Cübbeli Ahmet Hoca, Habertürk Yeni Bakışlar'da da bomba girişler yaptı

Habertürk ekranlarında Yeni Bakışlar adlı programın konuğu olan Cübbeli Ahmet Hoca lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü kendi tarzı ile gündem konusunda bomba açıklama ve yorumlarda bulundu

Cübbeli Ahmet Hoca, Habertürk Yeni Bakışlar'da da bomba girişler yaptı

Habertürk ekranlarında Yeni Bakışlar adlı programın konuğu olan Cübbeli Ahmet Hoca lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü kendi tarzı ile gündem konusunda bomba açıklama ve yorumlarda bulundu

Her programa katılışı olay olan Cübbeli Ahmet Hoca yine bomba açıklamalarda bulundu. Oldukça güldüren bir program daha ekrana geldi ve Twitter Gündem olmayı başardı. Program açılışında Kürt düşmanlığı ve Cihat ile konularda açıklamalarda bulundu. Cübbeli Hoca Habertürk programı yine rekor kıracak gibi duruyor. Sorgulamak için değil, anlamak için soruyoruz… Yeni sorular, yeni yorumlar, yeni bakış açıları...  Nevzat Çiçek ile Yeni Bakışlar Programı Özel bölümü ile ekrana geldi. Cübbeli Ahmet Hoca, Alparslan Türkeş’in 1997 yılında kendilerini ziyaret ettiği sırada istihbarat raporundan bahsederek “İsmailağa Cemaati sempatizanlarının iki milyona ulaştığını söylediğini” anlattı. Merhum Alparslan Türkeş’in Cübbeli Ahmet hoca ile ilgili de istihbarat raporunda “Şeriatçıdır ama İrancı değildir” dediğini nakletti. Ahmet Mahmut Ünlü, Mahmut efendi ile birlikte Alparslan Türkeş’in kendi evlerinde olduğu ziyaret sırasında “Kahrolsun Şeriat” yürüyüşü yapacak paşalardan bahsettiğini ve sonraki görüşmede paşaları ikna etmeye çalıştığını ifade ettiğini ve Mahmut efendinin Türkeş ile yaptığı sohbette şeriatın ne olduğundan bahsettiğini anlattı. Cübbeli Ahmet hoca, kendisinin vaaz verdiği camilerde görevli imamların bir süre sonra sürüldüğünü ve bu konuda da Alparslan Türkeş’ten yardım istediklerini ve Türkeş’in bu konuda da imamlarına yardım ettiğini anlattı.

Cübbeli Ahmet Hoca kimdir?

İstanbul Fatih'te aslen Giresunlu olan varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Hazinedaroğulları unvanı ile bilinen ataları 18. asırda bugünkü Özbekistan sınırlarının içinde bulunan Buhara şehrinden göç etmişler. Çocukluk yaşlarında cübbe giymesinden dolayı, adaşı olan yaşıtlarından ayırt edilmek için Cübbeli Ahmet olarak çağrılmaya başlandı. Klasik medrese usulü ile din eğitimi gördü. Resmî tahsil durumu ilköğretim seviyesi olup, ortaokulu dışarıdan bitirmiştir. 12 yaşında kürsülerden dînî vaazlar vermeye başlamıştır. Kendi çevresinde, genellikle verdiği vaazlardan ve çıkardığı dînî sohbet kasetleri ile tanınırken kamuoyunca tanınması 1999 yılında yaptığı 17 Ağustos Depremi konuşması sonrası gerçekleşmiştir. Başkanlığını babası Yusuf Ünlü'nün yapmış olduğu Fatih Hak ve Hizmet Vakfı tarafından İstanbul Beykoz Çavuşbaşı semtindeki 20 dönüm arazi üzerine kurulu külliyenin yapılmasına önderlik etti. Külliyeye, hazine arazisi üzerinde kaçak olarak inşa edilmesinden dolayı el konuldu ve Hazine'ye devredildi. 2006 yılında Hürriyet gazetesinde Cübbesiz Ahmet Hoca başlığı ile sürmanşetten jet ski'li fotoğrafları yayımlanarak haber edilmesiyle tekrar kamuoyunun gündemine girdi. 2009 yılı yazında barbie bebekler erkekleri tahrik ediyor fetvâsı ile tekrar gündeme geldi. Bu konuşmasından sonra Habertürk TV kanalında Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katıldı. İlki 23 Temmuz 2009'da iki buçuk saat süren, ikincisi 2 Ağustos 2009 olmak üzere beş saat süren programlar yüksek reyting topladı. Programda, Adapazarı depremi sırasında yaptığı konuşmanın Kur'an-ı Kerîm ve Sünnet kaynaklı olduğunu belirten Cübbeli Ahmet Hoca, ancak konuşmasından isim ve yer vererek yaptığı bazı eleştirilerden dolayı özür dilediğini bildirdi. İslâmiyet'e getirilen yeni yorumlara ve reformist görüşlere karşı durmaktadır. İslâm dinini Ehl-i Sünnet anlayışına göre yaşamak gerektiğini savunur. Özellikle İstanbul dışındaki mekânlarda vermiş olduğu vaazlar, yoğun ilgi görmekte ve izdihamlara sebep olmaktadır. Kendisi Vahdet gazetesi ve Lalegül dergisinde dualar ve yazılar yazmaktadır ayrıca her perşembe akşamı Lalegül TV'de ve Lalegül Fm'de sohbet programı yapmakta, gündemle ilgili konuları Ehl-i Sünnet dairesi çerçevesinde değerlendirmekdir.

Kaynak: Diyarbakır Söz