirketi kısa süre sonra genç kıza sözleşme teklifinde bulundu. Hadise, yapımcıları Yves Gaillard ve Serge Ramaekers ile birlikte kayıt sürecine başlamak için stüdyoya girdi.

Yapmak istediği müziği "şehirli pop" (urban pop) şeklinde nitelendiriyor. Christina Aguilera ve Beyonce Knowles gibi isimleri beğeniyor, ancak aynı zamanda Prince, Janet Jackson, Tina Turner, Alicia Keys, Toni Braxton gibi daha tecrübeli isimlerden de etkilendiğini ifade ediyor. En büyük hayali, Tina Turner ile tanışmak ve aynı sahneyi paylaşabilmek. Türkiye'den ise Tarkan'ı çok beğeniyor, "Onunla düet yapmak rüya gibi olurdu" diyor.

Hasselt'te pazarlama bölümünde öğrenimini sürdüren ve beş dil (Flamanca, Fransızca, Almanca, Türkçe ve İngilizce) bilen Hadise, boş zamanının büyük bölümünü müziğe ayırıyor. Söz yazıyor, beste yapıyor, kayıt stüdyolarında zaman geçiriyor ve konserlerine hazırlanıyor. Bunların yanısıra formunu korumak için jimnastik yapıyor, arkadaşları ve kardeşleriyle zaman geçirmekten hoşlanıyor.

Rock, soul ve dünyanın çeşitli yerlerinde icra edilen farklı müzik türlerini bir araya getirerek kendi beğenisine göre şekillendirmeyi amaçlayan Hadise'nin ilk teklisi "Sweat" adını taşıyordu. Yves Jongen'in yazdığı ve Serge Ramaekers ile birlikte yapımını üstlendiği şarkı, 3 farklı versiyonuyla raflardaki yerini aldı. Onu daha geniş kitlelere taşıyan parça ise, Haziran 2005 çıkışlı "Stir Me Up" oldu. Şarkıcı, toplam 5 versiyonuyla sunulan "Stir Me Up"ın video klibiyle de olumlu not aldı.

Hadise, 13 Ocak 2006'da yeni teklisi "Ain't No Love Lost"u müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkının video klibi ise Tayland'da çekildi. Öte yandan "Ain't No Love Lost" teklisinde, şarkının "Burdayım" adlı bir de Türkçe versiyonu bulunuyor.

Hadise 2005 yılında "Sweat" adlı ilk albümünü çıkardı.

Bir sonraki albümü "Hadise" ise 2007 yılında çıkardı. En büyük başarısını 2009 yılında Moskova"da Eurovision Şarkı Yarışmasında Türkiye"yi temsil ederek elde etti. Burada Düm Tek Tek adlı şarkıyla finallerde dördüncü oldu.

Şarkı çeşitli ülkelerin listelerinde 1 numara oldu. Düm Tek Tek şarkısının başarısıyla 2009 yılında "Fast Life" adlı bir İngilizce albüm ve "Kahraman" adlı bir Türkçe albüm çıkarttı. Fast Life albümünün başarısı çeşitli Avrupa ülkelerinde, Japonya"da, Endonezya"da büyük tanıtıcı bir turneye yol açtı…

Hadise Belçika"nın en prestijli ödülü olan TMF AWARDS "ta 2006 – 2007 ve 2009 yıllarında "BEST URBAN" kategorisinde ödüle layık görüldü. Balkanların en büyük müzik kanalı Balkanika TV tarafından her sene geleneksel olarak verilen Balkanların En İyileri ödüllerinde de Hadise, "Balkanların en iyi kadın sanatçısı 2009" ödülünü aldı. Ayrıca Türkiye"de de onlarca ödüle layık görüldü.

Hadise, bir yıllık bir hazırlıktan sonra "Aşk kaç beden giyer?" adlı 5. albümünü Nisan 2011 "de yayınladı (2. Türkçe albümü). Albümün ilk klibi ise "Superman" isimli şarkıya çekildi. "Superman" uzun süre listelerde birinci sırada yer aldı.

Albümün ikinci klibi ise adeta bir marş haline gelen "Aşk Kaç Beden Giyer" e çekildi. Klibin yönetmenliğini Hulya Açıkgöz üstlendi. Bu şarkı uzun süre listelerde bir numarada kaldı ve internette de tıklanma rekoru kırdı. Albümün üçüncü klibi ise yine Hulya Açıkgöz tarafından "Mesajımı Almıştır O" isimli şarkıya çekildi.

Hadise; şarkı sözü yazmaya, beste yapmaya ve kendini geliştirmeye devam ediyor. Ayrıca Belçika'da çeşitli konserler veriyor, Almanya, Hollanda, Polonya ve hatta Hindistan'da sahne almak için anlaşmalar imzalıyor. Onun adı şimdiden dünyaya yayılmaya başladı. Bakalım Hadise'yi önümüzdeki yıllarda Christina Aguilera, Jennifer Lopez gibi tüm dünyanın peşinden koştuğu bir popüler müzik yıldızı olarak görebilecek miyiz...

Serdar Ortaç'ın 2008 yazında piyasaya çıkan Nefes albümünde yer alan "Düşman" adlı şarkıda Ortaç'la düet yaptı.

Türkiye'yi temsil ettiği 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'nda 16 Mayıs 2009 tarihinde "Düm Tek Tek" adlı şarkıyla dördüncü oldu.

Popstar adlı yarışma programında sunuculuk yaptı.

2011 Ekim ayında Show TV'de yayınlanan, Acun Medya yeni projesi olan “O Ses Türkiye” ses yarışmasının jüriliğini yaptı.

Hadise 2012 yılının Haziran ayında "Biz Burdayız" adlı Single çalışmasını hayranlarının beğenisine sundu. Single da yer alan parçanın sözlerini Deniz Erten'e aitti ; bestesini, Deniz Erten, Mario Winans, Fotios Stefos birlikte yaptı. Klip yönetmenliğini ise Hülya Açıkgöz üstlendi.

Acun Ilıcalı’nın yaptığı TV8'de 29 Eylül 2014 tarihinde başlayan 4. Sezon “O Ses Türkiye” adlı yarışma programında; yeni jüri üyeleri ise Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Athena Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz ve Ebru Gündeş oldu. Mazhar Alanson ve Özkan Uğur aynı koltukta yer alacak ve tek oy hakkına sahip olacak.

O Ses Türkiye’nin 2015 - 2016 sezonu 5. sezonunda Hadise Açıkgöz, jüri üyesi olarak Gökhan Özoğuz, Murat Boz, Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz'un ikiz kardeşi Hakan Özoğuz ile birlikte görev yapacak.

Hande Yener Kimdir?

Makbule Hande Özyener ya da sahne adıyla Hande Yener, 12 Ocak 1973 da İstanbul'da doğdu. Bir ablası var. Liseyi İstanbul'da bitirdi. Liseden sonra evlendi ve Çağın adını verdiği bir oğlu oldu. 1994'te boşandı. Evliyken bir giyim mağazasında satış elemanı olarak çalışmaya başladı ve bir gün mağazaya gelen Hülya Avşar'la tanışmış.

Çalışırken 1992 yılında Hülya Avşar’ın yardımı ile Sezen Aksu'yla tanıştı. Yaklaşık 2 yıl Sezen Aksu’nun vokalistliğini ve asistanlığını yaptı. Sezen Aksu'ya "Deli Kızın Türküsü" albümünde vokal yaptı ve daha yaklaşık 40 konserde Sezen Aksu'ya vokal yaptı. İki yıl sonra, 1993'te Sezen Aksu'nun yanından ayrıldı ve Erdem Siyavuşgil'den şan dersleri aldı. Aynı dönemde Cem Özer'in televizyon programında şarkı söyledi. Antalya'da çeşitli barlarda 3 yıl süreyle şarkı söyledi. Daha sonra İstanbul'a döndü sahne almaya başladı. 2 yıl süren repertuar araştırmasından sonra Altan Çetin'le çalışma kararı aldı ve sekiz ay süren stüdyo çalışmaları sonrasında ilk albümü "Senden İbaret" Haziran 2000'de, Ercan Saatçi'nin askere gidişiyle biraz gecikmeli piyasaya çıktı. Albümde Altan Çetin başta olmak üzere Hakan Altun, Ercüment Vural gibi müzisyenlerle çalıştı. Konservatuar eğitimi yok ama Erdem Siyavuşgil'den aldığı özel dersler sayesinde sesini eğitmeyi başarmış.

2000 yılında ilk albümü 'Senden İbaret' ile Türkiye'de Disko Pop akımını başlattı ve çok büyük bir başarı yakaladı. Ardından 2002 yılında 'Sen Yoluna Ben Yoluma' albümü ile Türk Pop Müzik'inde kalıcı olduğunu kanıtladı. 2004 Yılında 'Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor' albümüyle zirveye oturdu.

Dünyaca ünlü yönetmen Luca Tommassini ile bu albümde çalışmaya başladı ve kaliteli şarkılarına birbirinden kaliteli klipler çekmeye devam etti. 2006 yılında tüm popülerliğini ve bir çok parayı hiçe sayarak büyük bir risk altına girdi ve 'Apayrı' isimli albümde karşımıza çıktı. Bu albümle Elektronik Müzik'e hafif bir geçiş yaptı. Ardından 'Hande Maxi' adlı Maxi Single'ı ile bu duruşunda kararlı olduğunu gösterdi. Hiç durmadan çalışan Hande Yener 2007 yılında 'Nasıl Delirdim' adlı albümüyle karşımıza çıktı. Bu albümde Elektronik Müzik'i başarılı bir şekilde uyguladı. 'Romeo' adlı parçası haftalarca listelerde zirvede kaldı ve otoriteler tarafından tam not aldı. Türkiye'ye Elektronik Müzik'i tam olarak kazandırmış oldu. 2008 yılında çıkardığı Hipnoz albümünde özel ses efektleri kullanıldı ve Elektronik Müzikteki başarısına bir yenisini daha ekledi.

Sezen Aksu Kimdir?

Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuz'unda Denizli Sarayköy'de dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmir'e, yıllar sonra "Kalbim Ege'de Kaldı" diyeceği yere taşındılar.

Çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezen'e karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezen'in yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan "Allah babama acıdı da şarkıcı oldum." dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.

Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmir'de tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.

Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneği'ne girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.

Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yıl'ın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbul'a gelerek plak çalışmasına başladı. 1975'e girerken piyasaya ilk 45'liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.

Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksu'ya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45'liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakma'yı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezen'indi ve plak satışları hiç de fena değildi.

Sezen Aksu üçüncü 45'liği 'Olmaz Olsun/Vurdumduymaz'ı 1976 yılında çıkardı. Plak 45'likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksu'nun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.

Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosu'nda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45'likleri ve ilk 33'lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.

1978 yılında Hurşid Yenigün'ün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45'liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45'likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezen'in ilk filmi başrolünü Bulut Aras'la paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgen'in Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.

1980 yılında 'Sevgilerimle' albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.

Sezen, 10 Temmuz 1981'de Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasım'ın 11'i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada "Beni Ocak'a kadar rahatsız etmeyin" diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.

1982 yılında Şan Müzikholü'nde Sezen Aksu

Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.

Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. "Firuze" bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda "Firuze" dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991'de Gülümse'yi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında "Hey"'in Geleneksel Oskar Konseri'ne de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.

1983 yılında Sezen Aksu'nun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepe'ye ait "Heyamola" parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karaca'nın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında "Heyamola" parçasının 45'liği "Hey Dergisi" tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özer'den boşandı.

1984 yılında Sezen'in Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl "Halay", "1945" ve "Merhaba Ümit" adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak "Merhaba Ümit"'i bırakan Sezen Türkiye finalinde "Halay" ve "1945"'i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiye'ye gelen yabancı bir dostu Sezen'e sadece "1945"'i seslendirmesini önerdi. "1945"'in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek "Halay"'dan vazgeçti. Türkiye finalinde "1945"'i seslendiren Sezen Aksu'dan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.

Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylül'de "Sen Ağlama" piyasaya çıktı. TRT'nin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985'in başından itibaren Sezen'in parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili "Hey Dergisi"'ne yaptığı açıklamada "Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum." diyordu.

1985 yılında Sezen Eurovision'da yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı "Küçük Bir Aşk Masalı"'ydı. Sözleri Sezen'e ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.

1985 yılında "Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra" isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi "Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra". Şan Müzikholü'nde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiye'sini Ti'ye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.

Sezen 1988 yılında "Sezen Aksu'88"'i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. Çünkü "Sezen Aksu'88" plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümü'dür.

1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...

Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezen'in 1985'in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.

Sezen Aksu ile birlikte 80'lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90'larda da söylemeye devam edecekti...

1990'lı yıllarda Kanal 6'da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.

1990'larda Sezen Aksu'nun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksu'nun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, "Sevgiliye" albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.

1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkan'ın yaptığı "Büyük Yalnızlık"'ta Sezen Aksu, Ferhan Şensoy'la kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan "Uçurtma Bayramları" da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.

Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezi'nde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fırat'la bu filmi seyredişlerini, Önder Fırat'ın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.

Sezen 1991'de Aşkın Nur Yengi'nin ikinci albümü "Hesap Ver"'in prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkın'ın ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.

Sezen Aksu'ya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991'de müzik yönetmenliğini Onno Tunç'un yaptığı "Gülümse" çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezen'in hitap kesimiydi. Sezen'i her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezen'i dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi "Gülümse"'yi farklı yapan asıl etkendi. 1991'de bu albüme ait "Hadi Bakalım"'ın Avrupa'da single'ı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.

1992'de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Erener'i tanıttı bizlere. Sertab'ın ilk albümü "Sakin Ol" başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertab'ın albümünden birkaç ay sonra sıra "Levent Yüksel"e gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertab'tan sonra Levent'in albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. "Med-Cezir" iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Levent'in yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.

Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama "Gülümse"'den sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, "Deli Kızın Türküsü" ile çıktı karşımıza. Sezen Aksu'nun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde "Küçüğüm" ve "Masum Değiliz" ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.

Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994'ün, 20 Mayıs'ında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağ'ın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezen'i yasa boğdu. Sezen, Uzay'ı, "Yas" parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen "Yas"'ı kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Levent'in ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksel'e vermesi en doğruydu. Çünkü Levent Yüksel de, Uzay'ın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksu'nun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.

1 Kasım 1994'te çıkan Sertab'ın "Lâ'l" albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzay'ın anısına adanmasıydı.

1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı "Işık Doğudan Yükselir"'de. Eleştirmenlere "Eski Sezen Aksu nerede?" diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emre'nin, Mevlana'nın ve Aşık Daimi'nin eserleri Sezen Aksu'nun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlu'nun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan "Alâturka", diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle "Yaktılar Halim'imi"'ydi. Gülümse'nin müziğini yapan Arto Tunç'un da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde dikkat çeken bir dörtlük de Bedri Rahmi Eyüboğlu'na ait;

Bu Anadolu var ya bu Anadolu

Bu misli menendi görülmemiş cömert ana

Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül

Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül...

Bedri Rahmi Eyüboğlu

1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan "Düğün ve Cenaze" yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezen'in ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviç'i dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm "Düğün ve Cenaze" adını Goran Bregoviç'in orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.

1998 yılında 'Düğün ve Cenaze' albümünün en büyük hiti "Erkekler"'in single'ı çıktı. 1998'in Nisan ayında ise Levent Yüksel'in üçüncü albümü "Adı Menekşe" piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu' nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998'in Aralık ayında Sezen Aksu'nun albümü "Adı Bende Saklı" raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki "Tutuklu" ve "Adı Bende Saklı" parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.

1999'un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve "Sarı Odalar" single'ını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköy'de çekildi.

2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, "Deliveren"'le, çıktı karşımıza. "Oh Oh", "Kahpe Kader" ve "Keskin Bıçak" albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)

Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuz'un sonunda ve Ağustos'un başında 6 konser veren Sezen, Park Orman'da yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Single'da "Oh Oh" ve "Kahpe Kader"'in Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remix'i bulunmakta.

Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovision'da Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.

2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksu'nun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karaca'nın albümü "Anadilim Aşk" piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.

21 Aralık 2001'den itibaren ve 2002'nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatre'daki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.

20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine "Şarkı Söylemek Lazım" albümünü sundu. Bu albüm Sezen'in DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.

2002'in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziran'da Açıkhava'da konserlerine başladı Sezen. Sezen'in ilk ışığını Mart ayında Diyarbakır'daki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. "Türkiye'nin bütün dillerini ve medeniyetlerini" bir araya getiren "Türkiye Şarkıları" isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezen'e Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte "Şarkı Söylemek Lazım"'ı ve Mevlana'nın sözlerinden oluşan "Yeniliğe Doğru" şarkısını söyledi.

Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiye'yi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan "Türkiye Şarkıları"'nı 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi "Yasa Meclis"'ten, icraat Sezen'den' başlığıyla manşetten verdi.

Bu konser dizisi sadece Türkiye'de değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.

2003 yılının başında Beşiktaş'ta BKM'de Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezi'nde daha sonra Türkiye'nin değişik şehirlerinde devam etti.

2003 yazı bitmeden Sezen'in yeni albümü "Yaz Bitmeden" çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan "Farkındayım"'a Van'ın Gevaş ilçesinde klip çekildi.

Sezen Aksu’nun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü "Bahane", beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksu’nun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.

Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Bar'da ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezi'nde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.

Evlilikleri

1.evliliği : Hasan Yüksektepe ile evlendi, çok kısa bir süre sonra boşandı.

2.evliliği : 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi.

3.evliliği : 10 Temmuz 1981 tarihinde Sinan Özer ile İstanbul'da evlendi ve aynı yıl oğlu Mithat Can Özer (d.11 Kasım 1981) doğdu. 1983 yılında boşandı.

4.evliliği : 1993 yılında gazeteci Ahmet Utlu ile evlendi. 1997 yılında boşandı.

Albümleri .

1977 - Allahaısmarladık

1978 - Serçe

1980 - Sevgilerimle

1981 - Ağlamak Güzeldir

1982 - Firuze

1984 - Sen Ağlama

1986 - Git

1988 - Sezen Aksu'88

1989 - Sezen Aksu Söylüyor

1991 - Gülümse

1993 - Deli Kızın Türküsü

1995 - Işık Doğudan Yükselir

1996 - Düş Bahçeleri

1997 - Düğün ve Cenaze

1998 - Adı Bende Saklı

2000 - Deliveren

2002 - Şarkı Söylemek Lazım

2003 - Yaz Bitmeden

2005 - Bahane

2005 - Bahane Remix

2008 - Deniz Yıldızı

2009 - Yürüyorum Düş Bahçeleri'nde...

2011 - Öptüm

2011 - Öptüm Remix

2013 - Kayıp Şehir

Ödülleri

1995 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, Yekta Okur Özel Ödülü

2003 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü

2004 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü

2005 - POPSAV ödülü, En iyi sanatçı ödülü

2005 - Altın Kelebek 2005 TV Yıldızları Yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2006 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri İki adet Diamond ödülü, Yılın en çok satan albümü ödülü

2005 - Altın Kelebek 2005 TV yıldızları yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2007 - Powertürk Müzik Ödülleri, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2008 - İZTO, "İzmir Şehrine Katkı Ödülü"İzmir'e katkı ödülü

2009 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi kadın sanatçı ödülü

2009 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, MÜ-YAP özel ödülü

2012 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi klip ödülü

Filmleri

1979 - Minik Serçe

1981 - Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikali

1983 - Neşeli Kuklalar

1986 - Bin Yıl Önce Bin Yıl Sonra müzikali

1990 - Büyük Yalnızlık

2012 - Max Maceraları: Kralın Doğuşu (seslendirme)

Sertap Erener Kimdir?

Sertab Erener, 4 Aralık 1964 tarihinde Yücel ve Nizamettin Erener çiftinin iki çocuğundan küçüğü olarak İstanbul'da doğmuştur. Serdar adında bir abisi vardır. İlk ve orta öğreniminin ardından Işık Lisesi'nde okudu ve İstanbul Devlet Konservatuvar'ında eğitimine devam etti. Okulda da herkesce beğenilen bir sopranoydu. Mezun olduktan sonra çeşitli gruplarda vokalistlik yapmaya başladı.

Sertab Erener önce Sezen Aksu'nun vokalistliğini yaptı. Ardından da yine onun desteğiyle 1992 yılında ilk albümü "Sakin Ol"u yayınladı. Bu albümle, kendini tam olarak göstermese de herkesin dikkatini çekti. Ardından 1994'de "Lal" ve 1996'da "Sertab Gibi" albümleri ile müzik dinlemeyi seven herkese hitap etmeyi başardı.

Bu arada Sertab Erener benzersiz sesi sayesinde birçok uluslararası isimle birlikte düet yapma imkanı da buldu. Jose Carreras ile klasikte de başarılı olabileceğini gösterdi. Sanatçı 1999 yılında dördüncü albümü "Sertab"ı çıkardı. Aynı dönemde Ricky Martin, Sertab'la yaptığı düete albümünün Ortadoğu baskısında yer verdi.

2000 yılında "Voice Mail" grubu ile "Zor Kadın" adlı şarkısını Akapella tarzında söyledi ve dünya listelerinde şans aradı. Aynı yılın yaz aylarında çıkan "Bu Yaz" adlı single'da Ricky Martin ile söylediği "Private Emotion" ve Yunan sanatçı Mando ile yaptığı "Aşk/Fos" adlı düetlere yer verdi.

Sertab Erener, Fikret Kızılok'un bestelediği "Kumsalda" adlı parçasıyla sunduğu son albümü "Turuncu"yu 2001 Harizan ayında çıkardı.

2003 yılında "Everyway That I Can" isimli şarkısıyla Eurovision Şarkı Yarışması birinciliğini kazandı ve hemen ardından Eurovision şarkısının single albümü ve ardından 2004 yılında tüm dünya ülkelerinde satışa çıkan ilk İngilizce albümü "No Boundaries" müzik marketlerde yerini aldı.

2001 yılının yazında yaptığı “Turuncu” adlı albümünde söylediği “Kumsalda” adlı parçası çok beğenildi ve en çok çalan şarkılar arasına girmeyi başardı. Aynı albümden güle güle şekerim, seni sevmeye hüküm giydim, söz bitti, hani kimi zaman birçok radyonun ve klübün gözdesi oldu.

 ‘Everyway that I can’ 2003 yazında haftalarca Avrupa müzik market satış listelerinde 1 numara oldu ve Almanya ve İsviçre’de top 10; İspanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda’da top 5’e yükseldi. İsveç ve Yunanistan’da ise 4 hafta boyunca 1 numarada kalmayı başardı. Elde ettiği yüksek satış rakamı nedeniyle Sertab Erener’e Yunanistan’da Platin Plak ödülü verildi.

2005 senesinde Danimarka’da gerçekleşen Eurovizyon 50. Yıl kutlamasında ise ‘Everyway that I can’, 50 yıl içerisinde yarışmış 1000 parçanın arasından 9’uncu seçilmiştir.

Sertab Erener, 2007 yılında Demir Demirkan ile beraber bir grup kurdu. Grup, kendi adıyla hazırladığı ilk albümü Painted On Water'ı, Los Angeles ve New York'ta kaydederek Haziran 2009'da ABD ile Türkiye'de yayımlandı.

2011 yılında Sertab Erener, Juri üyeliğini Ajda Pekkan, Atilla Özdemiroğlu ve Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök ile birlikte yaptığı "Star Akademi" adlı yarışmada bulundu.

Nisan 2012'de, üzerinde bir yıl çalışarak, babası Nizamettin Erener için hazırladığı Türk Sanat Müziği albümü Ey Şûh-i Sertab'ı yayımladı.

Sertab Erener,21 yaşındayken 1985 yılında Altın soyadında biri ile evlenir. Boşanırlar.

Sertab Erener, 1986 yılında şarkıcı Levent Yüksel ile evlendi. 19 Haziran 1996 tarihinde boşandı. 1997 yılından beri şarkıcı sevgilisi Demir Demirkan ile birlikte yaşamakta iken 2014 yılın Ekim ayında ayrıldılar.

Sertab Erener, 15 Nisan 2015 tarihinde Fox TV'de başlayan “Sesi Çok Güzel” adlı yarışma programının jürisi oldu. Her hafta yeni yeteneklerin yarıştığı programda jüri koltuğunda oturanlar Sertab Erener, Sibel Can ve Gökhan Türkmen olacak.

Sertab Erener, 6 Temmuz 2015 tarihinde gitarist Emre Kula ile evlendi.

Kaynak: Diyarbakır Söz