Demet Akalın Kurt TV programı Renkli Sayfalar'da olaylı açıklamalarda bulundu, Demet Akalın Kurt Kimdir?

Şarkılarından çok sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamalarda gündemden düşmeyen efsane sanatçı Demet Akalın katıldığı Kanal D’nin fenomen magazin programı Renkli Sayfalara çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Demet Akalın Kurt  TV programı Renkli Sayfalar'da olaylı açıklamalarda bulundu, Demet Akalın Kurt Kimdir?

Şarkılarından çok sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamalarda gündemden düşmeyen efsane sanatçı Demet Akalın katıldığı Kanal D’nin fenomen magazin programı Renkli Sayfalara çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Vatan'ın haberine göre Demet Akalın’ın olay yaratan açıklamaları şu şekilde…

  - Bizim kasalarımız ayrı. Herkesin parası kendine. Evin ve benim ihtiyaçlarım Okan'a ait. Yüklü alışverişlerimin tamamını kendim ödüyorum. Ona ödetmem zaten.

 - 6-7 ayda bir illaki aramızda bir kriz çıkıyor. Bunu bertaraf etmek insanların elinde.

 - Benim derdim Hira sabah uyandığında ikimizden birini yanında görsün istiyorum. Benim bütün derdim Hira.

 - Ben bütün yapmak istediğim şeyleri Okan ile yapıyorum. Kız dedikodularımı bile onunla yapıyorum. O benim hem arkadaşım, hem eşim... Mükemmel bir baba. Okan'ın suratı asıldığı zaman ben denyolaşıyorum. Neden yüzün asıldı? diyorum ikide bir. O da benim için aynı şeyi düşünüyormuş.

- İrem ile Rıza'nın boşanmasına şaşırmadım. Daha önce haberler çıkmıştı o yüzden beklediğim bir şeydi.

 - Bade İşçil'in eşiyle barışmasına çok bozuldum. Kızın acayip derecede arkasında duruyordum. Ona inanamıyorum yani. Artık duyduğum hiçbir şeye şok olmuyorum ama Bade'ye şok oldum. Ona biraz da kızdım galiba...

- Ebru ile mesajlaştım. En yakın sürede ziyaretine de gideceğim. İnsanoğlunun başına her şey gelebilir. Tatsız haberleri de görüyorsun. O kadar tatsız bir mevzu ki, ahkam kesmek bize yakışmaz. Ebru, mutlaka kendine göre bir plan program çizmiştir. Belki de bunları hiç düşünemiyordur, ruh halini bilemiyorum ki...

 - Ebru çocuğunu Türkiye'ye getirmek için dönmüştür. Tabii ki geri gidecektir.

  'Böyle bir şey başıma gelirse' düşüncesi bile kötü. Korkunç bir şey. Ben her zaman eşimin arkasındayım, o da benim arkamdadır. Her şey insanoğlu için. Büyük konuşmamak lazım.

 - Her şey insanlar için ama gerçekten çok zor ya. Üzücü. Ortada bir çocuk olduğu için daha zor. Alara daha çok ufak. Ebru'nun çocuğunun üzerinden ona yürüyecek bir arkadaş çevresinin olduğunu düşünmüyorum.

- Okan ile olan evliliğimiz mantık evliliği değil, aşk evliliği.

 - Akşamları pazen giyiyorum. Bildiğin pijama. En son dantelli geceliği ne zaman giydim acaba?

  - Hande Ataizi'nin çocuğuna ikinci el kıyafet giydirdiğini gözümle görsem inanmam. Bazı insanları kafanda bir yere oturtursun. Hande de benim için öyle bir kadın.

 - Milano'da mağazalara gidip önce çocuk katına çıkıyorum. Laf da şu 'Önce burayı temizleyelim'. Çocuğum konusunda gözüm kara. Tek zevkim bu. 'Küçülen kıyafetlerini, oyuncaklarını ne yapıyorsun' derseniz benden sonraki kuzen çocuklarına veriyorum.

 - Instagram dediğiniz şey yediğiniz içtiğini koymanız için açılmış bir site. 'Bu saatte bu fotoğraf mı koyulur' diyorlar. Ee sen koyma ozaman.

 - Sahnede çok fazla kıyafet dağıtıyorum. Moduma bağlı ne vereceğim. 'Bugün kimin doğum günü, hemen nüfus cüzdanını getir çabuk!' diyorum üzerimde ne varsa veriyorum.

- Sağa sola para harcadığım için annem bana 'zavallı' dedi. Üç gündür konuşmuyorum. Kuzenime düğün yapıyorum, ee yapmayayım mı yani? Demet Akalın olmuşsun, kazanıyorsun. Halimden çok memnunum. Allah bana versin ben onlara...

- Geçmişte mayo giymişim, şimdi şarkıcılık yapıyorum. Sülalemin yarısı benimle el sıkışmayacak kadar sofu.  Hira'ya oturup namaz eğitimi vermedik. Evde namaz kılanları görmüş, yapmış. Bundan rahatsızlık duymak nedir? Herkesin dini imanı kendine, ben o kadar mutlu oldum ki... Videosunu paylaştım. 6-7 ay önce Hira'nın piyano çalarkenki videosunu paylaştım. Ona neden delirmediler?

Demet Aklın Kimdir?

23 Nisan 1972 tarihinde Kocaeli, Gölcük'de doğan Demet Akalın ilköğretim ve lise öğrenimini Gölcük'te bitirdi. Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesinden mezun oldu.

İlkokul yıllarında gazeteci ya da öğretmen olma hayalleri kurardı. O zamanki Üniversite sınavı şartları günümüze göre daha zor olduğu için hayalleri suya düştü.

Ne yapacağım ne yapacağım diye düşünürken annesinin elinden tutmasıyla soluğu Yaşar Alptekin'in Mankenlik kursunda aldı ve arkası geldi...

1990 senesinde Mayo Güzeli seçildi. Ardından Neşe Erberk ajansda mankenlik yapmaya başladı. Hani o zamanlarda mankenlik ciddi ve iyi bir meslekti. Büyük performansla mesleğini sürdürürken bir gün sesinin güzelliğinin farkına vardı ve mankenlikte zirvedeyken "hadi bir de şarkı söyliyim" dedi ve en iyi gazinolarda dev isimlerin kadrosunda başladı yeni mesleğini icra etmeye..

Başardığını düşündüğü bir zamanda "hadi bir albümün olsun" dedi ve "SEBEBİM" adlı albümünü piyasaya çıkardı, işler yolunda gitti yani başarıya bir başarı daha eklendi ve artık mankenliği bırakıp tamamen şarkı söylemeyi seçti.

Daha sonra da "SENİN ANAN GÜZEL Mİ?" dedi ve ilk single çalışmasını çıkardı. O ekstra senin bu exstra benim derken artık sahnelerin bir parçası oldu.

Sonrası mı? "UNUTTUM" dedi ve 3. albüm çalışmasını müzik severlerin beğenisine sundu. Ehhh iyi de tepkiler aldı ve kendini bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu kız da okuyo ya dedirtti.....

Uzun ve sıkı bir çalışma sonunda, nihayet beklediğimize değen radyolarda ve clublerde en çok istek alan albümü "BANANE" ile Türkiye'de hala konuşulmaya devam ediyor..

Demet Akalın 2006 yılında çıkardığı “Kusursuz 19” albümünü için MÜ-YAP'tan altın ödül aldı. Yine 2006 yılında Kral TV Video Müzik Ödüllerinde "Afedersin" adlı şarkısı ile "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ve "Yılın Şarkısı" ödülünün sahibi olmuştur. Bunlardan başka daha bir çok ödül sahibidir.

2013 yılında “Popstar” yarışmasında Orhan Gencebay, Bülent Ersoy ve Serdar Ortaç ile birlikte jüri üyeliği yaptı.

Mankenlik döneminde de, adını ülkeye duyuran Demet Akalın, İbrahim Kutluay ile olan uzun birlikteliği ile de magazin haberlerinde bol bol yer aldı.

Demet Akalın, Acun Ilıcalı'nın kanalı TV8'de 2015 temmuz ayında başlayacak olan ve sunuculuğunu Acun Ilıcalı'nın yapacağı 'Rising Star' (Yükselen Yıldız) yarışmasında, Mustafa Sandal, Gülben Ergen ve Fuat Güner ile birlikte jüri üyeliği yapacaktır.

Evlilikleri

1.evliliği: Oğuz Kayhan ile Temmuz 2006 yılında evlendi, 3 ay sonra boşandı.

2.evliliği: Önder Bekensir ile 22 Ocak 2010 tarihinde evlendi, 27 Temmuz 2010 tarihinde boşandı.

3.evliliği: Demet Akalın, 23 Nisan 2012 yılında Okan Kurt ile evlendi.

Albümleri

1996 - Sebebim

2003 - Unuttum

2004 - Banane

2006 - Kusursuz 19

2008 - Dans Et

2010 - Zirve

2012 - Giderli 16

2014 - Rekor

2015 - Pırlanta

Oynadığı Diziler ve Filmler

1992 - Günlerden Pazar, (TV Filmi)

1994 - Sensiz Olmaz (TV Filmi)

1994 - Tele Anahtar (TV Filmi)

1998 - Sibel (dizi)

2004 - Avrupa Yakası 5. Sezon (Konuk Oyuncu)(dizi)

2010 - Evlilik Hayatı (Televizyon programı)

2011 - Yıldız Masalı (dizi) 2014 - Arkadaşım Hoşgeldin (Kendisi) (Tv Programı)

23 Nisan 1972 tarihinde Kocaeli, Gölcük'de doğan Demet Akalın ilköğretim ve lise öğrenimini Gölcük'te bitirdi. Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesinden mezun oldu.

İlkokul yıllarında gazeteci ya da öğretmen olma hayalleri kurardı. O zamanki Üniversite sınavı şartları günümüze göre daha zor olduğu için hayalleri suya düştü.

Ne yapacağım ne yapacağım diye düşünürken annesinin elinden tutmasıyla soluğu Yaşar Alptekin'in Mankenlik kursunda aldı ve arkası geldi...

1990 senesinde Mayo Güzeli seçildi. Ardından Neşe Erberk ajansda mankenlik yapmaya başladı. Hani o zamanlarda mankenlik ciddi ve iyi bir meslekti. Büyük performansla mesleğini sürdürürken bir gün sesinin güzelliğinin farkına vardı ve mankenlikte zirvedeyken "hadi bir de şarkı söyliyim" dedi ve en iyi gazinolarda dev isimlerin kadrosunda başladı yeni mesleğini icra etmeye..

Başardığını düşündüğü bir zamanda "hadi bir albümün olsun" dedi ve "SEBEBİM" adlı albümünü piyasaya çıkardı, işler yolunda gitti yani başarıya bir başarı daha eklendi ve artık mankenliği bırakıp tamamen şarkı söylemeyi seçti.

Daha sonra da "SENİN ANAN GÜZEL Mİ?" dedi ve ilk single çalışmasını çıkardı. O ekstra senin bu exstra benim derken artık sahnelerin bir parçası oldu.

Sonrası mı? "UNUTTUM" dedi ve 3. albüm çalışmasını müzik severlerin beğenisine sundu. Ehhh iyi de tepkiler aldı ve kendini bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu kız da okuyo ya dedirtti.....

Uzun ve sıkı bir çalışma sonunda, nihayet beklediğimize değen radyolarda ve clublerde en çok istek alan albümü "BANANE" ile Türkiye'de hala konuşulmaya devam ediyor..

Demet Akalın 2006 yılında çıkardığı “Kusursuz 19” albümünü için MÜ-YAP'tan altın ödül aldı. Yine 2006 yılında Kral TV Video Müzik Ödüllerinde "Afedersin" adlı şarkısı ile "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ve "Yılın Şarkısı" ödülünün sahibi olmuştur. Bunlardan başka daha bir çok ödül sahibidir.

2013 yılında “Popstar” yarışmasında Orhan Gencebay, Bülent Ersoy ve Serdar Ortaç ile birlikte jüri üyeliği yaptı.

Mankenlik döneminde de, adını ülkeye duyuran Demet Akalın, İbrahim Kutluay ile olan uzun birlikteliği ile de magazin haberlerinde bol bol yer aldı.

Atv ekranlarında yayımlanan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisi ilk yayımlandığı günden itibaren salı akşamları reyting listesinin zirvesini kimseye bırakmıyor. Her hafta heyecanlı ve aksiyonlu sahneleriyle izleyicileri ekran başına kilitleyen dizi, her bölümüyle reyting listesinde 100 program arasında birinci oluyor. 90 yıllarda çıkardığı albümler ile bir adan yıldızı parlayan sorasında tv de jürilikte yapan deniz seki başına bela olan uyuşturucu yüzünden mahkum oldu ünlü oyuncu bu geçen süre zarfında da boş durmadı ve kendini geliştiriyor şimdide oyuncluk dersleri alıyor açıklamaları düştü.uyuşturucu yüzünden bakırköy cezaevinde yatan güzel şarkıcı deniz seki haftanın dört günü gitar dersi aldığını söyledi. Tiyatro ve drama eğitimi de alan Seki'nin bir oyun sahnelemek istediğini belirten Aras, bunun için çok sıkı prova yaptığını belirtti.Bakırköy Cezaevi'nde tutukluluk hali devam eden Deniz Seki'nin menajeri Özgür Aras; Seki'nin haftanın dört günü gitar dersi aldığını söyledi. Tiyatro ve drama eğitimi de alan Seki'nin bir oyun sahnelemek istediğini belirten Aras, bunun için çok sıkı prova yaptığını belirtti. 2016 yılının ilk ayı çıkacak kitabını da tamamlamak için son sürat yazı yazan Seki'nin el çizimi ve şiirinin yer aldığı tişörtler ise El Bebek Gül Bebek Derneği yararına bugün ve yarın City's'de satışa sunulacak. Deniz Seki hakkında söylediği sözlerin neredeyse tamamının doğru çıktığını belirten Sarıkaya, 'İddialarımın hepsi tek tek çıkıyor. Çok özel bir bilgi aldım bunu da Beyaz TV izleyicileriyle paylaşmak istiyorum. Deniz Seki Haziran ayında muhtemelen Kocaeli Yarı Açık Kadın Cezaevi'nde olacak' dedi.

Ünlü sanatçının cezaevinde gitar kursuna başladığını da ifade eden Uyan Türkiyem sunucusu Tahir Sarıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü; 'Deniz Seki haftada 3 gün kütüphane alanında bir odada gitarla şarkı besteliyor. Nişanlısı gitarı Seki'ye getirdi. Bu gayet normal; bu tip müzik aletleri isteyenler Adalet Bakanlığı'ndan talepte bulunabiliyor. Deniz Seki de haftada 3 gün halk eğitim merkezi aracılığıyla gitar kursu alıyor. Geçen hafta Oktay Kaynarca cezaevinde çekim yapıyordu, Deniz Seki'yi ziyaret etti. Oturup dertleştiler. Bu bilgiyi de cezaevinden aldım. Deniz Seki de tahliyeden umudunu kesti ama morali gayet iyi. 2016'da Kocaeli Yarı Açık Kadın Cezaevi'ne geçecek.

Türk Pop Müziği’nin kraliçesi Hande Yener ve kralı Serdar Ortaç’ın büyük merakla beklenen düet projesi “İki Deli” Poll Production etiketi Polat Yağcı prodüktörlüğünde piyasaya çıktı. Sözü, müziği ve aranjesi Mert Ekren’e ait olan ‘İki Deli’ şarkısının mix’i Tufan Taş imzası taşıyor.Şarkının mastering’i ise Londra’da Metropolis Stüdyoları’nda yapıldı.

Son zamanların en konuşulan önemli isimlerinden birisi olan Hande Yener ile ilgili sıcak dakikaların yaşanıldığı ortaya çıktı. Türk Pop Müziğinin kraliçesi olarak da bilinmekte olan Hande Yener, geçtiğimiz gece beklenmedik bir anda sevenlerine sosyal medyadan çok önemli bir süpriz yaptı bu çok önemli süprizi gündemi sarstı. Hande Yener, sosyal medya hesaplarından "Tüm sevenlerime bir sürprizim var" diyerek, hayranlarının heyecanını adeta tavan yaptırdı.

Türk Pop Müziği’nin kraliçesi Hande Yener ve kralı Serdar Ortaç’ın büyük merakla beklenen düet projesi “İki Deli” Poll Production etiketi Polat Yağcı prodüktörlüğünde piyasaya çıktı.Sözü, müziği ve aranjesi Mert Ekren’e ait olan ‘İki Deli’ şarkısının mix’i Tufan Taş imzası taşıyor.Şarkının mastering’i ise Londra’da Metropolis Stüdyoları’nda yapıldı.Albümde “İki Deli” şarkısının Radio Edit, Extended Mix ve Remix olmak üzere üç versiyonu yer almakta. Şarkının Radio Edit ve Extended Mix versiyonu Çağın Kulaçoğlu imzası taşırken, remix versiyonu Nurettin Çolak-Levent Lodos tarafından yapıldı.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK BÜTÇELİ VİDEO KLİBİ!

Müzik piyasasının sabırsızlıkla beklediği “İki Deli” isimli şarkıya Gülşen Aybaba yönetmenliğinde video klip çekildi. Üç farklı mekanda çekimleri gerçekleştirilen video klipte 35 kişilik cast ekibinin yanı sıra 40 kişilik teknik ekip görev aldı. Hande Yener ve Serdar Ortaç’ın video klipteki kıyafetleri ünlü tasarımcı Hakan Akkaya tarafından hazırlandı. Hande Yener’in swarovski taşlar ve altın kaplama boncuklar kullanılarak yapılan kemeri el işçiliği ile hazırlandı. Yener’in kolye aksesuarı için 50 metre zincir, Serdar Ortaç’ın tulum ve ceketi için ise altın kaplama düğmeler kullanıldı.Beykoz Kundura Fabrikası’nda gerçekleşen iki yıldızın kafes dövüşü sahneleri çok konuşulacak. Kafes dövüşü çekimleri için özel led ışıklandırmalı dev bir kafes yaptırıldı. Kick boks hocası Tolga Olgun eşliğinde çalışan ikili, duruş ve yumruk tekniği için özel ders aldı. Türk Popunun en iyi kadın sanatçısı ve en iyi erkek sanatçısının kapışması olarak gerçekleşen kafes dövüşünde kazanan “İki Deli” oldu.

ZİRVE’DE BULUŞTULAR!

Çekimlerin bir kısmı helikopter pistinde gerçekleşen video klip “Zirve’de buluştular” söylemlerini beraberinde getirdi. Yükseklik korkusuna rağmen, video klip için 110 metre yüksekliğe çıkan Hande Yener, şiddetli rüzgarın da etkisiyle zaman zaman zor anlar yaşadı. Albümün çıkış tarihi için Aralık ayını tercih eden Yener ve Ortaç "Projemiz daha öncesinden bitmesine rağmen yılın son ayında çıkarmaya karar verdik. Çünkü 2015’i yüzyılın buluşması ile sonlandırmak istedik. "İki Deli" diyerek son sözü biz söylüyoruz" şeklinde açıklamalarıyla rakiplerine meydan okudular.

Ya Ya Ya şarkısı ile adeta kulakların pasını silen ünlü şarkıcı Hande Yener gündeme 43 yaşında evlenmesi ile geldi. Ünlü iş adamı Ozan Öğüt, uzun zamandır birlikte olduğu Hande Yener’e 43. yaş gününde evlenme teklif etti. Ünlü şarkıcı, teklife “evet“ dediğini açıkladı. 43 yaşındaki yeniden gelin olacak olan ünlü şarkıcı bu haberi ile hayranlarını şaşırttı.

Hande Yener, 43'üncü yaşını Karaköy-Sebastian'da kutladı. Birçok yakın arkadaşı bu özel gecede Hande Yener'i yalnız bırakmadı.İki adet pasta kesilen gecede, pasta üzerindeki motifler dikkat çekti.

OĞLU KOLTUK DEĞNEKLERİYLE KATILDI

Yener'in oğlu Çağın Kulaçoğlu ise koltuk değnekleriyle mekana geldi. Kulaçoğlu, "Dizimden ameliyat oldum, inşallah iyileşeceğim. Annemi kıramadım çünkü bugün onun doğum günü" dedi.Arkadaşı Aylin Coşkun'un organize ettiği partiye Büşra Pekin, Yıldız Çağrı Atiksoy, Süreyya Yalçın, Cengiz Kurtoğlu gibi birçok ünlü katıldı. Yener, pasta kesimi sonrası sürpriz bir açıklama yaptı.

"22 YAŞINDAYIM"

"Ozan, yeni yaşımın ilk gününde bana evlenme teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim" diyen şarkıcı, müjdeli haberin hemen ardından konuyu değiştirdi: "Bu arada yaş konusuna hiç girmeyelim, ben hissettiğim yaştayım. Yani 22..."Kutlama, sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.

Müzik dünyanın 2 ünlü şarkıcısı hırsız sözleri nedeniyle davalık oldular.Yonca Evcimik Hande Yenere Neden Hırsız yakıştırmasında bulundu.90 yıllarda Aboneyim şarkısı ile bir anda yıldızı parlayan sonrasında bir çok albüm çalışması yapan Yonca Evcimik ile Hande Yener arasında hırsız sözleri davalık oldu.Geçtiğimiz günlerde Antalya tatilinde hamama gidip ve daha sonra çıkacağı vakit bir çalışan tarafından çırıl çıplak görünen Ya Ya Ya şarkıcısı Hande Yener gündeme Yonca Evcimik ile birbirine düşmesi ile geldi. Yonca Evcimik'in çıkardığı son albüme yönelik sosyal medyadan 'Full albüm arak' ifadelerini kullandığı iddiasıyla 2.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Hande Yener, "Ben o yorumu yaparken Yonca Evcimik'i kast etmedim. Benim o yorumum başka müzisyenle ilgiliydi. Yonca Hanım üzerine alındı. Sosyal medyanın azizliğine uğradım ve kimseye de hakaret etmedim" dedi.

Evcimik, Yener’in kendisini toplum önünde küçük düşürmeye çalıştığını iddia ederken, Yener, isim vermediği halde Evcimik’in tweeti neden üstüne alındığını anlamadığını söyledi. Yonca Evcimik, Hande Yener ile Berksan'ın düet yaptığı "Haberi Var mı?" şarkısının kendi şarkısı "Yallah Sevgilim"in kopyası olduğunu iddia etmişti. Hande Yener'in Harbiye Açıkhava konserinde söylediği şarkıyı dinleyen Yonca Evcimik, sosyal medya hesabından "Yallah Sevgilim" adlı şarkının linkini verip "Haberi Var mı?'nın orijinalini dinleyin arkadaşlar" şeklinde yorum yapmıştı. Bunun üzerine Hande Yener ise Evcimik'e ait "Yonca Evcimik 15" adlı albümün "Burası İstanbul" şarkısının çalıntı olduğunu öne sürerek "Full albüm arak" ifadelerini kullanmıştı.

İki ünlü popçunun Twitter kavgası yargıya taşınmış, Hande Yener hakkında hakaret suçundan Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Yonca Evcimik ve Hande Yener iki gün arayla celse arası ifade verdi. Geçtiğimiz Salı günü avukatı Ayşegül Mermer ile birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen şikayetçi Yonca Evcimik, Hande Yener’in cezalandırılmasını istedi.

“HIRSIZLIK YAPTIĞIMI İDDİA ETTİ”

Evcimik, “Hande Yener, o tarihte çıkarmış olduğum müzik albümündeki 3-4 parçanın bestecisi olan Okay Barış’ın ismini yazarak ‘Full albüm arak’ şeklinde tweet atmak suretiyle benim albümümdeki parçaları izinsiz olarak kullandığımı dolayısıyla hırsızlık yaptığımı iddia etmişti. Beni kamuoyu önünde küçük düşürmüş kişilik haklarımı zedelemiştir. Kendisi bu kadarla da kalmayıp ayrıca basında yer alacak şekilde ‘Lost star(kayıp yıldız)’ şeklinde ve o dönemde yeni yaşımı kutladığım için ‘500’üncü yaşını kutluyor’ şeklinde basın yayın yoluyla hakaret içerikli sözler söyleyerek beni küçük düşürmüştür. Kendisinden şikayetçiyim” dedi.

“ALBÜMÜN ÇALINTI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ”

Yener’in avukatı Ayşegül Mermer , Hande Yener’in 5 Eylül 2014 tarihinde Twitter'da müvekkiline hakaret ettiğini söyledi. Avukat Mermer, “Hande Yener, müvekkilim Yonca Evcimik’e sosyal paylaşım sitesi olan Twitter’ da müvekkilimin çıkartmış olduğu albüm ve albümde seslendirdiği “Burası İstanbul” şarkısı ile alakalı olarak ‘ Tüm albüm arak sanırım’ demek suretiyle albümün telif haklarına aykırı olarak çalıntı bir albüm olduğunu iddia etmiş ve müvekkilimi haksız bir şekilde itham altında bırakarak hakaret etmiştir. Hande Yener‘ in bu söz ve davranışları müvekkilimin kişilik haklarına haksız bir saldırı ve hakarettir. Bu sebeple huzurdaki dava açılmıştır” ifadelerini kullandı.

YENER: “İSİM BELİRTMEDEN YORUM YAPTIM”

Sanık Hande Yener ise dün öğle saatlerinde ifade vermek üzere adliyedeydi. Avukatıyla birlikte savunma yapan Yener, Yonca Evcimik’i mesleki olarak tanıdığını ancak bir ahbaplığı olmadığını söyledi. Yener savunmasında, “Olay tarihinde ben Twitter üzerinden bir şarkı linki paylaştım. Şarkıyı Okay Barış söylüyordu. ‘Burası İstanbul(ne isem o)’ albümünün bir parçasıydı. Ben bu parçayı paylaştım. Bu şarkı üzerinden şikayetçinin ismini belirtmeden ve onu kast etmeden sadece yorum yaptım, amacım hakaret etmek değildi. İddianamede belirtilen ‘Full albüm arak’ sözünü başka şarkılara benzemesi dolayısıyla yorum olarak yazmıştım” şeklinde konuştu.

“EVCİMİK’İN NEDEN RAHATSIZ OLDUĞUNU ANLAMADIM”

Hakaret etmediğini savunan Yener, “Benzer şekilde bir şarkı daha vardı ve şarkıyı Cem Özkan ve Ramiz diye ikili okuyordu. Benim attığım bu mesajdan onlar alınmamışlar ve şikayetçi olmamışlardır. Ben Yonca Evcimik’in neden rahatsız olduğunu anlamadım. Yorumlarımda kendisine hakaret etmek istemedim. Zaten sadece şarkı ile ilgili yorum yaptım ve şikayetçiyle uzlaşmak istedim ancak kendisi uzlaşmaya yanaşmadı. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi.

Mahkeme, iki tarafın ifadesini de ara celsede aldığı için bir dahaki duruşma mahkemenin önceden belirlediği günde yapılacak.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yonca Evcimik’in şikayetiyle Hande Yener hakkında soruşturma başlatmıştı. Savcılık, iddianame hazırlayarak Hande Yener’in "full albüm arak" ifadesinin hakaret niteliği taşıdığını belirtmişti. Yener hakkında “hakaret” suçundan 2 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Pop Müziğin sevilen seslerinden birisi olan Hande Yener Antalya tatilinde hamamda yıkanırken hamam çalışanı tarafından çırılçıplak görüldü. Yener’in çığlığı ile neye uğradığını şaşıran müşteri hemen hamam bölümünü terk etti, kapıya güvenlik dikildi. Ünlü bir sanatçı ile böyle bir anımın olacağını 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Antalya’da tatil yapan ünlü sanatçı Hande Yener, iddiaya göre kaldığı otelin hamam bölümünü kapattı. Hamamın kapatılmasına sinirlenen ve temizliği kontrol etmek isteyen bir müşteri hamama girince iddiaya göre çıplak olan Hande Yener’le karşı karşıya kaldı. Yener’in çığlığı ile neye uğradığını şaşıran müşteri hemen hamam bölümünü terk etti, kapıya güvenlik dikildi.

Stres atmak için Antalya’ya gelen ünlü Şarkıcı Hande Yener, kaldığı otelin hamam bölümünü kapatınca ortalık karıştı. Sauna hizmetinden sonra hamamdan yararlanmak isteyen üyeler hamamın kapısında “Sağlık için detaylı temizlik lütfen girmeyiniz” yazısı ile karşılaştı.

MARATONCU İÇERİ DALDI

Pazar günü temizlik yapılmasına tepki gösteren maratoncu Kamer Durdu, içeride yapılan temizliği görmek isteyince olanlar oldu. Bir hışımla hamama dalan Durdu, iddiaya göre Hande Yener’i çırılçıplak gördü. Yener’in çığlığı ile neye uğradığını şaşıran Durdu, hemen hamam bölümünü terk etti.

TEMİZLİĞE BAKMAK İSTEDİM

Olayın hemen ardından hamam kapısına güvenlik dikilirken, Resepsiyon bölümüne giden ve olayı anlatan Durdu, Hande Yener’in hamamı kapattığı bilgisini aldı. Yaşadıklarını sosyal medya hesaplarında paylaştıktan sonra Hürriyet’e konuşan Durdu, şöyle dedi: “Pazar günü temizlik mi olur deyip içeri daldım. O an karşımda Hande Yener ve yanında bir kadını daha gördüm.”

HEMEN ARKAMI DÖNDÜM

“Çıplak oldukları için hemen arkamı döndüm. Zaten o sırada çığlıklar yükseldi. Dışarı çıkar çıkmaz hamamın kapısına güvenlik dikildi. Yaklaşık 1 saat hamamı kullanamadık. İçerisinde avukat olan 4-5 üye daha Hande Yener’in hamamdan çıkması bekledi. Ünlü bir sanatçı ile böyle bir anımın olacağını 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.”

HANDE HANIM OTELDE

Hande Yener’in otelde olduğunu doğrulayan ve bu akşam 17.00’de ayrılacağını belirten otel yetkilileri, “Hande Hanım otelimizde dinleniyor. Ancak kendisi hamam bölümüne inmedi. Hamam da temizlik yapıldığı da doğru. Bu rutin bir işlem. Bunun dışında bir açıklama yapılmayacak” diye konuştu.

 Şarkıları ile kulakların pasını silen güzeler güzeli Ünlü şarkıcı Hande Yener, sevgilisi Ozan Öğüt’ün kendisine ihanet ederek yaptığı kaçamağı öğrenince ayrılma kararı almıştı. Ancak bu karar fazla sürmedi, Yener ihaneti affetti. Güzel şarkıcının bu yaptığı adeta herkesi şok etti.

Pop müziğinin kraliçesi Hande Yener bu sefer ihaneti affetmedi. Güzel popçu kendisinden 13 yaş küçük sevgilisi Ozan Öğüt ile iki yıllık mutlu bir birliktelik yaşıyordu. Hande Yener 2 sarışınla yakalanan sevgilisi Ozan Öğüt’ü affetmedi.Ozan Öğüt habercilere, "Hande ile çok güzel bir ilişkim var. Bu haber beni zora sokar. Fotoğrafları silin" açıklamasında bulunmuştu.Hande Yener ise sevgilisi Ozan Öğüt’ün kaçamak yaptığını duyunca, küplere binmiş, ilişkisini sabahı beklemeden bitirmişti. Ama çiftin ayrılığı çok uzun sürmedi. Güzel şarkıcı Hande Yener yumuşadı. Çiftin ilişkisi yeniden başladı.

GALİBİYETİ KUTLADILAR

Karşıyaka-Göztepe derbisini izlemek üzere İzmir’e giden şarkıcı Hande Yener ve oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy, Karşıyaka galibiyetini coşkuyla kutladı.

İzmir'in köklü kulüplerinden Karşıyaka’nın Futbol Şube Başkanlığı’nı yapan Erdal Acar, hafta sonu Göztepe ile oynanan derbi maçında popçu Hande Yener’i ve ‘Evli ve Öfkeli’ dizisinin yıldızı Yıldız Çağrı Atiksoy’u misafir etti. Özel uçakla Karşıyaka- Göztepe maçını izlemeye giden Hande Yener’e, sevgilisi Ozan Öğüt de eşlik etti. Türk futbolunun en önemli derbileri arasında yer alan maçta, kazanan taraf Karşıyaka oldu. Engin Baytar’ın attığı golle sahadan galibiyetle ayrılan Karşıyaka’yı, Erdal Acar, Hande Yener ve Yıldız Çağrı Atiksoy soyunma odasına inerek tebrik etti. Maç sonrası galibiyeti Karşıyaka sokaklarında ellerine takım bayraklarını alarak kutlayan Acar ve misafirleri, ardından gittikleri bir mekânda sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendi.Erdal Acar’ın davetlisi olarak Karşıyaka-Göztepe derbisini izlemek için İzmir’e giden Hande Yener ve Yıldız Çağrı Atiksoy, tribünde hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmedi.

HANDE YENER KİMDİR?

Makbule Hande Özyener (d. 12 Ocak 1973), bilinen sahne adıyla Hande Yener, Türk şarkıcı ve söz yazarı. Ses getiren bir çıkış yaptığı yıllardan itibaren sık sık çıkardığı albümlerle Türk pop müziğinde kendine yer edindi. Müziğinin yanı sıra kıyafetleri ve sık değiştirdiği saç rengiyle adından bahsettirdi. Zaman zaman müzikal tarzında da değişiklikler yaptı, pop müzikten elektronik müziğe geçtiği dönemde yaptığı "bakkal müziği" tanımlaması yüzünden çeşitli tartışmaların içinde yer aldı. Kariyerindeki adımları ve kişiliği birçok kez incelenerek yorumlandı, bazen "Türk Pop Müziğinin Kraliçesi" şeklinde anıldı. Bunun bir sonucu olarak onuncu stüdyo albümüne Kraliçe (2012) adını verdi.Kadıköy, İstanbul’da doğan Hande Yener, ortaokul eğitimi sonrasında ailesi konservatuvara gitmesine izin vermeyince Erenköy Kız Lisesi’ne başladı ancak bu okulu ikinci sınıfta terk ederek evlendi. Küçük yaşlarından beri hayalini kurduğu şarkıcılığı yapmak için Sezen Aksu’ya ulaşmaya çalıştı ve tezgâhtarlık yaptığı mağazaya gelen Hülya Avşar aracılığıyla Aksu’yla tanıştı. Aksu’nun yanında bir dönem geri vokallik yaptıktan sonra Altan Çetin ile çalışarak hazırladığı ilk stüdyo albümü Senden İbaret’i 2000 yılında yayımladı

 Bu albümün ardından MÜ-YAP sertifikalı Sen Yoluna... Ben Yoluma... (2002), Aşk Kadın Ruhundan Anlamıyor (2004) ve Apayrı (2006) dahil olmak üzere çeşitli başarılar yakalayarak 2000’lerin en iyileri arasında gösterilen albümler hazırlayıp satışa sundu. "Yalanın Batsın", "Sen Yoluna... Ben Yoluma...", "Acele Etme", "Kırmızı", "Kelepçe", "Aşkın Ateşi", "Kim Bilebilir Aşkı", "Romeo", "Sopa", "Bodrum", "Ya Ya Ya Ya", "Naber" ve "Sebastian" gibi birçok şarkısı hit oldu.Yener, hayranı olduğu ve birçok yerde övgüyle bahsettiği Madonna başta olmak üzere birçok isimden etkilendi. İmajı, klipleri ve performansları Madonna’nın da aralarında bulunduğu çeşitli kişilerle benzer bulunarak sıkça karşılaştırıldı. Uzun yıllar dinlenebilecek albümler yapmayı istediğini ve müziğini güncel tutma çabası içinde olduğunu ifade etti. Türkiye’de 2000’li yıllarda tek bir albümü bir milyondan fazla satan az sayıdaki şarkıcıdan biri olarak kayıtlara geçti. 2013’te YouTube’da en çok izlenen Türk şarkıcı oldu. Aynı yıl kısa bir dönem ses yarışması Veliaht’ın jüri koltuğunda oturdu. LGBT topluluğu tarafından bir gey ikonu olarak görülen Yener, 2008’de Kraliçe Fabrika’da filmine gey ikonu olarak konuk oldu. 2015’te iş hayatına atılarak Muğla’da Sebastian Beach Club adlı gece kulübü ve plajı işletmeye başladı. Bugüne kadar dört Altın Kelebek Ödülü ve dört Kral Türkiye Müzik Ödülü dahil olmak üzere onlarca ödül kazandı.

DEMET AKALIN KİMDİR?

23 Nisan 1972 tarihinde Kocaeli, Gölcük'de doğan Demet Akalın ilköğretim ve lise öğrenimini Gölcük'te bitirdi. Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesinden mezun oldu.İlkokul yıllarında gazeteci ya da öğretmen olma hayalleri kurardı. O zamanki Üniversite sınavı şartları günümüze göre daha zor olduğu için hayalleri suya düştü.Ne yapacağım ne yapacağım diye düşünürken annesinin elinden tutmasıyla soluğu Yaşar Alptekin'in Mankenlik kursunda aldı ve arkası geldi...

1990 senesinde Mayo Güzeli seçildi. Ardından Neşe Erberk ajansda mankenlik yapmaya başladı. Hani o zamanlarda mankenlik ciddi ve iyi bir meslekti. Büyük performansla mesleğini sürdürürken bir gün sesinin güzelliğinin farkına vardı ve mankenlikte zirvedeyken "hadi bir de şarkı söyliyim" dedi ve en iyi gazinolarda dev isimlerin kadrosunda başladı yeni mesleğini icra etmeye..Başardığını düşündüğü bir zamanda "hadi bir albümün olsun" dedi ve " adlı albümünü piyasaya çıkardı, işler yolunda gitti yani başarıya bir başarı daha eklendi ve artık mankenliği bırakıp tamamen şarkı söylemeyi seçti.

Daha sonra da "" dedi ve ilk single çalışmasını çıkardı. O ekstra senin bu exstra benim derken artık sahnelerin bir parçası oldu.Sonrası mı? dedi ve 3. albüm çalışmasını müzik severlerin beğenisine sundu. Ehhh iyi de tepkiler aldı ve kendini bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu kız da okuyo ya dedirti.Uzun ve sıkı bir çalışma sonunda, nihayet beklediğimize değen radyolarda ve clublerde en çok istek alan albümü "BANANE" ile Türkiye'de hala konuşulmaya devam ediyor..Demet Akalın 2006 yılında çıkardığı “Kusursuz 19” albümünü için MÜ-YAP'tan altın ödül aldı. Yine 2006 yılında Kral TV Video Müzik Ödüllerinde "Afedersin" adlı şarkısı ile "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ve "Yılın Şarkısı" ödülünün sahibi olmuştur. Bunlardan başka daha bir çok ödül sahibidir.2013 yılında “Popstar” yarışmasında Orhan Gencebay, Bülent Ersoy ve Serdar Ortaç ile birlikte jüri üyeliği yaptı.Mankenlik döneminde de, adını ülkeye duyuran Demet Akalın, İbrahim Kutluay ile olan uzun birlikteliği ile de magazin haberlerinde bol bol yer aldı.Demet Akalın, Acun Ilıcalı'nın kanalı TV8'de 2015 temmuz ayında başlayacak olan ve sunuculuğunu Acun Ilıcalı'nın yapacağı 'Rising Star' (Yükselen Yıldız) yarışmasında, Mustafa Sandal, Gülben Ergen ve Fuat Güner ile birlikte jüri üyeliği yapacaktır.

Ebru Gündeş Kimdir?

24 Temmuz 1975 tarihinde, İstanbul'da dünyaya geldi. Annesi Müjgan Kumartaşlıoğlu’dur. 5 yaşındayken evi terk eden, hiç görüşmediği babasının adı Remzi Gündeş’dir. İlkokulu Ankara'da Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulunda okudu. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a gelen Ebru Gündeş, maddi imkansızlıkları yüzünden öğrenimini yarım bırakmak zorunda kaldı. Bir süre konfeksyon işçisi olarak çalıştıktan sonra o sıralar kurulma aşamasında olan Raks Neşe Müzik'in ortağı Neşe Demirkat tarafından keşfedildi. İlk albümünü hazırlamaya başlamadan önce, sahne tecrübesi kazanabilmek için bir süre Emel Sayın'a vokalistlik yaptı. Kısa zaman içinde bu renkli dünyaya alışmayı başardı ve ilk albümünün hazırlıklarına başladı.

1993 yılında, Selçuk Tekay'ın prodüktörlüğünü ve Özkan Turgay'ın aranjörlüğünü yaptığı ilk albümü "Tanrı Misafiri"ni çıkardı. Bu albüm ile yakaladığı başarı tanınmasının yanı sıra, pek çok ödülün de sahibi olmasını sağladı. 1994, 1995 ve 1996 yıllarında düzenlenen Kral Tv Video Müzik Ödülleri'nde "En İyi Kadın TSM Sanatçısı" ödülünü kazandı.

İlk albümünün başarısı üzerine hemen ikinci albüm hazırlıklarına başladı ve 1994 yılında "Tatlı Bela" albümü yayınlandı.

1995 yılında çıkardığı "Ben Daha Büyümedim" adlı albümü ile de iyi bir satış grafiği yakaladı. Bir sonraki albümü "Kurtlar Sofrası"nın ardından kendisine gelen televizyon dizileri için oyunculuk tekliflerini değerlendirdi. 1998 yılında yine Selçuk Tekay prodüktörlüğünde çıkardığı albümü "Sen Allahın Bir Lütfusun" ile de önemli satış rakamlarına ulaştı.

1999 yılında çıkardığı "Dön Ne Olur" adlı albümünün tanıtımı sırasında, basın mensupları karşısında 1 Aralık 1999 günü beyin kanaması geçirdi. Bu olay üzerine uzunca bir süre hayranlarından uzak kalan Gündeş'in bu albümü de 1 milyondan fazla satıldı.

Ebru Gündeş, uzun bir süre dinlenme döneminin ardından, 11 Mart 2000 gecesi Bostancı Gösteri Merkezi´nde ilk konserini verdi. Bu konserin tüm gelirini Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği´ne bağışladı.

Popstar Alaturka adlı yarışmada da jüri üyeliği yapmıştır.

2001 yılında çıkardığı yedinci; 'Ahdım Olsun' isimli albümünde Türkiye'nin en iyi söz yazarları, bestecileri ve aranjörleriyle çalışan Ebru Gündeş albüm kalitesi ve tirajıyla müzik piyasasının gündemine oturmayı yine başarmıştı.

2003 - 2003 yılında ise 'Şahane' albümü sevenleriyle buluştu. Sekizinci albümüyle bugüne kadar elde ettiği başarıyı ve satış grafiğini yakalayan Gündeş; bunun haklı gururunu taşıdı.

2004 - 2004 yılında dokuzuncu albümü 'Bize de Bu Yakışır' ile sevenleriyle buluşur.

2006 - 2006 yılının aralık ayında çıkan onuncu albümü 'Kaçak' ile müzik marketlerdeki yerini aldı, kariyerinin en güzel ve verimli günlerini yaşadığını söyleyerek son hız çalışmalarına devam etti.

2008 - 2 yıllık bir aradan sonra d.günü olan 12 Ekim de "EVET" ismini verdiği albümünü sevenleriyle buluşturan sanatçı Kızıl Mavi, Ölümsüz Aşklar, Harika gibi birçok şarkısı yine dillerden düşmezken yeni albümünün çalışmalarına başladı.

2011 - Müzik Yönetmenliğini Taşkın Sabah'ın yaptığı ; Ayla Çelik , Ersay Üner , Gökhan Tepe , Serdar Ortaç , Sinan Akçıl , Şebnem Sungur , Zeynep Talu ve Sezen Aksu'nun değerli eserlerinden oluşan " BEYAZ " adlı albümü müzik marketlerdeki yerini aldı .

2013 yılından itibaren O Ses Türkiye adlı yarışmada jüri üyeliği yaptı. Acun Ilıcalı’nın yaptığı TV8'de 29 Eylül 2014 tarihinde başlayan 4. Sezon “O Ses Türkiye” adlı yarışma programında; yeni jüri üyeleri ise Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Athena Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz ve Ebru Gündeş oldu. Mazhar Alanson ve Özkan Uğur aynı koltukta yer alacak ve tek oy hakkına sahip olacak.

O Ses Türkiye’nin 2015 - 2016 sezonu 5. sezonunda Ebru Gündeş, jüri üyesi olarak Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz, Murat Boz ve Gökhan Özoğuz'un ikiz kardeşi Hakan Özoğuz ile birlikte görev yapacak.

Evlilikleri

1.evliliği : 1990 yılında Hamdi Vardar ile evlendi.1993 yılında boşandı.

2.evliliği : 2002 yılında Ömer Durak ile evlendi. 2003 yılında boşandı.

3.evliliği : 10 Şubat 2010 tarihinde Azeri iş adamı Reza Zarrab'la evlendi. 15 Ekim 2011 de kızı Alara doğdu.

Albümleri

1993 - Tanrı Misafiri

1994 - Tatlı Bela

1995 - Ben daha Büyümedim

1997 - Kurtlar Sofrası

1998 - Sen Allah'ın Bir Lutfusun

1999 - Dön Ne Olur

2000 - Dön Ne Olur Remixes

2001 - Ahdım Olsun

2002 - Ahdım Olsun Remixes

2003 - Şahane

2004 - Bize de Bu Yakışır

2006 - Kaçak

2008 - Evet

2011 - Beyaz

2012 - 13,5

Filmleri

1993 - Tanrı Misafiri

1995 - Fırtınalar

1997 - Deli Divane

1999 - Sen Allahın Bir Lütfusun

1999 - Affet Beni

2006 - İmkansız Aşk 

Mazhar Alanson Kimdir?

Tiyatro ve sinema oyucusu, müzisyen, şarkıcı, besteci, söz yazarı. Türkiye’nin en başarılı müzik gruplarından MFÖ’yü Fuat Güner ve Özkan Uğur’la birlikte kuran Alanson, 1971 yılında kurdukları grupta vokal ve besteci olarak yer almaktadır. Türk pop müzik tarihinde oldukça önemli bir yeri olan MFÖ, ülkemizi Eurovizyon’da 2 kez temsil etmiştir. Çok iyi bir söz yazarı olan, solo albümüyle de büyük başarı kazanan Alanson, aynı zamanda sinema ve dizi oyunculuğu da yapmaktadır. Tasavvufa gönül vermiştir ve şarkı sözlerinde ulvi temalar kullanır. Fuat Güner ve Özkan Uğur'la yıllara meydan okuyan, 70'lerden bu yana müzikte kilometre taşı olan, 3 neslin sevdiği ve dinlediği bir grup olarak MFÖ, AGU isimli son albümleriyle Türkiye'de müzikaliteden ödün vermeden son derece başarılı olunabileceğini bir kez daha kanıtlamıştır. AGU albümünün isim babası Cem Yılmaz'dır.

 13 Şubat 1950 yılında Ferruh Alanson ve Melek Alanson'un üçüncü çocuğu olarak Ankara’da dünyaya geldi. Babası Ferruh Alanson, Ankara Senfoni Orkestrası'nda baş trompetçi olan Alanson’un annesi Melek Alanson ise ilkokul öğretmeniydi. Ayla Alanson ve Aynur Alanson isimlerinde iki kız kardeşi olan Mazhar Alanson’un çocukluğu Ankara'nın Cebeci semtinde geçti.

Alanson, babasının başarılı bir müzisyen, teyzesi Neriman Esi'nin Türk operasının önemli isimlerinden biri ve eniştesi Muammer Esi'nin tiyatro ve sinema sanatçısı olması dolayısıyla sanatla iç içe büyüdü. Bu nedenle ortaöğrenimini Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra babasının vefatıyla ailesi İstanbul’a taşındı ve liseyi İstanbul Maarif Koleji’nde tamamladı.

Ankara Devlet Konservatuarı’nın Yüksek Tiyatro Bölümü’ne kaydoldu. Yüksek Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra aynı tiyatroda oyuncu olarak görev aldı. Burada birçok usta tiyatro yazarının eserlerinde başrol oynadı. İlk eşi Hale Alanson'la da burada 1970 yılında tanışan Alanson’un 1972 yılında yaptığı bu evlilikten Eda Alanson ve oğlu Hilmi Alanson isimlerinde iki çocuğu oldu.

Lise yıllarında gitar çalmaya başlayan Mazhar Alanson’un hayatındaki dönüm noktalarından en önemlilerinden biri olacak karşılaşma 1966'da İstanbul Fenerbahçe Kalamış sahilinde yaşanacaktı. Zira Fuat Güner’le, Güner’in aldığı Beatles albümü sayesinde tanışıp arkadaş olan Alanson, bu tanışıklığın varacağı noktalardan habersizdi. Müziğe duydukları büyük ilgi ve aşkla Güner’le Kaygısızlar isminde bir grup kurarak, konserler vermeye başladılar. O dönemlerin meşhur klasiklerini çalıp söyleyen Alanson-Güner ikilisinin favorileri Crosby, Stills & Nash (and Young) ve Rolling Stones şarkılarıydı.

Kaygısızlar’ın yolu bir gün Kızıltoprak’ta Özkan Uğur'la kesişti. Müzikal anlamda çok iyi anlaştıklarına karar vermeleri sonucunda 1971'de üçlü olarak çalıp söyleyecekleri grupları Mazhar Fuat Özkan(MFÖ)’yü kurdular. İlk albümleri “Türküz Türkü Çığırırız” ismini taşıyordu, fakat albümün çıktığı dönemde Özkan Uğur askere gittiği için Alanson ve Güner albümle ilgili ikili olarak çalıştılar ve büyük ilgi topladılar.

1974'de Galip Boransu ve Ayhan Sicimoğlu'nun gruba katılmasıyla birlikte adları İpucu Beşlisi olarak değişti ve İpucu Beşlisi “Heycanlı” isimli ilk 45’liklerini yayınladıktan sonra oldukça popüler oldu. Daha sonra çeşitli nedenlerden dolayı yolları ayrılan grup üyelerinden sadece Mazhar, Fuat ve Özkan beraber müzik yapmaya devam etme kararı aldılar. Üçlü MFÖ olarak, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Seyyal Taner, Barış Manço gibi ünlü müzisyenlerle birlikte çalışma fırsatı buldu.

Mazhar Alanson o dönemde ayrıca profesyonel anlamda ilk sahne deneyimi olan Ferhan Şensoy’un "Şahları da Vururlar” müzikalinde rol aldı. Daha sonra albümünde bu müzikalden bir şarkıya yer verecekti. MFÖ, büyük çıkışını 1984 tarihli Ele Güne Karşı Yapayalnız albümüyle yapacaktı. Yalnızlık Ömür Boyu, Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da, Bodrum Bodrum ve Güllerin İçinden gibi büyük hitlerin çıktığı albüm, oldukça başarılı oldu.

1985’te İsveç'in Gothenburg şehrinde yapılan Eurovizyon şarkı yarışmasında Diday Diday Day isimli şarkılarıyla ülkemizi temsil eden MFÖ, yarışmayı 14. olarak tamamladı.

Mazhar Alanson, 1985 yılında ‘Yılın Söz Yazarı’ ödülünü kazandı. Bunun yanı sıra gerek MFÖ ile gerekse bireysel olarak pek çok ödülün sahibi oldu.

Eurovizyon’a ikinci katıldıkları yıl olan 1988'de ise 15. olan MFÖ, İrlanda'nın Dublin şehrinde yapılan yarışmada büyük ilgi gördü. O dönemde başbakanlık yapan merhum Turgut Özal ise MFÖ’nün yarışmayı 15. olarak tamamlamasıyla ilgili olarak şunları söyleyecekti; “Artık Eurovizyon şarkı yarışmasının taraflı olduğunu öğrenmiş olduk."

Aynı yıl 1988 yılında Alanson, Ali Poyrazoğlu ve Yaprak Özdemiroğlu ile birlikte ilk filmi olan Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı Arkadaşım Şeytan’da rol aldı.

1999’da Ömer Vargı’nın yönetmenliğini yaptığını ve başrollerini Cem Yılmaz ve Ceyda Düvenci ile paylaştığı büyük gişe başarısı elde eden Her Şey Çok Güzel Olacak filminde oynadı. Film seyirci rekoru kırdı ve eleştirmenler oldukça olumlu yorumlarda bulundu.

2002’de Ekmek Teknesi ve Çekirdek Aile dizilerinde oyunculuk yaptıktan sonra 2006 yılında başrollerini yine Cem Yılmaz’la birlikte paylaştığı Hokkabaz filminde kamera önüne geçti.

MFÖ olarak başladığı reklam oyunculuğunda 'şapkasız çıkmam abi' sloganının simgesi olan Mazhar Alanson daha sonra bir çok başarılı reklam kampanyalarında rol aldı.

Evlilikleri:

1.eşi: 1972 yılında Hale Alanson ile evlendi. 16 Ağustos 2002 tarihinde boşandı. Bu evlilikten Eda Alanson adında kızı ve Hilmi Alanson adında oğlu var. 2.eşi: 2003 yılında Biricik Suden ile evlendi.

Acun Ilıcalı’nın yaptığı TV8'de 29 Eylül 2014 tarihinde başlayan 4. Sezon “O Ses Türkiye” adlı yarışma programında; yeni jüri üyeleri ise Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Athena Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz ve Ebru Gündeş oldu. Mazhar Alanson ve Özkan Uğur aynı koltukta yer alacak ve tek oy hakkına sahip olacak.

Nokta Dergisi’nin Mazhar Alanson’la Yaptığı Röportaj

*Üç filmde oynadınız. Arkadaşım Şeytan, Her Şey Çok Güzel Olacak ve Hokkabaz. Üç filmde de performansınız çok beğenildi.

Sormayın. Türkiye’de belli bir yaştan sonra, artık, emekliliğe doğru gidilir. Benim de aksi oldu. Yaşım ilerledikçe açılıyor muyum ne? Yazık, hepi topu üç tane fakat.

*Niye daha çok değil?

Filme kendimden de bir şeyler katmak istiyorum... Fakat yönetmenlerden başıma ne geleceğini bilmiyorum. Tanıdığım insanlarla, yani beni bilen, bazı nazlarımı çekmeye müsait kişilerle çalışabiliyorum. O zaman ben de daha verimli oluyorum.

*Ekmek Teknesi’nde de oynadınız?

Onu da Hasan Kaçan’ı tanıdığım için… Diziler insanın çok emeğini alıyor. İki diziye kaç filmlik efor sarfetmişim…

*Cem Yılmaz’la ittifakınız nasıl başladı?

Cem Yılmaz, 13-14 yaşında bir çocukken Arkadaşım Şeytan’ı seyretmiş, çok sevmiş. Bana, Her Şey Çok Güzel Olacak’taki rolü teklif ederken “Mazhar Abi, ben o filmin hayranıydım” dedi.

*MFÖ bir ‘üçlü’ var. Cem Yılmaz’la ‘ikili’ olarak algılanıyorsunuz. Solo albüm de yapmıştınız. Üçlü, ikili, tekil görünümleriniz var?

Vallahi öyle oldu. Bravo, tam isabet. Bir kere, çok tekil olmayı sevmiyorum. Egomu da törpüledim... Cem Yılmaz de bir kelam adamı, o da kelimeyle sihir yapan bir adam olduğu için iyi anlaşıyoruz.

*Cem Yılmaz’la birlikte müzik de yapıyorsunuz?

Evet, müzikte de bana destek oluyor. Bizim hiçbir müzisyende olmayan, çok modern cihazları var.

*Öyle mi?

Tabii. Bir de amatörlüğü var. Mesela, Muaf şarkısının yapısını Cem’den aldım. Onun amatörlüğü, hafif bir alaturka motif, beni profesyonel insanlardan daha çok ilgilendiriyor. Sözü de danışabiliyoruz. Sanat konusunda çok takdir ettiğim, zevkine de güvendiğim bir insan Cem. Çok önemli benim için yani.

*Vay canına?

Cem’le beraber müzikte bir şey yapmamız an meselesi.

*Amatörlüğe özgü dinamizmi önemsiyorsunuz?

Müzikte, evet. Görsellikte daha profesyonel olmak istiyorum. Bana iki kostüm yaptı Biricik, ortalık karıştı. Medya olayı abarttığı için, çocuklarda Fuat ve Özkan bir rahatsızlık tabii ki oluştu. Ben farkında değilim, basmışım gidiyorum. Durumu anlayınca derhal durdurttum. Fuat ve Özkan benim arkadaşlarım, benim için çok değerli.

*Hokkabaz’daki rolünüzden bahsedelim…

Biz, Cem’in yazma sürecinde buluşup görüşüyorduk. Rolü direkt bana yazdı. Bu tabii benim biraz sevdiğim ve müthiş güzel bir şey oluyor. Yıllar süren bir arkadaşlıktan sonra, Cem artık benim neyi ne kadar yapabileceğimi biliyor.

*Yazar Sadık Yalsızuçanlar, sizin Yandım şarkısını sufi bir duyarlılıkla yazdığınızı belirtiyor…

Doğrudur. Bunu ben de medyaya söylemiştim zaten. Onu Medine’de yazdım. Yani “Yandım!” diye orada çıktı. Yanmak, aşkın icaplarından. Aşkın çeşitleri, katmanları var… Ben sanatçı olarak bir çiçekte de aşkı yakalayabilirim, eşimde de yakalayabilirim… Medine’de bir şey yakalamıştım. O bana, içime damlamışsa, ben de onu şarkıya dönüştürmüşsem, işin kalanı da dinleyiciye emanet. Ben ilahi yazmıyorum, profesyonelce, bir şarkı yazıyorum fakat yanıyorum da yani.

*Biricik Suden: Asıl mesele yanmayı bilmek. Yanmayı bildikten sonra, beşerî aşkın da, Allah, peygamber aşkının da doğru ifadesini bulabiliyorsun.

Yaşa! Aynen öyle.

*Aşkın nerede arandığı da önemli sanki?

Biz Seyit Nesimi’nin “Gel gel yanalım ateş-i aşka” ilahisini söyledik, bu sefer onu da diskolarda kadınlara söylediler! Yunus Emre’de de, tövbe estağfurullah, kendimi Yunus’la kıyaslamak için söylemiyorum tabii, ama aşkın özünün değişmediğini, yönünün değişebildiğini gördüm. Türk folklor edebiyatı ve destanlarından faydalandım. Benim de Sarı Laleler’i kime aldığım bellidir yani.

*Medine’ye defalarca gittiniz. Çünkü?..

Medine’de Peygamberimizin kabrinin olduğu yer insana müthiş manevi lezzet, huzur, heyecan veren bir yer. Ve fırsat olsa keşke her zaman giderim peygamberi ziyarete. İslam’ın Woodstock’ı gibi. Her renk insanı görüyorsun. Yalçın Küçük filan bu Woodstock benzetmesini duysa, diline düşeriz. 40 kişilik, kavuniçilerle bir Afrikalı Müslüman kabile geçiyor yanından. Endonezyalılar bambaşka giyinmiş, kafile halinde geçiyorlar. O zaman çok güzel, rengarenk bir tablo çıkıyor ortaya.

*Maneviyat diyorsunuz…

Ben, maneviyatsız hiçbir şey olmaz diyorum bir kere, o kadar. Bir insanda maneviyat yoksa, zor, Allah işini gücünü rast getirsin. Zordur yani.

*Manevi kalitelerle temasınız nasıl başladı?

Manevi kalitelerle temasım ilahilerle başladı. Her albümümüze bir ilahi koyarak, bir çeşit… propaganda değil, neyin propagandasını yapacaksın, bir nevi kültür hizmeti yapmaya çalıştık. 300 yıl öncesinin ilahisini bugünkü teknikle söylüyorsun. İyidir yani. Mazeretim Var’da Allah Allah diye bir ilahi vardır. E, çok güzeldir. Onu ne konserde çalıyoruz ne bir şey şimdi. Çaldık bir dönem. Ama Erbakan varken çalamıyorduk!

*Öyle mi?!

E tabii.

*Niye?

Çünkü taraf! Bir ideolojik tarafı desteklemek için yapmıyoruz. Samimi olarak yapıyoruz.

*Beşinci kez de Umreye gittiniz, Allah kabul etsin.

Amin. Ben ilk 1994’te gittim umreye. 4 kere gitmişim. 10 yıl olmuş, bir daha gitmişim. E bunun artık kafama saksı düştü de yeni hidayete erdim gibi algılanmaması lâzım. Ve bir sanatçı olarak daima söylüyorum, nasıl ki Hindistan’a, oraya buraya gidiyoruz, Hicaz’a yani Mekke’ye, Medine’ye gitmek de normaldir. Bu sırf AKP’lilerin, camiden çıkanların gittiği bir yer değil yani, onu belirtmek istiyorum. Ben de umreye gittim ama Yusuf İslam gibi de değilim hani.

*Yusuf İslam AKP’li mi?

Yaa, Müslüman deyince belli bir tip insana alışkın bazıları, görsel olarak. Camiden çıkan, dantelli takke takmış, uzun sakallı bir adam arıyorlar. İşin aslı öyle değil. Ben Suudları tasvip etmiyorum pek. Kadına araba kullanma hakkı vermiyorlar mesela. Buna şeriat diyorlar. O başka bir şey, yani zor. Allah şeriatla yönetilenlere kolaylık versin.

*1400 yıllık İslam kültürünün mimarisi, müziği, edebiyatı…

E tabii, bunu yok farzedemeyiz ki yani.

*Bir de “irtica” olgusu var?

İrtica “geriye dönüş” mü demek? E geriye döndüğümüzde de hiç mi güzel bir şey yok kardeşim?

Ödülleri

1998 - 20.Siyad Türk Sineması Ödülleri, En İyi Müzik (Herşey Çok Güzel Olacak)

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları

1979 - Çavuş Musgrave'ın Davası : John Arden - Ankara Devlet Tiyatrosu

1978 - Güneşin Çocukları : Maksim Gorki - Ankara Devlet Tiyatrosu

1976 - Erkek Satı : Fazıl Hayati Çorbacıoğlu - Ankara Devlet Tiyatrosu

1975 - Düşüş (oyun) : Nahit Sırrı Örik - Ankara Devlet Tiyatrosu

1974 - Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı : Siegfried Lenz - Ankara Devlet Tiyatrosu

1973 - Müfettiş(oyun) : Nikolay Vasilyeviç Gogol - Ankara Devlet Tiyatrosu

1973 - Karaların Memetleri) : Cahit Atay - Ankara Devlet Tiyatrosu

1972 - Ögretmen (oyun) : Tuncer Cücenoğlu - Ankara Devlet Tiyatrosu

1972 - Evhami : Feraizcizade Mehmet Şakir - Ankara Devlet Tiyatrosu

1972 - Bir Tafsiye Mektubu : Ephraim Kishon - Ankara Devlet Tiyatrosu

1972 - Alaatinin Sihirli Lambası : Ferdi Merter - Ankara Devlet Tiyatrosu

1971 - Ne Güzel Şey : İsmet Kür - Ankara Devlet Tiyatrosu

Albümleri

2011 - Ve MFÖ

2010 - Söz Müzik Mazhar Alanson (Solo albüm)

2006 - AGU

2003 - MFÖ

2003 - Collection

2002 - Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar (Solo albüm)

1997 - Herşey Çok Güzel Olacak (Solo albüm)

1995 - M.V.A.B.

1992 - Dönmem Yolumdan

1992 - Agannaga Rüşvet

1990 - Geldiler

1989 - The Best Of MFÖ

1987 - No Problem

1986 - Vak the Rock

1985 - Peki Peki Anladık

1985 - Aşık Oldum / I Fall In Love

1984 - Ele Güne Karşı

Filmleri ve Dizileri

2013 - Osmanlı Tokadı ( Akşemseddin) (TV Dizisi)

2012 - Küçük Hesaplar (Memduh) (TV Dizisi)

2008 - Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine(Sinema Filmi)

2008 - Kirpi (Kirpi Reşat) (Sinema Filmi)

2006 - Hokkabaz (Sait Tünaydın) (Sinema Filmi)

2002 - Çekirdek Aile (Sedat Çekirdek) (TV Dizisi)

2002 - Ekmek Teknesi (Medet Ağabey) (TV Dizisi)

1998 - İkinci Bahar (Belediye Görevlisi) (TV Dizisi)

1998 - Herşey Çok Güzel Olacak (Nuri) (Sinema Filmi)

1988 - Arkadaşım Şeytan (Fatih) (Sinema Filmi)

Kaynak: Diyarbakır Söz